24 nisan 2008 UMT(uludag müzik topluluğu) festivalinde akademik uyarı 18-19:30 saatleri arasında sahne alıcaktır.
akademik uyarıyla ilgili daha ayrıntılı bilgi için: http://www.akademikuyari.anatolianrock.com
insanların pofidik koltuklarında otururken ve sıcak çaylarını yudumlarken "az bi götümü kaldırıyım da ışıkları kapatıyım bari" hadisesidir. aynı saatlerde msndeki herkesin boynu bükük gül koyduğunu görürsünüz. kişiden kişiye " hala mc donalds'a burger kinge ' e gitmeye devam etmeyin, abd' ye para kazandırmayın ve bu iletiyi msndeki herkese yollayın" yakarışları döner, bunu yapan bünyelerin, MSN'den yapması da çelişkinin daniskasıdır. ışıkları kapatalım eylemini uygulayan sözde vatanseverlerin çoğunun da askere gitmemek için açık öğretim fakültesine başvurmaları da ilginçtir. bu noktada bu tarz eylemlere "msn'den türkçülük oynamak" adını da verebiliriz.
atatürk'e ve ataturkculere fahise, orospu cocugu ve bilimum kufurleri 'rahatca' edebilen bir deriginin toplatılması yerine, bu derginin varlıgını ve yaptıklarını kanıtlarıyla gosteren emin colasanın ucurulması, 2. akp doneminin yapacaklarının bir gostergesi olsagerek. yakın donemde yine laik, ataturkcu birilerinin kafalarının kesilmesi vakası duyunca hicte sasırmamak lazım. ' fındıgımıza zam yaptı o halde oylar akp ye' diyen zihniyetin eseri.
sokakta yürürken yanınızdan geçen her iki kişiden birinin, bir kac torba erzak, bir kac torba kömür bir de belediyelerde ve devlet dairelerinde bulunan akp'li yakınlarından olan cıkarları sebebiyle satıldıklarını görmuşüzdür. insanların "off sıcak ya sımdı gıdıp oy moy veremem" diyebilecek kadar duyarsız olduğunu, ve aslında pek rahat, pek bahtiyar olduklarını, iş olsun diye söylendiklerini görmüşüzdür ki akp oylerını 2'ye katlayarak tek başına iktidar olmuştur zannımca.
tarantino' nun filmidir, iyidir diye izlenip bi güzel göt olmak suretiyle salondan çıkılan filmdir. bi ara ulan acaba çakma tarantino mu yaptı bu filmi diye düşünülmüştür. film için bir sürü kötü eleştri yapıp, arkasından " ama" diyemicek kadar da rezalettir.
asıl can alıcı sahnelerini kimi zaman kafanızı çevirerek izliyebileceğiniz, burun estetiğinin nasıl yapıldığını gördünüz zaman, estetik yaptıranların manyak olduğunu düşünmeninize sebep olacak ayrica e2'de de tekrarı olan dizi.
her yıl olduğu gibi pasaj sorularının bolca devrik cümlelerden oluşup,giren adayların yaklaşık bir buçuk saatini bu devrik cümleler yüzünden hiç edeceği sınav.
yeşil bir patika gibi gülmenin nasıl bişey olduğunu merak etmeme sebep olan yazı ki zaten ikinci satırdan sonrası çekilir çile değil. iclal aydın'ın sevgi pıtırcığı şeklindeki yazılarından biri. bir diğer zırva için;
(bkz: uçak babama selam söyle)
(bkz: götünden element uydurmak)
daha öncede hollanda' dan kuşadası' na gelen 800 küsür gay turistin iç işleri bakanlığının talimatıyla gemiden indirilmemesi sebebiyle, aynı tepkiyle karşılaşacaklarını sandığım, aksine güzel karşılanan kafile.
gripin'in vega'yla düet yaptığı parçası. nedense bulunması epey zor olmuş şarkı.
saat üç ayaktasın uyku tutmamış yine
ne yazıyorsun kara kara beyazlar üstüne
kelam biter hiç güvenme tükenmez diye
hayat bile sona erer günün birinde
sen yalnız kalmadın mı
kalabalığın içinde
derdine derman aramadın mı
şişelerin dibinde
sözler sahteymiş
çek kendini adım adım
yüzler belliymiş
yağmurlarda aradığın, bulamadığın
üşenmeşin hikayeni baştan anlatmaya
faydası yok nefesini geçmişle yormaya
itiraf et seviyorsun hüznü kederi
acı besler uyandırır boşvermiş bünyeyi
sen hiç yalnız kalmadın mı kalabalığın içinde
derdine derman aramadın mı şişelerin dibinde.
her izlediğimde offff gerizekalılar diye kapattığım, daha kötü bir reklam olamazdı dediğim, beni evlilikten soğutan, biricik suden' in de moron gibi konuştuğunu düşündüğüm; sinir bozucu ttnet reklam serilerinden biri.
(bkz: al birini vur ötekine)
sharapova'dan çok üstün bir oyun kabiliyeti olmasına rağmen, dünya klasmanında nasıl olmuşta sharapova 2. o 59. u olmuş anlamadığım tenisçi. kilosuna rağmen hatun hiç yorulmuyor o da ayrı bi enteresan.