Osamu Tezuka’nin 1967 yilinda kaleme aldigi manga serisidir. 1969’da animeye uyarlanmistir. 2007yilinda filmi cikmistir. 2019 senesinde tekrardan animeye uyarlanmistir.
Konusu Hyakkimaru karakterinin hayatini anlatir. Bu reyisin babasi guc sahibi olabilmek adina budayi reddeder ve 48 iblisle anlasma yapar. 48 iblis ise bizim esas oglan dogdugunda onun 48 uzvunu alir. Esas oglan bir sandalla nehire birakilir bunu bulan doktor onu protezlerle donatir. Esas oglanimiz iblisleri oldurdukce uzuvlarina geri kavusur. Dororo ise onun yaninda gezen minik ufak bir o kadar da hayatin saplagini ensesine yemis cakal bir karakter iste.
senin cebine girmiştir.
inanılmaz romantik bir şarkı sözüdür. bu şarkıyı seslendiren bülent ortaçgile teşekkürü borç bilirim.
düşünsenize arabanıza benzin alıp verdiğiniz para başka bir müşteriye paraüstü olarak gidiyor, o vatandaş bu parayla sigara alıyor, sonra bu para ertesi sabah ekmek getiren fırıncıya ordan un aldığı toptancıya sonra bankaya ve sonrasında atmden sizin biricik sevdiceğinizin cebine giriyor.
yada orospu sizin cüzdanınızdan da aşırmış olabilir orasını bilemem.
Daha once universite eglenceleri belediye zimbirtilari gibi beles konserlere gitmisligim var ama hicbir biletli konsere dahil olmadim.
Metallica – Twickenham Stadium, London
Thursday 20 June 2019 - 16:00 konumlu ve tarihli konsere L4 bolgesinden bilet aldim.
Napariz ne ederiz varsa bi tavsiyenizi alirim.
Genellikle ön sevişmenin son çeyreğinde başıma gelen durum. Hayatı sorgulamaya başlıyorum, ben kimim, bu kadın napıyor, elim neden bu kadının burasında, ağzımda ki bu hafif tuzlu tat neyin nesi gibi sorular kafamda cirit atmaya başlıyor. otomatik olarak ön sevişmeyi bitirip silkme ve koparma olayına geçmem gerektiğini hatırlıyorum.
Giden günlerin ardından ağlayamayıp yas tutamayan eski çiftlerin başına gelen “ ya iyi güzel ayrıldık ama tek iyi olduğumuz sevişmeler de bitmesin tutku ve ten uyumunu muhafaza edelim “ şekilde konuşmalarla süregelen aktivitedir. taraflardan biri yeni sevgili yapana kadar bu böyle devam eder ola ki iki tarafta yine medeni halini single olarak güncellerse tekrardan halvet olma durumları tatbik olabilir.
yaz ayarları başımızın belası billurlarımız kendini salıp gevşiyor ve bu biz er kişileri zor duruma sokabiliyor. kış öyle mi kış süper kış billurun billur gibi olduğu dönemdir.
kimse sizin nobel edebiyat ödülü almanızı beklemiyor yada vergi rekortmeni olmanızı. belirlediğiniz hedeflere ulaşmış olmak bir başarıdır. buyrun yazarlar başarılarımızla birbirimizi şişirip ponçik bir küme oluşturalım.
gok tengri bu gotverenleri basimizdan eksik etsin. biri gelir abi acim simit alsana der biri gelir satasir alttan alirsan seni dover disini gosterirsen gotunu kurtarmak icin sosyal deney agabeycigim der. sirf bu aveller yuzunden gurbet cekiyorum hepinize sabir diliyor tek tek gozlerinizden opuyorum.
yakin zamanda duydugum bir deyimdir. sosyal hayatta yancilik olarak da tabir edilir. ornegin “ kanka bi sigara versene ya, kanka cay soylesene, arabayi versene dugune gidicem, kanka 50lira ateslesene haftaya veririm. “ gibi sagdam soldan buldugu kaynaklarla deyim yerindeyse “ am carsidan got komsudan “ yasar bu insanlar. Is hayatinda ekonomide ve okul hayatinda da buna benzer orneklerle karsimiza cikar bu insanlar yuksek ihtimalle fakirdirler.
sanırım uzun süredir yanlız yatmıyorum çünkü ben deli miyim kendi kendimin üstünü açayım. insan tek başına uyurken üstünü açabilir mi? kesin birileri üstümden yorganı alıyor.
tek başına avrupaya açılanlar için konuşuyorum, başlangıçta bireysel özgürlükler olsun yüksek yaşam standartları olsun farklı kültürleri öğrenme hevesi falan çok hoş geliyor. söylediğim gibi de oluyor çok heyecanlı bir başlangıçtan sonra tekrardan iş gücü olarak çarkın bir parçası oluyorsunuz ve rutine bağlamış şekilde hayatı sürdürmeye çalışıyorsunuz. güzel para kazanmaktan başka sizi mutlu eden pek az şey kalıyor o para da geçerli bir meslek icra etmiyorsanız sadece türkiye standartlarına göre güzel para tabi. birkaç yıl sonra iyi bir birikimle ülkeye dönme planınız varsa ki çok zor değil. bu sefer de ülkeyi bıraktığınız gibi bulamadığınızı anlıyorsunuz ya da artık o ülkenin bir parçası olmadığınızı düşünüyorsunuz. tamamen emekli olduktan sonra köye dönmeyi bekleyen büyük şehirde yaşayan insanlarla aynı duygular. iki arada bir derede devamlı hasret çekerek geçiyor yıllar. türkiye bir kale gibi dışardakiler içeri girmek istiyor, içerdekiler dışarı çıkmayı.
ingilterede bir telefon operatoru. pekte bir ucuz kendisi. 20poundluk tarifesini kullaniyorum ingiltere ici operator veya sabit hat farketmeksizin sinirsiz konusma mesajlasma ve internet veriyor. undergroundlarda o2 alt yapisini kullanarak wifi erisimi de sagliyor.
efsane alman madeni yağ markasıdır. castrol ve mobil1 ayarında kimi tamirciye göre hepsinden daha iyiymiş. yakıt katkı zamazingoları da varmış ama daha görmedim.