Lise döneminde, matematik ve geometri derslerinde sıklıkla duyulan cümle.
Bu cümlenin şöyle ilginç bir özelliği dikkatimi çekmiştir; bu cümleyi senenin bşlarında önce hoca söyler, 'çocuklar anlamadıysanız sorun, gerekirse başka türlü anlatırım' gibi bir şey der. işte hoca bunun dedikten sonra artık önünü alamazsın * sene boyunca.
vardır böyle tipler. kornerden atarsın, 'duran top oğlum bu' der. uzaktan şutla atarsın, 'şansına vurdun girdi' der. çizgiye iner içeri kesersin ve forvet tamamlar 'hep aynı gol, böyle gol mü olur' der. bu tiplerden zaten ''iyi oynuyorsun'' lafını duymak beklenmemelidir de hani en azından bir kez ''güzel gol'' deseler yeter.
beşiktaş genel sekreteriymiş kendisi ve demiş ki beyfendi: ''biz şerefli ikinciliği galatasaray' dan öğrendik, şimdi de yıllardır süregelen dostluk, fair play bal bla bla... ya aykırı davrandılar. mabedimiz inönü' den 1 sezon bile olsa kopmamayı öğrettiler demiş'' aklınca laf çakmış galatasaray' a bu beyfendi. ben şimdi soruyorum kendisine;
madem ki şerefli ikinciliği bizden öğrendiniz, madem ki biz şerefsiz bir takımız, sen o kadar şerefli o kadar büyüksün de şerefsiz bir takımın stadında oynamak için kapı kapı ne yalvarıyorsun millete?
koskoca beşiktaş' ı oyuncak ettiniz lan. istediğin olmayınca ona buna laf söyle, ağla. oh ne güzel. stadı verseydik o zaman şerefli ikincilikler yalan olacaktı yani öyle mi?
ülkemizdeki spor haberciliğidir. gerek spor gazeteleri gerekse diğer gazetelerin spor servisleri bu edilgen fiilleri kendilerine ilke olarak benimsemiş olup transfer dönemleri başta olmak üzere her dönemde uydurma haber yaparlar.
diego' nun galatasaray' a gelmek istediği 'öğrenildi.'
neymar' in fenerbahçe' ye beni alın dediği iddia 'edildi'.
gibi sayısız uydurma haber bu sayede yapılır. bir de buna ek olarak şu vardır;
aslında ifade etmek istediğim şey 'melankolik rap tarzında şarkı söyleyenlerin, şarkıya başlamadan önce tarih vermeleri''ydi.
zaten gereksiz bir ömür törpüsü olan, kıroların söyleyip dinlediği bu iğrenç şey yetmezmiş gibi bir de bu iğrençliği yapanlar, çok iyi bir bok yaptıklarını sanarak şarkıya girmeden önce isim ve tarih söylerler ki komiktir. şöyle ki;
''hadi istanbuuul1 eller havaya, depresif sıtaaylaaa, iki bin on iki''
olayın başında her şeyin bir iftira ve komplo olduğunu söylediler.
olayın yine başlarında cas' a bir dava açarak haksız yere şampiyonlar liginden men edildiklerini, şike yapmadıklarını söylediler
olayın ortalarında cas' a açtıkları davayı geri çektiler ve bunu fenerbahçe' nin menfaatleri doğrultusunda yaptıklarını açıkladılar
olayın ortalarında şikenin sahaya yansıyıp yansımadığına bakılmasını gerektiğini söylediler
olayın sonuna doğru galatasaray' ın ''da'' (dahilik anlamı katan -de -da) zamanında şike yaptığını söylediler.
olayın sonunda bizzat başkanları tarafından trabzonspor' un şike yaptığı söylendi.
ve son olarak uefa' dan sonra mahkeme de fenerbahçe' nin şike yaptığıyla ilgili kararlar verdi.
fenerbahçe' nin yöneticileri bile zAMAN ZAMAN yaptıkları dil sürçmeleriyle şike (en azından girişimin varlığını kabul ettiler ama bir tek tff kabul etmedi şikenin varlığını.
şimdi göreceksiniz fenerbahçe yönetimi ve taraftarları şike yapmadık söyleminin yerine galatasaray da yaptı, trabzonspor da yaptı diyecekler.
not: enrtynin son cümlesi hariç, şahsi yorum içermeyen bir entrydir. süreç aynen bu şekilde gelişmiştir.
Bir topluluk içinde ortak yenen bir yiyeceğin ki en güzel örneği barda bira yanına söylenen patatestir son lokmasının kimse tarafından alınmaması olayıdır. Ortamda fazla samimi olmadığınız insanlar varsa nezaketten, herkeds kanka ise de ihale bana kalmasın korkusundan uzanılamaz o son lokmaya
''ulan o maçta kötü oynamak için kendime 200.000 tl verdim, kötü oynadım 200.000 tl kazandım, ama diğer yandan da kötü oynamam için 200.000 tl çıktı benden. ee 1 kuruş kar da edemedik amk. ne oldu ben hiç anlamadım''
saat 11:02, güneş yok denecek kadar az, gökyüzü sadece siyah bulutlarla kaplı, büroda karanlıktan dolayı ışıkları yaktık, meteorolojinin sitesine giremiyoruz(muhtemelen yoğunluktan) korkuyoruz, birbirimize sarıldık... cevap ver houstan...
başlığının açılmaması ilginç olan atletico madridli futbolcu. dün geceki final maçının en iyi oyuncularındandı. güçlü, agresif, teknik ve çok iyi bir kesici.
1990 doğumlu heerenveen oyuncusu. sağ açıktır kendisi ve kanat oyuncusu arayan galatasaray' a ilaç gibi gelir. demedi demeyin bir iki seneye patlayabilir bu çocuk.
diyelim ki haber doğru ne değişir ki? lorik cana fikrini söylemiştir, bana göre de galatasaray daha büyüktür. e haklı olarak fenerbahçeli de kendi takımının daha büyük olduğunu söyler çok normal bu ama garip olan konuşmanın tam metnini koyduğum halde türk gazetelerinde alıntı yaparak hala cana' nın bu sözü söylediğini iddia etmektir. başlığı açarsın tartışılır eyvallah ama ispat çabası niyedir? cana bunu söylemişse bile galatasaray taraftarı fenerbahçe' nin daha büyük olduğunu kabul edip susacak mıdır? yeri gelmişken kanıt olarak gösterilen gazeteler de her gün en az 3 çarpıtılan, yanlış aktarılan ya da yalan haber bulmak mümkündür.
o gazeteler benim hala galatasaray kulübünün hatalı davrandığını savunduğum riera-melo kavgası için; riera bayıldı, melo bayılan riera' yı 45 saniye boyunca tekmeledi yazmıştır. buna inanan sadece bizim evin oradaki kahveden çıkmayıp futbolu fotomaçtan takip eden tiplerdir. ben muhtemelen üyelerinin pek çoğu üniversite öğrencisi veya mezunu olan bir sözlükte bu tarz haberlere inanılmayacağına, iki güzide takım arasındaki rekabetin bu kadar ucuzlatılmayacağına inanmayı tercih ediyorum.
edit: ben de kendimle çelişip salak bir ispat çabasına girdim farkındayım ama şunu belirtmem gerek; görüldüğü üzere tüm gazetelerdeki haber metni birebir aynı. diğer türlüsü haber değeri taşımadığından servisi yapan ajans bu şekilde çevirip dağıtmış hepsi de alıp kullanmış.
türk gazeteciliğinin ne düzeyde olduğuna ilişkin bir de anımı aktarayım;
bir sinema forumunda julia roberts topicine bir gazetede okuduğum haberden esinlenerek bir yorum yazdım. haberde tiyatro sahnesine çıkan julia roberts' ın berbat bir performans sergilediği ve seyircilerin kendisine domates attığı, julia' nın da buna güldüğü yazıyordu. buradan yola çıkarak haberi özet geçtim işte. adminlerden biri altına yorum yaptı ve ''bense tam aksine şeyler okudum. çok başarılı olduğu söyleniyordu vs.'' dedi. bunun üzerine haberin linkini koydum. 5 dakika sonra admin orjinal metni bulup çevirisyile birlikte koydu: sahnede dekor olarak bulunan plastik domateslerden biri düşmüş, julia da kendini tutamayaıp buna gülmüş. olay bu. işte türk gazeteciliği.
daha doğru bir ifadeyle açılabilirdi sanırım bu başlık ama neyse ben direkt söylemek istediğimi söyleyeyim.
üzerine tez yazılabilecek bir yöntemdir. çıkıp da göğüslerini gere gere ''durum böyleyken böyle; bu nedenle şuna şu kadar zam yapıyoruz'' demek yerine demagojiyi bir sanat haline getirip bin takla atarak üstü kapalı olarak açıklamaktadırlar zamları. bazen hiç açıklamamaktadırlar o ayrı.
'benzin nerede 4 tl ben hiç görmedim' cümlesinden tutun da 'zam değil ayarlama' ya kadar bir sürü zam açıklama şekli icat etti akp ve son bomba taner yıldız' dan geldi;
sanırım saçma sapan kadın programlarıdır. geçen tv karşısında yemek yiyodum, haliyle ntv spor açıktı. işte o an aklıma takıldı bu soru; ''lan'' dedim, ''biz ntv spor olmadan önce ne izliyorduk tv karşısında yemek yerken?''
dünyada nasıldır bilmiyorum ama bizim ülkemizde bir genç eğer televizyonun olduğu odada yemek yiyorsa illa ki açılır o televizyon. izlenecek bir şey olsa da olmasa da açılır ve normal şartlarda o gencin asla izlemeyeceği bir program yemek sırasında o gence çok cazip görünebilir. ben de yıllarca yemek yerken saçma sapan şeyleri izlemek zorunda kaldığımı şimdi ntv spor' u izlerken anlıyorum. ntv spor izlerken reklam giriyor ben zap yapmaya başlıyorum ve bir şey bulamayıp tilki misali ntv spor' a geri gelip reklamları dahi izliyorum.
bir arkadaşımı arka sokaklar isimli dizinin fanı olmaktan kurtarmış bir kanaldır ntv spor;
-ben arka sokakları izliyorum ya valla izliyorum ne yapayım abi yemek yerken açıyorum televizyonu bir tek o var. izledikçe de sarıyor
+kanka ntv spor izle
-nasıl ya
+izle izle ntv spor izle (montla sıç)
ertesi gün
-(iç ses) ulan ntv spor iyi ki varsın. senden önce ne salak şeyler izliyormuşum lan ben.
