kolayca çıkılan deliklerden açtım kutuna kaç diye
zar zor denkleştirip aldığım şu iki parça beynime zeval gelmesin yeter
yemim bitmesin yeter
bugün hangi kişiliğini giydin üstüne hayatım
üstten azıcık renk mi vermiş, kırışık mı onlar canım
lütfen üzme lütfen üzme ah..
kapayıp üstüme montumu banklarda mı yatayım?
bugün yine sadece kafam şişti, muhabbetleriniz cidden kulağıma bile ilişmedi
biraz daha dikkat kesilsen anlıcan, tükenince neslimiz sen anca rahatlıcan neyse
suyum bitmesin yeter, yemim bitmesin yeter
bugün hangi kişiliğini giydin üstüne hayatım
üstten azıcık renk mi vermiş, kırışık mı onlar canım
lütfen üzme lütfen üzme ah..
kapayıp üstüme montumu banklarda mı yatayım ?
birinden ayrılırken kullanılan iki cümlecik.
hoş çakal daha anlamlı olduğu ve daha çok sevildiği halde bye bye kullanılır. türkçe' nin nasıl yozlaştığına örnektir.
bu sıcaklarda çok zor bi işlemi başarmış olan kızlara saygı duymaktır.
at kuyruğu veya tepeden topuz yapmamış, saçını örmemiş kızdır.
açık bırakır. ensesi pişer. kavrulur. yine de toplamaz o saçlarını.
bir de bunların o sıcacık düzleştiriciyle saçlarını yapanları var. o konuyu hiç açmıyorum.