Son zamanlarda kendimi amaçsızca ana sayfa yenilerken buluyorum. Hafta sonları bildirimleri kapatıyorum ve elimi sürmüyorum. Ne zaman instagram a girsem kenimi keşfette saatlerimi öldürürken buluyorum.
Twitter desen fake hesapların fake hikayeleriyle dolu. Mizah seviyesi de ben kullanmayı bıraktıktan sonra epeyce düşmüş durumda. Çareyi sözlüğe girmekte buluyorum. En azından kafam daha az yorulmuş oluyor. Hatta yeşil çayımı koyup sol frame i takip ederken arkada Erkin Koray dinlemeyi seviyorum.
Henüz 20 yaşındayım sözlük ama çok yoruldum.
enim başıma gelen ilginç bir hadisedir.
________________________
olay yeri: mavi peri shop / gaziosmanpaşa (gop ta erotik shop olması başlı başına ilginç).
bizim apartmanda yalnız yaşayan 26-28 yaşlarında bir bayan var. sabahları çıkarken karşılaşıyoruz, selamlaşıyoruz filan.
kendi halinde sessiz, sakin birisi. eve geliş gidiş saatleri hiç değişmez. çekingen bir hanım.
gelelim olaya: benim erotik shoptaki elemanla samimiyetim var, internet sitelerini düzenlemelerinde yardımcı oluyorum. beni arayıp yeni ürünler geldiğini söyledi. kurstan sonra gelirim yanına dedim. yavaş yavaş merdivenleri çıktım ve mağzaya yöneldim.
eleman içerideki odada müşteriyle konuşuyor ürünleri gösteriyordu. yaklaşık beş dakika bekledikten sonra girişe geldi.
merhaba nasılsın? konuşmaları oldu. sonra o ilginç olay oldu.
bizim apartmandaki sessiz sakin hanım elinde çift taraflı dildolya kasaya geldi. beni görünce oda şaşırdı sanırım.
-aaa merhaba canım nasılsın?
-iyidir sizi sormalı.
-ben de iyiyim.
-...
-...
o sessizlik esnasında pakete odaklanmışım tabi. fark etti hemen kasaya koydu. yüzü kıpkırmızıydı.
-utanılacak bir şey yok insanız ve doğamız gereği...
-evet, malesef...
hızlıca ödemeyi yaptı ve resmen koşarak uzaklaştı.
sabah yine karşılaştık.
-günaydın! nasılsın bu sabah?
-iyidir sizi sormalı hanımefendi *
-fena değil, güzel uyudum dün bu gün enerji doluyum.
-keşke ben de söyleyebilsem aynısını. kahve içmeden gelemem kendime.
-ben çok güzel türk kahvesi yaparım, bir akşam gelsene hem sohbet ederiz. yalnızlık sıkıcı.
-hafta sonu bir işim çıkmazsa uğrarım komşu *
-bekliyorum:) hadi görüşürüz.
evet açıkcası ön yargılarıma 35 cm lik dildo isabet etti arkadaşlar.
Merhaba.Burada içimden gelenleri söyleyeceğim umarım mod kardeşlerimiz silmez.
Öncelikle Bir Düş için Ağıt adlı kitabı okumuştum. Romanda sevgi teması işleniyordu. Kitaptaki karakterlerimizden Marion uyuşturucu için seks işçisi oluyordu. Filmide var . (bkz: Requirem for A Dream)Bunu yaparken arka fonda trajik çalan bir müzik ve duygusuzluk içinizi acıtıyordu. Bir kaç gün kendime gelememiştim.
Sonra hayatıma rutin olarak devam ettim. Bir porno klibini izlerken bir saniye durup beynimi devreye soktum ve sahneyi inceledim. Ne insani bir yanı vardı ne zevk veren... Bir dakika midem bulandı ve nefretle doldum. Etkilenmiştim kapadım ve yine hayatıma devam ettim.
En sonunda yabancı bir forumda porno film sektöründeki insanların hayatlarıyla ilgili bilgilerle karşılaştım.
Bir çoğu parasızlıktan ve uyuşturucudan dolayı girmişti. Bu sektöre giren insanların çok küçük bir kısmı ünlü olurken bir kısmı da haliyle batağın dibine saplanıyor. intihar edeninden tut uyuşturucu krizinden ölenlere kadar bir çok enkaz hayat hikayesiyle karşılaştım.
Biz belki beş on dakikalık bir klip olarak görüyoruz ama arka planda birileri birilerini sömürüyor, para için her türlü şeyi yapıyor, kendilerine atfedilen insan sıfatını bir kenara itiyorlar ve o berbat yaşamlarının içine ediyorlar. Bizlerde hayranlıkla izliyoruz. Kusura bakmayın ama "MODERN" dünya benim midemi bulandırıyor.
Öncelikle yazı alıntıdır ve daha fazla insana ulaştırmak için bu entryi giriyorum.
-
Porno beyindeki dopamin salınımını uyarır. Bu ani salınım ve dalgalanmalar beynin ödül döngüsünü çok üst düzeyde uyarır ve beyin bağlantılarını değiştirir. Bu da mastürbatörümüz için daha fazla porno iştahına neden olur.
Porno beyni fiziksel olarak değiştirir.Son 20 yıldaki yapılan heyecan verici araştırmalar ve bulgular gösteriyor ki , beynin kendi kendini yenileyen ve tamir eden bir sistemi var. Buna nöroplastisite adı verilir. Nöro sözcük anlamı olarak beyni ve plastisite ise değişebilirliğini gösterir. Başka bir deyişle, bilim adamları beynin hiç bitmeyen tetris oyunu gibi, yeni tecrübelerle edinilen vesürekli devam eden patikaları yapılandırma sistemi var.
Peki bir nöron nedir ve nasıl salınım yapar? Şöyle izah edeyim, nöron bir beyin hücresidir ve siz bir şey gördüğünüzde, duyduğunuzda, kokladığınızda veya her ne yapıyorsanız nöronlar aralarındaki bağlantıları güçlendirmek için kimyasal salınımı yaparlar. Örneğin lezzetli bir şey yediğinizde beyin dopamin salınımı yapar. Siz de kendinizi iyi hissedersiniz. Ya da bağlı olduğunuz birinin elini tutarsanız beyniniz oksitosin adı verilen bir hormon salgılar ki bu da diğer insanlara bağlılığınızı sağlar. Yani anlayacağınız amcanıza her gittiğinizde sizi kucaklaşıp sonrasında sizi dondurma yemek için dışarı çıkardığında, muhtemelen kendinizi çok iyi hissedersiniz ve amcanız için iyi şeyler düşünmeye başlarsınız, durum böyle olunca beyniniz amcanız hakkında onunla birlikteyken mutlu ve sevinçli olduğunuzu hissettiren kimyasal uyarıcılar salgılanır. Beyninizdeki patikalar da amcanız hakkında olumlu şeyler düşünmenizi sağlar. Bu patikaları bisiklete binmek, bir sandviç yemek ve köpeğinizi dışarı çıkarmak vs. şeklinde sıralayabiliriz. Ve aynı şekilde birisi porno izlediğinde beyindeki benzer yollar, patikalar veya bağlantılar adına her ne derseniz deyin, daha güçlü hale gelir.
Porno bağımlılığında tıpkı diğer zararlı maddeler ve uyuşturucular gibi dopamin salınımı tetiklenir. Aşırı miktarda kullanarak çok uçuk miktarlarda kendinize yüksek seviyelerde dopamin yüklemesi yaparsanız, beyniniz kendisini korumak için var olan reseptörlerini yok etmeye başlar. ( Biliyorsunuz ki şizofreni gibi hastalıklar hem aşırı miktarda dopamin ve çok fazla sayıda dopamin reseptörü bulunan insanlarda görünüyor.) Ve siz beyninize bu şekilde aşırı dopamin yüklemesi yaparsanız körelen reseptörlerinize var olan dopamin bir sinek vızıltısından öteye gidemeyecektir ve beynin zevk algısını olumsuz anlamda değiştirecektir.
Daha az reseptörlerle de porno kullanıcımız, normal hayatta gündelik işlerini yaparkenki işlerinde dopamin salınımı yeterli miktarda olsa da hayattaki çoğu şey ona zevk vermemeye başlayacaktır. Çünkü o körelmiş reseptörleri dopamini algılayamayacaktır. Sonuç olarak, porno izleyicimiz daha fazla zevk alabilmek adına daha fazla porno izleyecek, her seferinde daha fazla hardcore pornolara ihtiyaç duyacaktır.
Bu vasıtayla sıklıkla porno izleyen arkadaşlarımız yeni ve daha yüksek seviyelerde dopamin salınımına ihtiyaç duyacaklar. Bu düzenli aktiviteler sonucunda bu arkadaşımıza durum normal gibi görünecek, çünkü o uyuşmuş beyni yeterli miktarda porno almadığı için kendini daha güçsüz hissediyor. Bu da pornografinin gerçekten bir bağımlılık olduğunun bir göstergesi.
Edit: Uzun olmuş olabilir. Okumak istemiyorsanız uzunluğundan dolayı şahsıma hakaret etmeyiniz. Okursanız ve eklemek istediğiniz bir şeyler varsa bana özelden ulaşın.
Emmanuel Delcour ya da sahne adıyla Jean Val Jean.
D. 19 Haziran 1980, Montluçon.
* Fransız pornografik film oyuncusu.
_____________
*Boyu 1,88 m
*Kilosu 90 kg
*Göz rengi Mavi
*Saç rengi Sarı
*Etnisite Fransız
*Film sayısı 341
___________
Yazarın notu: Şerefsiz çok fit ben de fitness yaparken örnek alıyorum. Bu tipleri zaten malı çok sağlam götürürsün. Aynı zamanda aşçı. Her türlü mal götürüyor bu reyis.
_________
Yetişkin film oyuncusu.
_____________________
*2 Mart 1986 Doğumlu.
*Macar.
*Sarışın.
*1,70 m boy.
*Açık beyaz tenli.
_______________________
Yazarın notu: Bizim lisedeki laleyi andırıyor. Oda güzel kızdı onada sevgiler❤
. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1371952/+
Ülkemizde ve bazı ülkelerde ki hangi ülkeler oldukları bariz, Evrimi körelmiş organlar, Embriyoloji, genetik vb. "Kanıtlarıyla" sunmadan; üstüne birde şu şekilde tepki vererek:
-Ehe, bu sadece bir teori canım.
-Ben meymundan gelmediğini!
-Allahsiz, yan sen cehennemde...
Bilgi kirliliği yaratmaktır. Üniversitelerde Evrimsel biyoloji ogretilirken ve elle tutulur, gözle görülür kanıtlar oradayken, insanları dogmalarla zehirlenme ey eğitim zihniyeti. Öğret herkes kendi yolunu kendisi çizer. Kasma güzelim.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1317233/+
Bir takım mod kurulumu ile Grove st. e bir ballas olara girip Carl (a.k.a CJ) i öldürüyoruz. Oyuna sonradan yapılmış bir eklenti rockstar ın yazdığı bir hşkaye değil.
Nice heveslerle aldığım ürün. ilk ısırıkta gözlerim yaşardı. Tadının çiğ köfte ile alakası yok. Veganlar için ideal olabilir ama bizde katır değiliz bu nasıl tat.
Kendisiyle altlı üstlü oturuyorum(apartman olarak). Arada bir astığı çamaşırlar balkonuma düşüyor. Yemeğe davet ediyor, oturmaya çağırıyor. Kek filan yapıp getiriyor. Sayesinde biraz kilo aldım...
Çok sevecen ve ilgili oluyorlar. Samimi oluyorlar. Dert dinliyorlar ve kedileri seviyorlar sanırım.
Edit:milf yapmayalim ayip oluyor.
Benim muzdarip olduğum durum.
Siyasete, dine, sosyal yaşantıya ayrı merceklerden baktığımız için başlarda tartışır olduk. Şimdilerde fazla sohet etmiyoruz.
Geçen pazartesi saç traşı için gitmiştim. Bizim berberde 3 kişi çalışıyor ben ortadaki koltukta traş oluyorum. Sağdaki müşterinin işi bitti. Berber kolonyalıyo iyice elemanı... Adam ödeme yaparken kıyak olsun diye sigarada verdi bir dal. Bizim Ali abi ellerin kolonyalı olduğunu unuttu heralde, cebinden çakmağı çıkarttı. Sigarayı yakarken birden Ghost Rider gibi alev aldı bağırıp küfür ediyo amk ;D yeşil alevler çıkıyo kolundan... öteki çalışan söndürdü bunu filan. O sırada ben haykırarak güldüğüm için ense traşı baya bi yamuk oldu. Ama buna değerdi:)
UFC sponsoru olduğundan dolayı Reebok urunlerini kullaniyorum. En son aldigim kol saatide spor icin harikaydi. Dalis yaparken ve kondisyon calisirken cok rahat kullaniyorum.
Son zamanlarda çarpık ilişkileri, boşanmaları, bilinçsiz genç nesli, toz pembe gözlükleri takıp Iphone için kredi çeken Yurdum insanına bakarak yaptığım tespit.
Çok özel durumlar harici konuşmak gerekirse çoğunun kitaptan, kültürden vb. bilimum.şeylerden.haberi yoktur. Kütüphane dediğin sessiz olur aml. Adım.hakkı diye bağırarak konuşuyo telefonla. Insan ayar oluyor.
Rus bir amatör deneycinin youtube a yüklediği videolar aracılığıyla öğrendiğim deney. *Delikten içeri "yumurtanın sarısına" insan spermi enjekte edilir. Delik bant ile kapatılır. *Kalın eldivenler ve koruyucu giysiler giyerek yumurtayı açmanız önerilir (içerisinden nasıl bir "şey" çıkacağı belli olmaya bilir).
Bir kaç deney izledim bir tanesinde süngerimsi bir yaratık çıkarken bir diğerinde böceğimsi bir yaratık çıktı.
Çoğu zaman içimdeki şevk gider ve dolaşan bir bok çuvalı gibi hissederim kendimi, o zaman bana yardımcı olan ve bir şeyler yapmak için beni harekete geçiren videolar dır.
Henüz 12 yaşındayken Anafen e gitmiştim.Kurs açıldı filan herkese rehber öğretmen atadılar. Bu hocalar traşlı, kumaş pantolonlu"çoğu zaman keten" gömlekli kimselerdi. Çocuk olduğumdan pek çözemiyordum durumu. Etüt saatlerinde Fetöden Hocaefendi hazretleri diye bahsetmeleri filan...Ailem sende onlar ne derse öyle söyle belli etme çoğu şeyi derdi. Toplu türbe ziyaretleri, halı saha maçları dersanede abilerle kalmalar filan ailemden dolayı bir çoğuna katılmadım.
Veli toplantılarında ailemizden afrikadaki müslümanlar yardım parası vb. "bunları yapalar derslerimize giren öğretmenler" toplanırdı.Sen içine bize kumbara verirlerdi para biriktirirdik sonra kumbaraları toplarlardı, kurban keseceğiz hayrınıza derlerdi. vb.insanların dini duygularını ve yardımseverliklerini sömürürlerdi.
Çoğu çocuğu abilerle tanıştırırlardı. Sıra arkadaşım bende abi olacağım vb. saçma sapan konulara girerdi.Hedefleri abiler gibi olmaktı. Zaman gazetesi ve risale okuyup televizyon izlemezlerdi. Beni çoğu zaman dışlarlardı. Kendi bastıkları kitapları derslerde dağıtırlardı.
Şimdi geçmişe baktığımda ufacık çocuklara duygu sömürüsü yapıp nasılda beyinlerini yıkamışlar. Gece gündüz risale okutuyorlardı, o çocukları kendi sistemlerinin kurşun askerlerine çevirdiler sonunda.
Edit: Ufacık çocuklara birde aileniz hangi partiye oy veriyor diyip sorgulara çekiyorlardı.
Edit2: Zaman gazetesi üyeliği yapıyorlardı sormadan.Bir sabah bakıyordunuz kapınızda zaman gazetesi /
Son edit:STS den burs alamadım diye babam bağırmıştı bana, şimdi hatırlatıyorum ona geçmişi )
Şu ana kadar ziyaret ettiğim en güzel film sitesi.Çok seçici birkadro tarafında adeta bir film kütüphanesi olarak dizyn edilmiştir.Çok güzel filmler izlediğim site. Sinema kültürüm artsın diyene bulunmaz hint kumaşı.
