bazı günler yozlaşmış istanbul trafiğinde araç kullanırken, öyle tiplerle karşılaşıyorum ki adamın yüzüne karşı ana avrat küfür edip bakmaya devam ederken uzaklaşıyorum. Küfür ettiğim şahsın yüz ifadesinden rahatladığını, memnuniyetini gözlemliyorum. hal bu iken bir de sözlükte bazı hatta bir çok entry okuduğumda iki konu arasında fark göremiyorum. medeniyetler şehri, adına onlarca şiir, yüzlerce yazı yazılmış kutlu şehir ve yeni nesil, eski beşpara etmez insanlar. Tanrı sonumuzu hayır eylesin. Tanrı yazmamdaki kasıt küçük harf kuralından kaynaklıyor.
sözlüğün yazarları bilgilerini paylaştıkça, birbirlerine sövdükçe, biribirileri faydalanıyor. misal bugün ikinci bir başlık açayım dedim son anda vazgeçtim. siz saygıdeğer yazar arkadaşlarımla bu başlığı paylaşmak istiyorum; orospu çocuğuna, orospu çocuğu diyen orospu çocuğuna orospu çocuğu demek. ne mutlu bizlere ki sözlükten feyz alıyoruz.
yalancı bir zaman sonra kendi yalanına inanırmış misali, fake profil ya da çalınan bir hesapla yapılan iğrençlik. kaldı ki ateist arkadaşlar bu gönderiye vb. inanırlar bir yaradan'a inanmazlar.
arkadaşımın ısrarı üzeririne meraksız bir şekilde açıp sadece yirmi saniyesine kadar izleyebildiğim kısa bir videodur. kolpaçino üçüncü devrede sabri abiye denilen tabağa bıraksınlar yerim sözünün ne kadar uygulamaya geçirilebileceğine dair de ipucu vermektedir. afiyet olsun.
temel yıllar sonra amerika'dan izne köyüne döner,
kahve ahalisine selam verir, tokalaşır,
kahve ahalisi - ula temel hiç teğişmemişsun der.
temel - çok teğiştum uşaklar ben ateist oldum cevabını verir.
ahali bihaber sorar temel'e - ula ateist ne temektur?
temel cevap verir - ben tanru'yu tanımayrum!
ahalinin bozulduğunu gören temel eve gitmek üzere kahveden ayrılır.
yolda yaşlı bir amca ile karşılaşır, selam verir.
amca da tıpkı ahali gibi - temel hiç teğimemuşsun der.
bunun üzerine temel yine - amica çok teğiştum ben ateist oldum der.
amca sorar - ula ateist ne temektur?
temel - amica ben tanru'yu tanimayrum der.
amca boynunu sağa sola çevirir ve ayaru verur
- ula temel tanru'nun çok ta sikindeydu tanıyup tanımaduğun.
1990 larda istanbul'da oldukça sık gördüğüm ve büyünyünce bir tane de benim olmalı dediğim otomobil markası. büyüdüm fakat hiç pontiac'ım olmadı, iyi ki olmamış zira breaking bad dizisinde walter white'ın kullandığı aztek modeli oldukça tiksinç. ve hatta en tiksinç otomobilller arasaına girmiş.
merak uyandıran, bölümleri ardı ardına izleten dizi. dizide aşırı derecede para konusu döndüğünden vay be diyor insan. merak ettiğim bir husus ise acaba bizim kimyager arkadaşlar dizideki formülleri çözüp meth üretimi işine bulaşmış mıdır?
değerlendiren var, değerlendiremeyen var. bunun için kimseyi suçlamanın ya da tebrik etmenin anlamı yok kanımca. hayatında başarılı olabilmiş herkese saygılar, sevgiler. helal olsun.