itiraf ediyorum ;
Lise zamanlarında tam ergenliğimin zirve dönemlerinde birlikte olduğum bir kız vardı.Gerçekten beni sevdiğini düşündüğüm bana aşık olduğunu zannettiğim..Gel zaman git zaman saçma sapan sebepten dolayı ayrıldı.Başka biri ile birlikte olduğunu öğrendim aynı okuldan.Gittim bende başka birine.. Yanımdakinden çok gözlerim onu aramaktaydı yanımdaki bana karşı neler hissediyor düşünmedim bile umurumda değildi açıkçası. Sonra Onun sevgilisinden ayrıldığını öğrendim ve hemen bende ayrıldım.Yanımdakinden ayrılabilmek için ne hakaretler ne aşağılık cümleler ettim.Sırf beni gerçekten sevdiğini zannettiğim kişi tekrar birlikte olabilmek için (olduk da).. Tekrar birlikteydik kimi kırdım kimi üzdüm kimin umurunda..Ama yine ayrıldık biz.her zaman ki gibi saçma sebeplerden dolayı bir daha barışmamak adına..
Aradan 5 yıl geçti dostlar o yanımdaki önemsemediğim o kızı, meğer beni gerçekten saf duygularla seven, hayatının ilk aşkı ben olan o kızı gördüm.Ben ne kör bir insanmışım. Aklı ile değil de uçkuru peşinde koşan, yerdeki toz kadar değeri olmayan bir adammışım meğer.Bir hevesle konuşmak istedim hangi cesaretle inanın bilmiyorum.Her türlü hakaretine razıydım ama o hiç bir şey yaşanmamış gibi selamladı beni.Halimi hatırımı sordu.Konuşmaya başladık 5 sene sonra hayatımda ilk defa aynı duyguları hissettim ama yüzüm yok ki.Ne diyebilirim " ben sana acılar yaşattım ama beni sev.! " -oldu canım hı hı . 1 ay kadar konuştuk her halini her anını merak ediyordum.. bana çok yakın davranıyordu.Ayrı şehirde okumamıza rağmen her an daha da bağlanıyordum. Bir gün birden bire soğuk davranmaya, yazmamaya başladı. Nedenini sordum. "- Geçmişi yok sayamıyorum özür dilerim samimiyetine inanmıyorum sana güvenmiyorum artık. benle sırf boşlukta olduğun için takılmıştın zamanında yine aynı şeyleri yaşayamam " dedi bir anda.Şaşırmadım ama çok büyük hayaller kurmuştum. Dayanamadım vizelerim biter bitmez ilk otobüsle bulunduğu şehre geldim karşısına çıkmak istedim.Ciddi olduğumu, onunla birlikte bir gelecek kurmak istediğimi ve onu çok sevdiğimi söyleyebilmek için.
Bugün zorla da olsa buluştuk dostlar.Ne söylediysem inandıramadım benimle daha görüşmek istemediğini ve bana güvenmediğini söyledi. Duvarı aşmama müsaade etmiyorsun sürekli duvarlar örüyorsun aşamıyorum sana kendimi ıspatlayamıyorum dedim. Çünkü istemiyorum dedi. ikna edemedim. Sonra biraz yürüdük. Ben buradan eve geçiyorum görüşürüz dedi.Ağzımdan nasıl çıktı inanın bilmiyorum ama bir anda "-Sarılabilir miyim? " deyiverdim. Senin için bir şey ifade edecekse sarıl dedi. Sarıldım sımsıkı kaybetmekten korkarcasına.Bırakamadım,göz yaşlarım içime aktı.Görüşürüz dedim ve giderken elimi tuttu bir anda. "bana bunu yaptırma ne olursun" dedi.Gözlerine baktım. Adım adım bana doğru yaklaştı ve gözlerini kapattı. nefesi titremeye başlamıştı.inanın ne yapacağımı bilemedim yanağına bir öpücük kondurdum ve sarıldım tekrardan. kokusunu içime çekiyordum sadece. Ellerini avuçlarıma alıyordum hava çok soğuktu.Göğsüme başını koydu "bu yaptığımız doğru değil az önceki söylediklerimle çelişiyor ne olur unutalım yaşanmaması gerekirdi" dedi. Nasıl unutabilirim ki Allah'a sessiz çığlıklarla yalvarıyordum 1 saniye daha yalvarırım ne olursun diye ne unutması. Ellerini avucuma aldım ve "Ellerin çok üşümüş hadi geç kalma sen eve" dedim.."Görüşürüz demek isterdim ama böyle bir şey olmayacak üzgünüm" dedi ve gitti.. Sol tarafımda sancı var canımı yakıyor canım yanıyor ama bir şey yapamıyorum konuşamıyorum ona derdimi anlatamıyorum inanmıyor bana ne yapacağımı bile bilmiyorum düşünceler denizinde boğuluyorum her saniye yavaş yavaş ölüyor gibi hissediyorum.
belirli bir seviyeye gelip,yuuutup için videolar hazirladıgım en mobil karakterlerdendir..Çelincir olunca daha profesyonel kayitlarda görüşmek dilegi ile.
saçma bir iddiadir hamasin sivilleri kalkan olarak kullanmasi israilin sivilleri oldurmedigi anlamina gelmez..sahilden tut hastaneler hatta cenazeye bile bombayi hamas atti zaten israilin asil amaci baris degil mi ..geçelim lutfen bu laflari bal gibi israil soykirim yapiyor.
o otobüste konusan ingiliz arkadas bu ülkenin elektriğini çalmiyor bu ülkenin bütün hizmetlerini kullanip türkiye sınırları icinde yasayip bu ülkenin insanına ihanet etmiyor.tam tersine turizm için geliyor memlekete para bırakıp gidiyor.yani demem o ki elin gavurunun bile memlekete yarari var bırak konussun..
diğer tarafta parazit bir şekilde yaşayip bu ülkeye zarar vermekten baska bi boka yaramayan yillarca kardeşiz biz deyip sırttan vuran bir kürt..
(bkz: yorum senin)
(bkz: o gencin suçu mu ne? yav he he)
genelde ap carry olarak kullanilan bir league of legends şampiyonudur.dürtme özelliğine sahiptir.kaçış skiline sahip olmadigi için true damage veren pasif skili de olsa yetersiz kalmıştır.metada yeri yoktur.
eğitimdir.. bizim ülkemizde çocuklar yetenekli oldukları alana yönlenmek yerine;
para nasıl kazanılır?
hangi populer meslekler çok para kazandırır?
gibi sorularla daha okula baslamadan aile tarafından beyni yıkanmaktadır..bu sebepten dolayı bir yetenek gün yüzüne çıkamadan solup gitmektedir..
örneğin ; müzik kulagi cok iyi olan,müzige yetenegi olan bir çocuk güzel sanatlar ve konservatuar okumak yerine niçin ille de fen lisesi ille de sayısal esit agirlik bilmem ne seçtirilir? aile baskisidir.. aile tarafindan empoze edilen aç kalma,işsiz kalma korkusudur.. milli egitim in hali zaten ortada.. canım türkiyem benim
bir defans,ortasaha oyuncusunda olması gereken bi özelliktir ama profesyonelliği açısından ölçüsünü de bilmelidir.. thiago silva en güzel örnek olacaktır kanımca.
örnekleme yanlış en başta. tutup einstein, stephen hawking diyorsun sonra kıyaslamayı ilkokul mezunu cami hocası ile yapıyorsun. tamam da adama demezler mi o zaman; koskoca farabi,ibni sina allah var diyor elin kıçı kırık ergen oglu biraz daha popüler olayım diye allah yok diyor.. ne cahilsiniz mk derler degil mi adama.. gördüğün gibi bu örnekleme de çok saçma duruyor..
kiyaslamalara biraz daha özen gösterelim bence..
tanim : sacma bir söylemdir inanmayana cahil değil kafir denir.
elinden kaza cikmasina gerek yoktur o karakterde bi kişi için kendi hayatini da karartmaya değmeyecektir.tazminat davasi ve durumu kızın ailesine anlatmak,olayı onlara bırakmak yeterince iş görür..