vay amua. acun denen şarlatanın foyasını açığa çıkarmış.
günde sadece 2 tane hindistan cevizi yiyen adamın götünü yırtarak yarışamayacağını, aklı olan adam anlar zaten, şaşırmaz başkasından duyunca.
çok önemli bir konu ile gündeme damga vurmuş. tartışalım haftalarca amua.
cebinden taşağının yanından düşürme radyasyonlu telefonu, günde 1 saat kulağında tut,
pis dünyanın havasını çek içine,
sürekli bilgisayarın karşısında otur bir radyasyon da ordan,
gdo'lu ürünleri ye,
ve daha sayamayacağım bir sürü şey,
ama sigara içince, 'ouuuuuv kanserden ölecen'de. kanser riskini arttırabilir sadece. kanserden öldürür diye kesin bir şey denemez.
bu böyledir. söndürdüğün gibi yakmayıp, sadece canın çektiği zaman içince ki günde 5-6 eder, sigara candır.
ilk yakarsın sigarayı, zaten ilk yandığında farklı bir koku çıkar yarım saniye falan. alan herkes sever o kokuyu.
sonra o ilk nefesi uzunca çekip, derin derin çekeceksin ciğere.
sonra ağır ağır vereceksin. vücut rahatlayacak.
bir daha çekeceksin. bir daha.
arada burundan vereceksin. mis.
hayır bi sikim değil, bundan lüks 180 tane kahveci, cafe falan var istanbul'da. ama bu görmemişler ''bi gahveye 10 tl verilir mi yeaaa'' deyince kanım çekiliyor, mekanı savunasım geliyor.
5.50, 6 liraya gayet iyi kahveler var. çalışan elemanlar da gayet iyi. merkez şubelerinin alt katlarında kahve konferansı odaları falan var. bu hiç bir şey bilmeyen keko çalışanları(!) bayaa kolombia, peru bilmemne kahveleri tattırıp görüş alıyorlar. bilgi de veriyorlar. bir sürü beleş pasta da çabası. sadece dinleyip tadıyorsun. bir de üstüne bilgileniyorsun kahve konusunda.
he 'aq' türkiye'nin en pahalı kahvecisi ya. bir kere kafayı çalıştır, abarttığınız pahalılıkta ve kalitede bir mekan olsa, bu kadar çok adam yorum yapamaz. çünkü giremez.
aspokasoto diye gülüyorum bu şike zanlısının destekçilerine. çünkü bir hışımla giriyorlar tartışmaya. cevap veremeyince ya cemaat diyorlar ya da aforizmacıklarıyla yol alıp gidiyorlar. eee, en başında demiştik;
bak beyininin kıvrımlarını siktire siktire beyni yanmışlara bak hele. kendileri diyorlar. milan eksi puan aldı şike yapmış...
neymiş. federasyon cezayı vermiş. sizin yalayıcınız yd gibi bütün kurulları değiştirip üstünü kapatmamış.şampiyonlukları almış, bir takımı küme düşürmüş, diğerlerine eksi vermiş. kendilerine göre cezayı basmış yani.
işte bu durumda uefa karışmayabilir iç işlere. bu durumda. 'bize karışemaz yeea uyefa' demekle değil.
anladın mı timsah evlat? ki 2006'da italya dünya kupasını kaldırıp gelmişti ülkeye, toplu af baskılarına rağmen verildi bu karar. buradaki gibi 'ekönömi çökeyyy' diyerek değil.
hadi bakalım türkiye kupasını kutla şimdi gidip biraz. ahaha.
ha tanım: şike ile arası iyi olan mafya bozuntusu.
he azizsporlu he, şike yansımadı. bir tek gözle anlaşılabilir sanki amına koyim, rıdavan babaları uydurdu ya. kanundur bunlar için.
biraz italya'ya bakın bari diyecem de onu da beceremezler. temiz dedikleri maçta sonradan şike yakaladılar. nerden mi, tapelerden. ama bunlara tape deyince kaşıntı başıyor. ''auvv cemaat, auuvvv böyöh boşğaaan'' diye zırlamaya başlarlar.
şike sahaya yansınıdı evet, şike denilen maçların hepsini fener kazandı. ben de buna bakıyorum. sizin göte böyle yarrak yakışır.
geçen sene bol bol haykırılan tezahürat. genelde bazı kuşlarda kaşıntı yapar.
tezahüratın şikeciler üzerindeki özellikleri şunlar, bizzat bu sene yerinde test ettim defalarca;
- kızarıp bozarıyorlar.
- belli bir süre başlarına sinek konmuşçasına kıpraşıyorlar.
- yerlerinden kalkmaya yelteniyorlar.
- en sonunda morarmış bir vaziyette ayağa kalkıp kavga çıkarmaya çalışıyorlar.
- lafı yeyip oturuyorlar.
- ve gerçekten de sonunda siktir olup gidiyorlar.