buzullaşmadan (glaciation) kaynaklanan, buzullaşmanın olmadığı (non-glacial) süreçlerdir. bahsi geçen süreçlere proglasiyal ve geçmişte var olan buzul buzu sınırları içinde ve çevresinde ortaya çıkan, geçmişte buzul buzunun varlığının doğrudan bir sonucu olan bütün süreçler dâhildir. http://messiniyen.blogspot.com.tr/
Sosyal ve Doğal Çevre Topluluğu, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin; araştırıcı, sorgulayıcı ve yaratıcı özelliklerini ortaya çıkarmak amacıyla 2003 yılında Vizyon Sosyal Bilgiler Eğitimi Öğrenci Topluluğu adıyla kurulmuştur. Bu bağlamda; günümüz çevre sorunları, eğitim, tarih, coğrafya gibi konularda bireyleri geliştirmeye yönelik faaliyetler gerçekleştirmektedir. Öğrencilerin bilimsel, kültürel ve sosyal gelişimlerine, sosyal bilgiler perspektifinden katkıda bulunacak çalışmalara yoğunlaşmaktadır. 2006 yılından günümüze kadar Sosyal ve Doğal Çevre Topluluğu ismiyle, Prof. Dr. Gürcan Gürgen danışmanlığında faaliyetlerini sürdürmektedir.
Sosyal ve Doğal Çevre Topluluğu bugüne dek üye ve katılımcı öğrencilerin; çevre bilinci edinmelerini sağlayarak, tarihi, coğrafi düşünme sistematiği kazanmalarında yardımcı olmuş, kültürel bilgi birikimlerini de geliştirici etkinliklerle var olagelmiştir. Müze, ören yeri, tarihi yapıtlara, doğal güzelliklere yapılan gezileriyle birlikte seminer, sergi ve film gösterimleri gibi kültürel etkinliklerin düzenlenmesini de yıllar içinde sık sık tekrarladığı faaliyetler haline getirmiştir. Bu faaliyetleri; Gordion, Duatepe, Karargâh Müzesi gezileri ve Kalem Bayramı etkinliklerinde açılan fotoğraf sergisi olarak sıralayabilmek mümkündür. Ayrıca küresel iklim değişikliği, tüketici hakları, lisansüstü eğitim ve sokakta çalışan çocuklar konularında her yıl en az bir seminer düzenleyerek çalışmalarını sürdürmektedir. Gelenekselleşmiş topluluk etkinlikleri arasında en anlamlılarından biri de her yıl mart ayında düzenlenen fidan dikme etkinliğidir. Bu sayede, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi öğrencileri ve mezunlarının, şehrimizin birçok yerinde diktikleri fidanlar; çevreci bir anlayışla doğamıza yaptıkları katkıların birer timsali olmuştur. Topluluğun farkındalık yaratma konusunda alametifarikası haline gelen bir diğer gelenekselleşmiş etkinlik ise coğrafi bölge çalışmalarıdır. Eğitim öğretim yılı sonunda düzenlenen büyük coğrafi bölge arazi çalışmaları, yüzlerce kilometre yol kat edilerek birçok farklı doğal ve kültürel zenginliğin; doğal ortamında, yaparak ve yaşayarak öğrenilmesine fırsat sunmaktadır. Öğretmen adaylarının farklı iklim, bitki örtüsü, tarihi arka plan, ekonomik faaliyet, kültürel özellikleri bulunan mekân ve insanları geniş bir perspektiften görmesine olanak sağlayan bu çalışmalar, ayrıca farklı öğretim stratejilerinin uygulamalı olarak gerçekleştirilmesine tanık olmaları açısından da anlamlıdır. Topluluğa birinci sınıfta üye olan bir öğrenci dört yılın sonunda Türkiyenin büyük bir bölümünü görmüş, coğrafi özellikleri konusunda yerinde bilgilenmiş olarak mezun olmaktadır.
Sosyal ve Doğal Çevre Topluluğu diğer öğrenci topluluklarıyla ve öğrenci temsilciliğiyle işbirliği halinde düzenlediği etkinlikleri; eğitim, araştırma ve kültürel etkinlikler birimi olarak temel üç çekirdek etrafında örgütlemektedir. Sürdürülebilirlik, çevre değişimi ve çevre bilinci konusunda periyodik eğitim çalışmalarının düzenlenmesi konusunda bilgi birikim aktarımı eğitim birimi tarafından üstlenilmektedir. Eğitim Bilimleri Fakültesi akademisyenleri; araştırmalarda aktif çalışmalar gösteren araştırma birimini, kültürel faaliyetlerin düzenlenmesinde rol oynayan kültür birimini ve topluluk öğrencilerinin kişisel gelişim serüvenlerini destekleyerek süreçlere üç farklı boyuttan katkı sağlamaktadır. Son olarak topluluk, öğrenci temsilciliğinin ve diğer öğrenci topluluklarının da desteğiyle, Sosyal ve Doğal Çevre adıyla bir fanzin dergiyi, Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesinin kurulduğu 31 Mart tarihinde yayınlamaya başlayacaktır.
Soğuk ama glasiyal olmayan ortamlarda oluşan koşullar, süreçler ve yerşekilleridir. Terimin orijinali Pleistosen örtü buzulları ve alpin buzullarının çevresindeki iklimsel ve jeomorfolojik koşulları açıklamak için kullanılmıştır. Bunun yanı sıra günümüzdeki kullanımı buzullara zaman ve mekân bakımından yakınlıklarına bakılmaksızın soğuk iklim koşullarını ifade eden daha geniş bir tanıma sahiptir. Periglasiyal ortamların hepsi değil ama çoğu permafrosta sahiptir; hepsinde belirleyici olan donma hareketi sürecidir.
Periglasyal alanların karakteristik süreçleri
1. Süreğen kayrotik zeminlerdeki buz ayrılması, aşırı soğuk koşullar altındaki termal ayrılmalar, buz içeriği zengin permafrostun sürünmesi ve donmuş zeminleri çözülmesi
2. Yüzeylenen kayaçların donma kaması veya fiziko-kimyasal günlenme süreçler gibi süreçler sayesinde toprak ya da ana kayanın ayrışması
Bu yukarıda sayılanlar birincil öneme sahip süreçlerdir. Aşağıda önem ve büyüklük sıralaması olmaksızın temel süreçler verilmektedir.
3. Mevsimlik donmuş katman içinde işleyen donma kabarması, toprak kabarması, toprak sürünmesi, taş eğimlenmesi (tilting), yukarıya doğru donma, kütle yer değiştirmeleri ve parçacıkların boylanma ve derecelenmesi (sorting)
4. Hızlı kütle hareketleri solüfliksiyon (suyla doygun toprağın olması) yerçekimi kontrollü kaya düşmeleri, çökmeler ve kırılmalar
5. Kar erimeleri kökenli flüvyal rejimler. Mevsimlik deşarj patenleri, yüksek suspanse ve yatak yükü sedimentleriyle karakterize edilmektedir.
6. Güçlü rüzgâr hareketi süreci, nivasyon(nevesyon) ya da kar yaması etkisiyle de birleşilebilir. Vejatasyonun eksik olması ve glasyal süreçlerin ya da donma-çözülme etkisiyle oluşmuş döküntü(debris) oranının fazla olması. http://yayinevi.ankara.ed...morfoloji#tab-description
sessizce söz veriyoruz birbirimize. sessizce verilen sözlere kim inanmaz.dır. emrah serbes aforizmantrak attırmasıdır. insanın sonuna kadir inanır ya da hüzeyin söylemez, şehirler ölmez, yatan bölünmez, kuşkonmaz yazası geliyor. resmen 2 haftadır tutuyorum kendimi.
hayvan bazı sesleri taklit edebiliyor ve bunlar arasında insan sesi de var diye hayvanın maymun olduğu fıkralardır. Örneğin sahibi çok konuşuyor ve söylemesini istemediği şeylerden bahsediyor diye papağanı kümese atar. akşam olur ve kümeste horoz tek tek tavuklarla ilgilenmeye başlar. sıra papağana geldiğinde, papağan dramatik bir sesle
-duuur ben fahişelikten değil, siyasetten geldim
der. komik olmadı değil mi? bir de şöyle deneyelim
-haçan çuur ha ben orospülikten celmedim, ciyasetten celdim daaaa...
doktor musunuz? anam şuram çok ağrıyo, neden acaba? nın coğrafyacıya uygulanmış halidir. sanki somalinin başkentini bilse orada iklim değişip akdeniz olacak. ya olursa? mogadişu
filanın kişi için kullanılan hali.
-kızının yanında filankes vardı diye laf çıkarıyomuşsun şuayip?
-evet abi senin kızın yanında maksut abinin küçük oğlanı gördüm.
şehirlerin inşası ile birlikte doğal ortamda yapılan değişiklikler sonucu iklimde de gözle görünür değişimler olur. şehirlerin atmosferinde kıralara nazaran daha fazla kirlilik ve emisyon bulunmaktadır. şehirlerde geçirimsiz yüzeylerin bulunması nem, buharlaşma, yüzeysel akış içeriklerini kısıtlamaktadır. binalar arasında farklı yüzey geometrilerinin oluşması radyasyon transferini artırmaktadır. ayrıca binaların gölgesinde kalan alanlarda (şehir kanyonlarında) farklı bakı koşulları hakim olmaktadır. şehirlerde kullanılan malzeme (asfalt, beton, tuğla, vb.) doğal malzemeden daha farklı ısı depolama kabiliyetine sahiptir. şehirlerde insan eliyle ısıtma soğutma yapılması da iklimi etkilen bir diğer faktördür. bu ve buna benzer meselelerden dolayı şehirler kırlardan geç ısınır. bunun sonucu olarak sabah saatlerinde şehir merkezlerinin soğuk, çevresinin daha sıcak olduğu şehir soğuk ısı adası oluşur. kırlardan geç soğurlar ve gün batımından doğumuna kadar şehir sıcak ısı adası oluşur.
exorcism. genç bir kadının, illa genç olacak, yaşlı ama genç görünümlü de olabilir. vücuduna ilk kim girecek mücadelesidir. girdikten sonra da çıkmak için verilen müsabaka gözümde canlandı.
bolkar dağları, medetsiz kuzeyinde buzul üstünde oluşmuş, buzul üstü göl. bir zamanlar, 1950li yıllarda tek bir göl olduğu için bu isimle anılsa bile şu an üç tane olan göldür. yerdeniz büyücüsü üçlemesinin beş kitap olması gibi.
ismini bolkar dağları üzerinde bulunan kopukgöl buzulundan alan göl. buzul içi kanalların üzerindeki buz kütlesinin kaldıramayacak kadar küçülmesi sonucunda buz tavanın çökmesiyle oluşan buzul üstü göl. supraglasyal gölün türkçesi.
derste evrim kuramını anlatan hocaya öğrenciler isyan ederler.
-hocam evrim teorisine mi inanıyorsunuz?
-teorilere inanılmaz evladım. teoriler anlaşılır, sınanır, yalanlanır, yasalaşır ama inanılmaz. inanılacak şey dini ögelerdir. sen evrim teorisini biliyor musun?
-evet hocam.
-türlerin kökenini okudun mu?
-hayır hocam.
-peki nereden biliyorsun bu teoriyi.
-evrim yalanı çöktü isimli baş yapıttan hocam.
-pekiyi canım evladım, sana söyleyecek bir sözüm yok. neyse ne diyordum evet değerli dostlar dünyamız canlı yaşam olmasaydı...
-ama hocam bırakın bu evrimi, yaradılışcılıktan da söz edin, tek taraflı anlatmayın. bütün kuramlara eşit mesafede olun.
-tamam çocuğum haklısın yanlış yaptım. arkadaşınızın uyarısı üzerine bu konuyu ilk önce yaradılışcılığa göre anlatıyorum. bu evrende beş duyu organınızla algıladığınız ya da algılamadığınız ne kadar şey varsa hepsini allah yarattı. şimdi de bilinçli tasarımcılığa göre, herşeyin bir yaratıcısı vardır. son olarak gelelim evrim teorisine, dünyamız canlı yaşam olmasaydı...
-evrim diye bişi yok hocam çok geri kalmışsınız bi de hoca olacaksınız, yuh size oha size.
-tamam sinirlenme çocuğum, hepsi geçecek, güzel günler göreceğiz.
dayanıklı kayalık bir alanın buzullar tarafından aşındırılması ve tillden oluşan bir kuyruk bırakarak geri çekilmesiyle ortaya çıkan araziye verilen isimdir.
aladağlar'da yedigöller platosunda bulunan 4 buzuldan en büyüğü. üzerinde 30'un üzerinde supraglasyal göl bulunan doğa harikası enfes yer. (bkz: döküntü örtülü buzul).
1. iklim değişimlerine karşı buzullar, maden ocağına götürülen kanarya gibi tepki vermektedirler. iklimdeki çok küçük değişimlere bile neredeyse eş zamanlı olarak karşılık vermelerinin yanı sıra geçmiş iklim salınımlarının kanıtlarını saklayan birer depo işlevi de görmektedirler.
2. yeryüzünün en kalabalık nüfuslarını besleyen alanlar buzullardan kaynaklanan akarsular tarafından beslenmektedir. sadece kullanılabilir su teminin dışında ekonomik faaliyetlerinin (endüstri, ulaşım vb.,) de temel su kaynağının yüksek dağlık alanlardan gelen erimiş sular oluşturduğu için buzulların hidrolojik sisteme katkılarını analiz etmek önemlidir.
3. yaşadığımız gezegende birçok şehrin deniz seviyesinden sadece birkaç metre daha yüksek olması buzul araştırmalarının temel konularından birini oluşturmaktadır. özellikle örtü buzullarındaki ablasyonun sonucu olarak deniz seviyelerinde ciddi bir yükselimin ortaya çıkması kaçınılmazdır. ayrıca deniz suyuna karışan tatlı suyun termohalin üzerindeki etkileri insanları çok derinden etkileyebilecek sonuçlar ortaya koyabilir.
4. buzullardan kaynaklanan çeşitli afetlerin doğasının anlaşılması ve afet yönetimi önemli bir araştırma konusudur. buzullar genellikle çeşitli şekillerde (buzul içi, buzul üstü, moren set gölleri gibi) taşkın riski taşıyan büyük su kütleleri oluşturabilmektedir. bu olayların önlenebilmesi ve/veya risklerin en aza indirilmesi açısından buzulların gözlem altında tutulması gerekmektedir.
işte bu yukarıda bahsi geçen 4 madde yüzünden buzullar önemlidir. buzullar hergün görebileceğimiz, günlük karşılaşabilceğimiz dostlarımız değildir. ya çok yüksek enlemlerdedirler ya da çok yüksek yükseltidedirler. dolayısıyla -ulen hiç bir halta yaramaz bu buzullar- demek kolaydır. oysa ki orada bir buzul var uzakda o erirse bizi doğurtan kişinin üreme organıyla yakın bir bağ kurmamız yüksek bir olasılıkdır. en azından görmüş oluruz. buzullar çevresel değişimlere anında cevap verdikleri için, tatlı su kaynağı oldukları için, deniz seviyesini belirledikleri için ve su baskınlarına yol açtıkları için önemlidir.
