Buruşup etrafa savrulmuş özlem kokan mektuplardır bazısı sadece tek bir kelimeyle ziyan olmuş bir a4 yaprağıdır bazısı da son noktayı koyamayayacağınızın korkusunda yırtılmıştır, bazı kötü anılarınızı odayı loşlaştıran mum alevinde yakmışsınızdır hatta başkası okur tedirginliğiyle, ben kendine pozitif bir mektup yazabilecek birisi tanımiyorum, boyle bir sunni atık ile de tanışmak istemem.
Pazar alışverişinde ucuz ve kalite arasındaki ilişkiyi, evde pişen yemeğin maliyetini, çocuğa verilen harçlığın bedeli gibi gelir-gider arasındaki dengeyi sağlayan bir demir baştır kadın aile denen toplum biriminde. Çekirdekte yer aldığı için de katkısı büyüktür basit bir denklemde.
Adaleti temsil eden bir cümledir, adalet iyi ve kötü ayırmaksızın hatayı gözetir, ve genelde adaletle maskelenmiş kötülüğe engel olmak isteyen iyiliklerin, meşru gözüken hataları yargılanır mahkemede hatta ve hatta tarihimizde "hep kötüler mi kazanır" şeklinde bir yakarışında varlığına sebep gösterilebilir.*
Ülkelerin Kendini savunma duyusuyla gelişen bir endüstridir, daha çok olasılık ve korku odaklı* hazırlanan senaryolar dahilinde ihtiyaç duyulur geliştirilmesine, Çağlara göre ve bilimdeki "bunu başka nasıl kullanabiliriz?" sorusuna istinaden gelişim göstermektedir Mevcut ilk çağdan beri, Av için kullanılan taş uçlu mızrakları, rakipleri yaralamak için de kullanabileceklerini fark eder mağara adamı(alternatif olarak Namusuna göz dikilen bir Paleolitik Çağ adamının eşini kurtarırken savunma dürtüsü, taştan oyma mızrağı rakibinin göğsüne zerk etmesini sağlamış ve bu sayede kafalarda yanan kıvılcımın bir anda hırs fitilini ateşlemesiyle başlamıştır ilk savaş, kesinlikle yemek kavgası değil.)Mızrak, kılıç, kalkan derken insan yorulur bunları savururken ve Sonrasında ademoğlu, oradan buradan biriken bilgisiyle bilim bilincini elde eder, Gelişmekte olan bilim ve topluluklar arası göt korkusuna dayalı olan güvenlik mevzusu gerçek amaçta kitleleri katletmeye dayalı teknolojiler üretir, barut gazının ivedi itici gücünü fark eden cingöz bir bilim adamı, ilk ateşli silahın altına imzasını atmıştır. Bu gelişimle tek bir mermide belli bir alanda derin iz bırakabilecek olan top atarı ve eğlenceli gözüken havai fişeği geliştirecektir insanlık. Fizikteki basınç bilgisiyle bir bomba, mayın, top atar mermisi yani hassasiyete duyarlı her hangi bir patlayıcı geliştirir ve uzun bir süre bu gelişimde tıkanacaktır bu endüstri, yeni silahlar mevcut olanın geliştirilmesiyle ortaya çıkar, makineli tüfek, daha hızlı bir mermi, patlama gücü olan ufak mermiler vs... Derken, Sam amca*, monotonlaşan savaşlardan sıkılmış, içtiği kan kadehlerde bayatlamış bir şekilde gözünü kimya alanına dikmiştir, istediği şey kanın hep taze ve aynı tatta olmasıdır... Kimya biliminin insanları, kendi başına savaşlardan olabilecek en az hasarla sıyrılıp savaşları göz ardı ederken olaylara baktığı merceğin mihrakını küçülterek, maddenin en küçük birimi olan atomu kurcalamaya başlar, Elde ettikleri bilgiler son derece objektif ve deneysel iken hatta en masum duygular ile toplum değil, evrene fayda sağlamayı amaçlarken, sam amca, olayı son derece subjektif bir açıdan dramatikleştirir ve özlem duyduğu cehennem atmosferini dünyada solumak ister*. Bilim de nitekim, maddiyatta bir kaynağa ihtiyaç duyar, ve iyi niyetini parayla orospu eder bir kısmını bu pezevenge. Geliştirilen yeni silahlar bu amcamızın iştahını bir süre tıkar, hatta iyi bir bakış açısıyla gözlerini parlatır patlama gücü yüksek füzelerin bombardımanları, ve gözlerini yaşartır, insanlar ölürken; o çok sevdiği toksin gazları. Bu hadiselerle bir devir daha geçer. Zaman ilerlerken iyi niyetli desteğe muttalip kimseler çıkar ilginç fikirleriyle Nükleer enerji gibi, ve sam amca gebe olduğu savaşlar uğruna yeni tatlara aşermeye başlar...
Şimdi ben bu kadar satırı sırf ukteci arkadaşın isteği üzerine yazdım ama aslında tek cümle yeter, Savaş teknolojisi çeşitli bilim dallarından yararlanılarak ve olası savaş senaryolarına dayalı stratejik gelişim gösteren bir alandır. Tarihine inecek olursak, kavgada kullanılan ve rakibin daha fazla hasar alıp, etki tepkiden mütevellit bizim de nasipleneceğimiz hasarı azaltan ilk gereç ile emeklemeye başlamıştır, bu mesela bir taştır sonrasında bir sopa ve ardından bir bıçaktır. Laf-ü güzaf ettik, bol eksileri hak ettik.
* 1- Sam amca, uncle sam: Kurgusallaştırma esnasında kullanılan hırsa bağlı olan hakim, egemen duygu. *
Dahi anlamındaki -de'nin dahiyane şahsı sebebiyle zeka olarak ortalamanın altında kalan kelamlardan bir boşluk mesafesi dışlanma durumudur. Toplumsal açıdan bir vurgu olarak; coğunluktan farklı olanın dışlandığını gösterir bizlere. **
Tüm arkadaşlarınıza birer birer veda etmeniz ve kuşak farkından dolayı yeni nesille oluşan iletişim problemleridir sebebi bu yalnızlığın, çevreniz kademe kademe daralırken içe kapanık biri olursunuz, dışarıdan huysuz sanılırsınız, ama sadece yalnızsınızdır. ***
Politikacı işidir, empati yapıldığında sempatiyle yaklaşılabilir, ama empati yaptığınız zihniyetin son derece kalleş olduğunu ve bu fiili gerçekleştirirken kalleşçe düşüncelerin mihrağında olayı eleştirdiğinizi unutmayın. Bu kişi menfaatçidir. *
(bkz: Politikacı yalanları)*
Günlük hayatınızın* rahat bir 1/3'ünü Kafadan çıkarın, o da şanslıysanız eğer. Türkiye şartlarında sömürülmenin en uygunu en az 12 saattir unutmayın, o da insafa gelmiş bir işletmenin kıyağıdır işçisine. Kendinizi; entel deyimiyle Mobbing'e hazırlayın, arkanıza geçip değdiren çok olacak, sizinle aynı sıfatta dahi olsa kıdemliler bulunacak zira ve sizi en çok taciz edenler de onlar olacak. 739.80 TL * Asgari(net) ücret ile iyi geçinmeye bakın, işletmeler asgariyi yani azamiyi en üst seviye olarak anlar ne kadar fazlasını hak etseniz de köpek gibi çalışarak size biçilen hakka kanaat edin, sadece karnınız doysun, dikkat edin fazla açılmayın; aldığınız ücret bile "iŞ"e menfaaden verilmiş bir teşviktir pek hakkınızı karşılamasa da. En çok da; ideallerinizi yetim bırakacaksınız istemeseniz de, çocuğunuz varsa bu o olacak, yoksa geleceğinizin taslakları olacak bir başkalarınınkini inşa ederken.
YOKSULLAR sınıfına hoş geldiniz, siz; pek fark edilmeden göç edecek kişisiniz. **
Tasarruftur, her yönden kârlıdır, öğrenci dostudur. Seçmece yapılabilir, kitabın da çürüğü, yaramazı olmaz.
--Yazarın deneyimi--
Geri dönüşüm için hurda malzeme toplayan kişilerle anlaşılarak ulaşılması mümkündür. son iki senedir kitaplara bu yolla ulaşıyorum* bu vesileyle tanıştığım bir dostumun vasıtasıyla. Edebiyatı, en az rahat bir 4 sene geriden takip ediyor olsam da eski eserler ve kullanılmış şeyleri biriktirmek adına bir tutkum var antikadan farklı olarak. Gerçi, öyle sevdiğim tarzda kitap çıktımı her ne kadar o parayla 2 kilo kitap alabilecek olsam da gidip basıyorum 15-20 lirayı orası ayrı*...
Kazıklanmak gibi bir tehlikeniz de yok hem, benim aldıklarımın hepside mis gibi bandrollü. Ama kitap ayıklamak yerine, sizi ayıklamaya götürmesinler dikkat*.
--Yazarın deneyimi--
Başlıklarda pasif kalan yazarın durumudur, eksiye bile muhtaç durumdadır. Aslında okur sıfatına layıktır. Laubali bir mizahı yoktur ve bilmediği konuda yazmaz. *, *, *.
* Fakirsiniz, ve imkansızlık dahilinde bir sorun çözersiniz. O anki mutluluk duygusu emsalsizdir ufuksuz imkanlar ile günü kapayanlar arasında. sorun %85 maddidir, evladın bir ihtiyacıdır hatta. %15 manevidir, kişiseldir, bir konuda gücünüzü yitirdiğinizi düşündüğünüzde, pes etmeden önceki son baş ağrısında, toparlanmak için duruma has bir sebep bulmaktır, bireysel özgüvenin gücü bu durumda belli olur, bu paranın sağlayamayacağı bir imkandır kalitesiz imitasyonları bulunsa da hayatta. **
örnek verecek adamın aklını kurcalayan cisimlerdir öncelikle, en basitinden u.f.o. dur akla gelen en iyi örnek ama yetersizdir, tanımlanamazken bile bir anlam kazanmıştır sıfatı. Bu cisimler Her hangi bir niteleyici* içermediğinden kavram ve şekil olarak, yok sayılabilirler, genel olarak cisim sıfatında bir isme sahip olsalar da. insanlığın idrak yeteneği açısından en kestirme açıklama "Böyle bir şey yok"* olur. *
Kök olarak kuşanmaktan geldiği aşikardır, kuşanmak ise sarmalanmak, Örtünmek, giyinmekle eş anlamlıdır. Giyim kuşam ise anlamdaş kelimelerle yapılan bir ikilemedir. *
bireysellikten muaf* müslümanın zayıf noktasından faydalanmaktır. Dini, toplum bilinciyle yaşayanlarda baş gösterir, kendini ulu* bir siyasi obje olarak gören şeyhin yahut imamın talimatlarında. Mevcuttur, kalacaktır da, dini sömürünün olduğu; insanların kaynaktan okumak yerine gidip birilerinin ağzından kendi yorumlarıyla Kur'an'ı dinlediği mekanlar oldukça*. *
Kendisini hangi çarkın döndürdüğünü bilmeyen insanların sıfatıdır...
Kişisel olarak bir yorum katarsam;
Merkezde biri var biri olmasına gerek yok kurumda olabilir ama var biri amına koyayım; motoru bağlamış göte, motorun yakıtı para, paranın devri daimi esnasında bu çarklar sayesinde veryansın dönüyor sistem, Gerçi işe para girince hidrolik sistem daha uygun olur ya da pnömatik sistem. Bu kişisel yorumu yazmasakta olurdu ama neyse *
Sol framede son zamanlarda dikkat çeken başlıkların sahipleridir. Objektif yaklaşılması gerekilen bir konuya az buçuk bilgisi ve şu* kadarcık egosuyla subjektif yorum getirirler, başlık örgüsü hemen hemen hiç değişmez örnek denklemle anlatalım;
" (x)'i (y) zanneden gerizekalı (z)" x;allah y;tanrı z;üstüne mal beyanında bulunulmamış süzme mal
" (x) kelimesini soylerken ne dediğini bilmeyen mal " x; ornitorenk, enflasyon
Bu tarz başlıkların sözlük formatına yakışmadığını düşünmekteyim, entryler bu tarz kişisel söylemlerden muaftır tabii.