merhaba ben opel necati
0 (düz adam)
on birinci nesil yazar 0 takipçi 2.29 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    sözlük yazarlarının itirafları

    120160.
  1. platonik aşk nedeniyle paranoyak bir kişiliğe bürüneceğimi hiç aklıma getirmezdim.

    beni, benim onu sevdiğim gibi sevmediğini bildiğim halde, başkasını sevdiğini bildiğim halde her an beni düşünüyormuş gibi hissediyorum. berbat bir his, inanmadığım halde beni heyecanlandıran bir his.
    5 ...
  2. aldatılan bir adamın hüzün dolu hikayesi

    13.
  3. https://galeri.uludagsozluk.com/r/763862/+

    necmi, aldatılmıştı hem de en sevdiği kadın tarafından. yaşamayı kendisi için doğru bulmuyordu artık. tutunacağı tek dal'da onu uçuruma fırlatıvermişti. necmi anlamıştı ki, nuriye yalnızca kendisi ile gönül eğlendirmişti, hem de necmi o'nun ile evlenme hayalleri kurarken.

    -necmi, son doğrusunu yapmaya koyuldu;

    necmi tetiği çekti.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/763873/+
    0 ...
  4. aldatılan bir adamın hüzün dolu hikayesi

    12.
  5. yaşama kaynağı olan kadın bile kendisine ihanet etmişti. necmi hiç belli etmezdi ama çok severdi nuriye'yi.

    necmi, aldatılmıştı, gururu kırılmıştı. ayağa kalktı ve ağır ağır döndü, çevresine bakındı yüzü ilginç bir gülümsemeyle çarpıldı. birkaç saniye sonra kendine geldi, ne yapması gerektiğini o da çok iyi biliyordu.

    browning tabancasını çıkardı ve sağ şakağına dayadı.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/763862/+
    0 ...
  6. aldatılan bir adamın hüzün dolu hikayesi

    11.
  7. - çıtırım, tatmin edebildin mi şu salak necmi'yi ? benimle yatıyorsun o'nun ile aşk yaşıyorsun. ne biçim fantezin var senin anlamış değilim, ihihihii.

    tilki necmi, şaşkın gözlerle mesajı tekrar tekrar okudu. yine sevgilisinin bi imtihanı olup olmadığını anlamak için öteki mesajlara bakacaktı ki o'nun dışındaki tüm mesajlar silinmişti. ardından galeri'ye bakma ihtiyacı duydu. ve yatakta çekilmiş, gerçeği kanıtlayan o fotoğraflardan sonra necmi şaşkınlıktan kalakalmıştı. bu fotoğraf, sedat ile nuriye'nin pornografik fotoğraflarıydı.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/763857/+
    1 ...
  8. aldatılan bir adamın hüzün dolu hikayesi

    10.
  9. tilki necmi, görgüsüz ve meraklı bir insandı. hemencecik gelen mesajı kontrol etti. gelen mesaj'da yaşamında değişiklere sebep olacak o yazıyı gördü. mesaj, piç sedattan geliyordu.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/763855/+
    1 ...
  10. aldatılan bir adamın hüzün dolu hikayesi

    9.
  11. tilki necmi, bu yapılan saçmalığa çok sinirlenmişti. yaratılış gereği zaten sinirli bir insandı ama en azından bu havayı bozacak kadar da aptal değildi. sakin olup, bu saçma geceyi bitirme niyetindeydi. tanışma yıl dönümü olması da pek umrunda değildi, öküzdü çünkü, romantiklikten nefret ederdi.

    + ( senin ben sülaleni sikeyim, orospu çocuğu nuriye ) ah nuriye, ne çok korktum, benden bıkıp başkasını seçtiğini öğrenince. bir daha böyle bi salakl ıı beni üzecek şeyler yapma olur mu ?

    - bırakalım bunları necmi, hadi dans edelim. bak müziğe, bizi resmen aşka davet ediyor.

    + sokturtma aşkına nuriye, üzüntüden geberiyodum. ben eve gideceğim, hadi gidelim

    - öküüüüz. bekle de lavabodan makyaj takımımı alayım. güya senin için makyaj yapmıştım, öküzsüün necmii.

    tilki necmi, rahatlamış bir şekilde viskisini içip tekrar tabloya baktı, içi rahattı. aldatılmamıştı. bu esnada nuriye'nin masaya koyduğunu telefona bir mesaj geldi ...
    2 ...
  12. aldatılan bir adamın hüzün dolu hikayesi

    8.
  13. tilki necmi, viskisini yudumlarken arkadan romantik bi müzik çalmaya başladı. arkadan gizlice gelen nuriye, necmi'nin gözlerini elleriyle kapatıp fısıldadı.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/763850/+

    - seni çok seviyorum necmi, seni aldatabileceğimi nasıl düşünebildin ? seni denemek için sedat'a bunu yapması için rica ettim. beni bu kadar çok seviyosun ha ? katil olacak kadar mı ? ... necmi, bugün bizim tanışma yıl dönümümüz, kalk dans edelim haydi.
    1 ...
  14. aldatılan bir adamın hüzün dolu hikayesi

    7.
  15. tilki necmi, beklemeye karar vermişti. o'nu bekleyen gerçeğin kendisini bulmasını istiyordu. korktuğu şeylerin arkasından gitmeyi sevmezdi.

    önce kendine bi viski koydu, ardından bir sigara yaktı. Marilyn Monroe tablosuna bakıp biraz felsefeye daldı. sevgilisi, biriciği, yaşamının tek kaynağı nuriye idi. nuriye'nin o'nu aldattığı iddiasının yalan olduğunu öğrendiğinde ben de bu kadın gibi gülecek miyim diye düşüncelere vermişti kendini. ardından kendini mutluluk nedir, mutluluk nasıl kazanılır şeklindeki sorulara verdi.

    viski ile biraz olsun rahatlamayı başarmıştı.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/763839/+
    2 ...
  16. aldatılan bir adamın hüzün dolu hikayesi

    6.
  17. tilki necmi, sonunda belirtilen bar'a gelmişti. çok heyecanlıydı, nefes nefese soluklanıyordu. sevdiği kadın'ı bi başka erkeğin yanında görme ihtimali canını öylesine yakıyordu ki; keşke diyordu, piç sedat yine piçlik yapmış olsa, bi başka erkekle eğlendiği haberi yalan olsa diye dualar ediyordu. sevgilisi nuriye'nin bi başka erkekle beraber eğlendiği iddia edilen yere sonunda gelmişti.

    bar'a girmişti, çok sessizdi etraf. kimsecikler yoktu, bi o vardı bi de gülen güzel bir kadın tablosu ...

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/763835/+
    2 ...
  18. aldatılan bir adamın hüzün dolu hikayesi

    5.
  19. necmi; yağmurlarla ıslanan bomboş sokaklarda, sevdiği kadın için koşuyordu. belinde tabancası; yüreğinde aşkı için gecenin karanlığında, sevdiğine koşuyordu. kendini mutlu hissettiği kadın'ın yanına, o'nun ihanetini görmeye gidiyordu. gözleri yaşlıydı, o ihaneti gördükten sonra tabanca ile ne yapacağını kendi de bilmiyordu.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/763815/+
    2 ...
  20. aldatılan bir adamın hüzün dolu hikayesi

    3.
  21. necmi, belki asosyal ve zevskiz biriydi. ama aldatılmayı hak etmiyordu; o bir erkekti, her erkeğin sahip olması gereken gurur duygusuna fazlasıyla sahipti. tilki necmi, aldığı haberin etkisi ile odada birkaç dakika gezinerek, turlayarak düşündü. necmi, albay dedesinden kalma browning tabancasını çıkardı. o anki yüzü görülmeye değerdi, umutsuzluk ile nefret, aşk ile intikam arasında gelip giden bi ifade vardı yüzünde.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/763727/+
    2 ...
  22. aldatılan bir adamın hüzün dolu hikayesi

    2.
  23. necmi, asosyal biriydi. nuriye ile buluştuğu günler ve çalıştığı zaman haricinde sürekli evde pineklerdi. evde en çok televizyon seyretmeyi severdi, kurtlar vadisi pusuyu kaçırmazdı.

    erken yatıp, erken kalkmak da o'nun en büyük ideallerinden biriydi. bu ideali ile öteki arkadaşları alay etse de bundan vazgeçmiyordu.

    amaaa necmi'nin de bi gururu vardı. sedat, kendisinin ne yaptığını sorduğunda kendisini ezik göstermeyecek bir yalan uydurmalıydı. tabii becerebilirse ...

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/763722/+

    - aloo, sedaat. noldu olum bu saatte arıyosun, uyandırdın beni ( asiktir ya nasl kaçırdım ağzımdan)
    + ahahahahah, olum sen halen inekler gibi erken mi yatıyosun eheheh
    - yok sedat, vallahi bak. bizim arkadaşlarla bilardo'ya gitmiştik işte sonra bi halısaha maçı yaptık, yorulduk işte yoksa ne yatıcam bu saatte
    + iyiii iyi, ben de barda viski yudumluyorum ne dicem, olum sen nuriye'den ayrıldın mı lan ? kız hemen yeni bitane kapıvermiş
    - neee ? ne diyosun sen sedat ne ayrılması, nuriye'den falan ayrılmadım ben. ne yenisi ya
    + oha lan, o zaman daha kötü. ben bizim bardayım, nuriye şimdi bi erkekle viski içiyo, öpüşüyolar da. işin yaş be dostuum.
    - hangi bar lan o ? hemen geliyorum, ya kötü düşünmemek gerek kuzenidir belki ha hıı olm kim o ya
    + valla bilmem kuzen mi değil mi şu an senin hatunu yiyor bu herif, aha da bak öpüyor şimdi
    - düzgün konuş sedaaat, geliyorum ben. geleceğimi belli etme sakın.
    2 ...
  24. aldatılan bir adamın hüzün dolu hikayesi

    1.
  25. duygusal her insanın gözyaşı dökebileceği zavallı bir adam'ın yılllaaaaaar yıllaaaaaar önceki hikayesidir.

    o'nun ismi necmi idi. arkadaşları o'na tilki necmi derdi. necmi; bir kurt gibi atılgan, bir ayvayı kolayca dişleyebilen cüssesi kuvvetli bir adamdı. bu zavallı adam'ı tüketen kapitalist düzenin ta kendisiydi. çok yıpranmıştı bu düzen yüzünden. amcası rahmi bey'in ayarladığı bir iş fabrikasında gece gündüz demeden çalışıyordu. son günlerde gittiği berber'in saçlarını mahvetmesiyle daha da morali bozulmuştu. art arda gelen sıkıntıları onu içine kapanık biri yapmıştı, yalnızca sevgilisi nuriye ile mutlu olabiliyordu. taa ki o telefon çalana kadar ...

    *** *** ***

    o'nu arayan piç sedattı. piç sedat, haftanın 4 günü barlarda, diskolarda takılan; bafilemediği kız kalmamış, eğlence düşkünü, babasının parasını yiyen bi serseriydi. necmi ile liseden tanışıyorlardı, necmi lisede iken hangi kıza aşık olduysa her daim o'nu piç sedata kaptırmıştı. bu nedenle piç sedat'a hafiften kıl oluyordu. necmi, gürültüden uyanıp telefonun çaldığını fark etti ...

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/763713/+
    2 ...
  26. ev duvarının şeytan olduğunu itiraf etmesi

    4.
  27. böyle bi şey başınıza gelirse kesinlikle duvarı boyatın. bizim camii hocası rahmi hoca söyledi, şeytan duvarın içinden ancak öyle çıkıyomuş.
    1 ...
  28. sevgilisini erasmus a yollayan erkek

    7.
  29. angut erkektir.

    bizim hamdi vardı, 22 yaşında çalışkan bi öğrenciydi. 4 sene işletme okuyodu. aramız da iyi sayılırdı. ayıptır söylemesi beni çok kıskanırdı, en çok da ölmüş dedemden kalma siyah paltomu kıskanırdı. ver giyeyim bikaç günlük derdi, hiç vermezdim. sonuçta o paltoda dedemin kokusu var, hatıralara çok değer veririm ben. çok cool gösteriyodu beni. var ya yeminle görseniz max payne zannederdiniz beni.

    neyse bu hamdi'nin sevgilisi erasmus hakkı kazanmıştı işte, çek cumhuriyetine mi ne çıkmıştı. sevgilisi sevinerek gelip buna haberi verdi, bizim salak gitme falan da diyemedi, memnunmuş gibi davrandı. kız gittikten 2 ay sonra ayrılmak istediğini söylemişti.

    sonra bizim hamdi, pişmanlıktan kafasını duvarlara vura vura aklını yitirdi. en son okulu bırakıp korsan cd dükkanı açmış. ne tür cdler satıyo bilemem artık.
    1 ...
  30. kediye binip taksim meydanında kız tavlamak

    1.
  31. kedi gördüğü zaman çılgına dönen kızlar yaşadığı müddetçe mümkün olan eylem.

    merhaba ben opel necati,

    haftanın 6 günü eşek gibi çalıştıktan sonra sonunda pazar gününün gelmesine şükretmiştim. tatildi ve yorucu haftanın öcünü feci bi şekilde almam gerekiyordu. sabah uyanır uyanmaz yüzümü yıkamak için mutfağa doğru yöneldim, bizim kuş shevchenko ile biraz bakıştıktan sonra yüzümü yıkayıp ardından mobilyacı armağan abiden satın aldığım kırmızı koltuğa oturup düşüncelere daldım. komşu nihal halen aklımdan çıkmıyor, her kurduğum hayalde onun ile dans edip dudaklarından öpebilmeyi arzuluyordum.

    libidomun tavan yaptığı esnada; benim tekir, zihnimi açar diye bir iki el satranç oynama teklifini sundu. beni çok düşünüyo sağolsun.

    - şşş opel necati, gel de satrançta bi çakayım sana.
    + ulan yerden bitme, sahibinim ben senin, nasıl konuşuyosun öyle sen
    - sus sikerim sahibini, otur da oynayalım bi iki el.
    + eh tamam gel de kim kime çakıyo görelim.
    + daha sonrasında taksim meydanına uğrayalım, 2 haftadır aksatıyoruz zaten.

    tekir'e satrançta biraz çaktıktan sonra giyinip hazırlanmaya koyulduk. bi 25 dakika sonra taksim meydanındaydık. tekir, kişilik bakımından her ne kadar öküz olsa da fiziki bakımdan estetik bir kedi idi. beyaz bir atmış gibi kendine çekiyordu insanları.

    taksim'e yürüyerek geldiğimiz için yorulmuştum, tekir başta kabul etmese de bi 10 dakika üstüne binmeyi kabul ettirmiştim. üstüne bindiğim zaman, at'a binmişim gibi hissetmiştim yani sorsanız var ya yeminle bozkır imparatoru cengiz han zannetmiştim kendimi. bi an kendimi kaybedip, yanımdan geçenleri elimle selamlayacaktım ki elma yanaklı, havuç gözlü ıssız bir bayan yanaştı yanıma.

    - merhaba, ayy çok tatlıymıışş
    + eheheheh teşekkür ederim, siz de öylesiniz.
    - şey ben kediye demiştim ama galiba siz de öylesiniz ıhıhı
    + şey telefon numaranızı alabilir miyim ?
    -+-+ * ahahah kabiliyetini siktiim, kız tavlamaktan da anlamaz
    - ahahah ne masum çocukmuşsun sen öyle, adın ne bakalım senin ?
    + opel necati ben, eveet çok masumumdur yani şey yani bi karıncayı bile ııı evet bi karıncayı bile incitmem. çok iyiyimdir. arkama binmek ister misiniz veya önüme eheheh

    ilk defa bi kız bana pas vermişti, son cümlem ile biraz bokunu çıkartsam da benden hoşlanmasını sağlamıştım. arkama bindirip baya bi turlamıştık taksimi. çok eğlenmiştik, tekir biraz huysuzlansa da sorunsuz bir gün yaşamıştım.

    kız ile halen konuşuyoruz feysten, son zamanlarda ters davranıyo bana nedenini anlayamadım. o'na nihalden bahsetmiştim ondan olabilir mi ki ? ee unuttum ama nihali, çok kıskanç ya bu kızlar.
    0 ...
  32. ev duvarının şeytan olduğunu itiraf etmesi

    1.
  33. kişinin içindeki korku alarmlarının çalmasına sebep olur.

    merhaba ben opel necati,

    yıllllaaaar yılllaaar önce, ben daha küçücük bir çocuk iken, babaannem ile el ele tutuşmuş, pazardan sebze meyve almaya giderken başlamıştı bu olayın süreci. babaannem'in ilginç bir fantezisi vardı; meyvelere, sebzelere hiç para vermez akşamleyin manavların işe yaramadığı için yere attığı meyveleri, sebzeleri toplar eve götürürdü. babaannemin bu hareketine bir türlü anlam veremiyordum, çünkü eve geldiğimizde topladıklarını o'da direk çöp kutusuna atıyordu.

    almanya'da 138 sene kaldığı için olsa gerek ecnebi kültürünün saçmalıklarından bir türlü kurtulamamıştı.

    yine bir gün sebzeleri toplayıp eve dönerken, cami duvarı ile sohbet eden bir adamı fark etmiştim. babaanneme hemen bundan bahsetmiştim.

    - babaanneeeeeee, bu adam niye duvarla konuşuyoooo. duvarında mı dili var ?
    + nee dediiin ? haa hayır oğlum, duvarla konuşmuyor, bak duvarın boşluğunun arkasında bir adam var. onun ile sohbet ediyor. jaa, anladın ? danke sör ?

    babaannem'in bu sözlerine inanmamıştım. adam basbayağı duvarla konuşuyodu. çaktırmadan baktım 2. adam falan yoktu.

    mahallede şakacıktan olsa gerek, bana deli lakabını takan hüsnü ve çetesi dışında arkadaşım yoktu. bu sebeple duvar ile arkadaş olmayı kafaya koymuştum.

    eve gelmiştik, akşam televizyonda akasya durağını izledikten sonra gece vakti gelmişti. geceleyin çişimi yaptıktan sonra, babaannem beni yatağıma yatırdı. babaaanneme üstümü örtmesini ve odayı terk etmesini söylemiştim. çok uykum olduğunu ve yatmam gerektiği yalanını uydurmuştum. babaaannem çıkar çıkmaz soyundum. sonuçta duvarda kıyafet giymemişti. ortak yönümüz olmalıydı ...

    soyunduktan sonra odamdaki mavi duvara dönüp seslenmeye başladım.

    - eeyy merhaba mavi duvar, beni duyabiliyo musun ?

    bu esnada uykudan uyanan kedim tekir'de yanıma gelmişti. o da belli çok meraklanmıştı. ve o da soyunmuştu. tekir ile beraber sözleri tekrarladık.

    - eyyy duvaar, duyuyomusun mu beniiii ?

    sonunda bir ses işitmiştim. bu ses babaannem'in sesine biraz benziyordu. galiba duvar'da bir kadındı.

    + merhaba küçük çocuk, ne istiyorsun ?

    - aaa benlee konuştuuuu. tekir görüyo musun ya ?

    - şey been, senin ile arkadaş olmak istiyorum. bu mümkün mü acaba ?

    + haayııır, been duvar görünümlü şeytanım. benim ile uğraşanı korkutur, öldürürüm. daha da benim ile tek kelime etme, yoksa sana musallat olurum.

    bu sözlerden sonra korkmamam elde değildi, sonuçta 9 yaşında küçük bir çocuktum. kendimi koruyamazdım ve sübhaneke duası dışında bildiğim başka dua da yoktu.

    o gece çok korkmuş, tek kelime etmeden yatağımda yorganıma sarılarak uyumuştum. babaannem'in çarşafçı rıza abiden satın aldığı yorgandan başka sığınabileceğim bir şeyim yoktu çünkü. korkudan giyinememiştim bile.

    o günden sonra daha da duvarla konuşmaya tenezzül edemedim. bunu da balığım hariç kimseye anlatmadım şimdiye kadar.

    babaannem birkaç sene sonra o sesin kendine ait olduğunu, duvarla konuşmayayım, beni deli sanmasınlar diye beni kandırmak zorunda kaldığını iddia etti. yani şeytan falan yokmuş esasında.

    tabii ben inanmadım, zavallı kadın korkmamam için halen yalan atmak zorunda kalıyor, bunu hissediyorum.
    0 ...
  34. kedinizi nietzsche okurken yakalamak

    1.
  35. kişiyi derin düşüncelere sevk eder.

    merhaba ben opel necati,

    arkadaşlar, ayıp olacak söylemesi evimde çeşit çeşit hayvan beslerim. kediden tut, kuşlarıma, sülüklerime ve babaannem'in bodrum katında bulduğum sinekliği sayesinde yakalamayı başardığım dişi sineklere kadar çeşit çeşit hayvanım var. hepsi ile de çok iyi anlaşıyoruz, kendi aralarında da bi sorun yo... ııı yani şimdi tekir ile shevchenko'nun kavgalarını saymazsak tabii. bizim shevchenko'yu bana amerika'daki dayım getirmişti. rengarenk bir muhabbet kuşudur, ingilizce de biliyor.

    bir de bizim tekir var. anlattığına göre taa alamayanlardan gelmiş istanbul'a. bi soygun olayı varmış, bu da karışmış galiba, sürülmüş anlayacağınız. neyse bizim tekir iktidarsızlık sorunu yaşıyo bu sebeple sürekli libido tekir diyerek dalga geçer bizim shevchenko. belli etmiyom ama ben de çok gülüyorum, libido tekir denildiğinde tekir'in yüz ifadesini bi görseniz var yaaa ne biçim sinirleniyo. zaten bizim tekir'de sinir hastalığı var. şakadan anlamaz hiç, hemencecik saldırır shevchenko'ya. neyse konumuz bu değil.

    geçen yine iş dönüşü metrobüse binmiş, evimin durağına doğru yol alıyordum, bu esnada mp3'ümü gömleğimin cebinden çalıştırıp, erkin baba'nın fesuphanallah şarkısını dinleyerek bizim komşu nihal'i hayal ediyordum. hayalimde kendisi ile tam dans edecektim ki, otomatik açılan kapıdan '' yav boşluğa ilerler misiniz arkadaşım '' sesiyle irkildim. bu sesi çıkartan şahıs, pala bıyıklı, siyah deri montlu, sağ kaşının üstünde kocaman bir ben bulunan korkunçlu bir adamdı. bence lahmacun yemişti, burnundan gelen koku iğrençti. hemen boşluğa çekilip, masum bi bakire kız edasıyla uslu uslu beklediğim birkaç dakikadan sonra metrobüsten inmiştim. kulaklığımı yerine koyup, evime doğru ilerlerken rüzgarın uğultusu hoşuma gitmiş olacak ki ıslık çalarak eve doğru yürümeye başladım. birkaç saniye sonra babaannem'in '' ıslık çalarsan cinler peşine takılır '' sözünü hatırlayıp tırstım ve hemen sübhaneke duasını okuyup uslu uslu evime gittim.

    eve girer girmez beni karşılayan shevchenko'ya göz kırptım. aman allahım o an kendimi çok cool hissettim.

    geç olmuştu, yatağa uzanıp, birazcık nihal'i hayal edip uyumaya kararlıydım. pijamacıklarımı almak için odama girdiğimde büyük bir şokla karşılaştım. bizim libido tekir, bizim 2 sağ sokak ötedeki sahafçı niyazi abi'den aldığım böyle buyurdu zerdüşt kitabını açmış okuyordu. odaya girer girmez şaşkın gözlerle kendisine baktım, hiç siklemedi beni. son zamanlarda psikolojisi bozulmuştu, çok dalga geçiyordu bizim shevchenko onun ile. sanırım kendini felsefe'ye verdi zavallı. ateist falan olacak diye korkuyorum :(

    şaşkın bakışlarım onu sinirlendirecek olacak ki bu gece salonda yatacaksın diye de tembihledi beni. sinirli gözüküyordu hiç uğraşamazdım; pijamalarımı giyip annemin ikinci elciden aldığı üçlü koltuğa uzandım, tavanda birbirine yapışarak uyumuş sineklerime huzurla bakıp, biraz da nihal'i hayal edip uykuya daldım.

    hayat gerçekten hiç beklemediğiniz sürprizlerle dolu ...
    5 ...
  36. © 2025 uludağ sözlük