Mevzu derin, mevzuda mühim olan kurala göre faaliyete kılıf uydurmak. Yanlış anlaşılmasın ama sayıca ve imkanca azınlık durumunda olduğumuz bir savaş şanlı tarihimizde kurtuluş savaşı olarak geçmekte, sayı önemsiz bir teferruat esas olan herşeyi feda edebilecek bir amaç, pkk ve sempatizanları kurala uygun kılıf biçmeyi iyi biliyor sadece. Eklemek gerek, şuan türkiye pkk nın üstüne biner, lakin dış mihrakta bu sebeple edineceği imaj pek de hoş olmaz.
Birisinin ölümü ardından akan göz yaşları onu sevenlere ait, diğerinde ise sempatizanlarının dayanak kalmadı kafasıyla dökecekleri şehit kanı ardından anaların gözünden gelecek yaştır.
Biri genelde rahmetle anılacak diğeri ise yetimlerin her aklına geldiğinde lanetlenecektir.
Daha kötüsü vardır, bakınız benim nick altım; nickimin ihtiva ettiği mana sebebiyle bir araraya kaynayan birkaç eleştiri mahiyetinde entry dışında pek de fark edilir nitelikte bir nick altı değildir, bu şahsım için elemli sayılan vaziyet sebebiyle içinde bulunduğum müstehzi durum beni çok üzmekte. *
Teoride mümkün pratikte -henüz- hayat bulamamış kavram. Zamanda yolculuk bana çok abes gelmekte zamanın mekana karşı olan bağımsızlığından ötürü mekanı değiştirmek, eski haline getirmek yada henüz hiçbulunmadığı bir forma geleceğe götürmek eğlenceli bir senaryodan başka birşey değil, ama ışınlanma? Mümkün gözüken, mekanı değil mekanın içinde bulunan cismin ışık hızı ile -ilerleyen- zamanda -kısa sürede- mekan değiştirmesidir.
Ben bu yazıyı kendime yazdım, ama pek kaale almadım anlaşılan, her cümlede özneyken özlem duyduğum her şeyi satırlara sindirdim, ne için? Unutmak için! Güzel bir söz var tam hatırlamıyorum; en kötü kalem en parlak zekadan daha iyidir, şakaklarımda biriken ağrıların sebebi mental aktivitelerimi sırf rahatlamak adına kağıda döküyorum, emin olduğum bir şey var bu çözümün tesiri hakkında, belki sadece bir iddaa ve avuntu, yazmak; alkol ve uyuşturucudan daha iyi bir unutma yöntemi, yazarsın, kenara atar okuma cesareti bulamazsın ve nolur bilir misin? O kağıt gün gelir sobayı tutuşturan bir paçavra olur, ve sen tüm kaydettiklerinle kaybedersin tüm hayatını...
Düşünce işini daha tertipli yapmaktır, mütalaya sebeb olan konuya odaklanmayı arttırır, her şeyden önce nizamidir (chat muhabbetini tenzih ederim) ve kalıcı fikirler oluşmasında öncüldür.
Girdi manasına gelir, tanım sözlüğün şart koşulan bir kuralıdır ve sözlükte nesnel şeylerden bahsedilmesi bir gerekliliktir bu yüzden yorum da olmamalıdır, ayrıca enter'den geldiği yüksek şüphelere gebedir.
Bu sayıların hal bulması insanların nefsi mütmain denen olguya erişmek istemesindendir, çoğu ebced hesabı denen arapça harflere karşılık gelen sayı değerleriyle hesaplanır, bir kısmı da niyet üzerine hasıl olur.
Günümüzde daha çok etik sınırı olmayan geniş mezhepli tabirine yaraşır bir duruş sergileyen ne söylesen gülmeye meyilli, ağzı laf yapan gibi gözüken ama bu laf yapma meselesi sadece belli bir ideolojiye sahip olmama ve ahlaksal düstur eksikliğinden kaynaklanan bu yüzden de karşısında sahip olduğu değerleri korumayı göze alarak kendini bastırabilen birisine karşı baskınlık kurduğunu düşünerek egosunu kabartan bi sike yaramayan sıfattır, şahsen uygun olmadığıma kanaat getirerek kenarından dönmüşümdür.
içinde başarısızlık korkusu ya da faaliyete karşı bir istemsizlik/sevgisizlik barındıran fiil, lakin ertelemek bir kurtuluş değil, mühim olan ertelenen zaman müddetçe cesareti ve motivasyonu toplamak.
Büyükyerleri kafadan silin, zira zombi kitleleri yığın halinde olacaktır ve büyük alışveriş marketlerinin küçük çıkış kapıları vardır, içeri giren ilk zombiden itibaren içeride ki zombi popülasyonu fibonacci sayısı gibi artacaktır, gerisini sen düşün beyim, tavsiyem ilk silah dükkanı. Ha, kasaplardan uzak durun etler malum şüpheye mahal bırakmayın konserve tüketin ve yanınızda şu alternatif akımla şarj olan radyo ve fener zımbırtılarından bulundurun. God bless you.
Ben bir merakımı dile getireceğim, bu kadar insanın itiraf niyetiyle gelip de olayla alakasız bunca kişiye itirafta bulunmasını çok garipsiyorum, lakin bu dediğim itiraf yerine geçer tabii konu ve kişiler son derece uyumlu.
Aklı selim insan işi değildir, bilinmelidir ki eve giren ile 6 ay sonra çıkan kişi birbirine ancak silüet olarak benzeyebilir, eğer ki giren kişinin belli bir kişiliği varsa. Bazı sebepler de var tabii ağza alınması dahi utanç sebebi, tecavüz, yakın birini kaybetme, topluluktan dışlanma, cinayete tanıklık(derin iz bırakır) gibi.
Devler arasında cüce, ya da tersi olarak, cüceler arasında dev. Yalnızlık toplumsal bir mesele, karşıya baktığınızda bir ordu görmek, arkanıza döndüğünüzde ise sadece boşluk.
Korkuları yitip giden bir insanda cesaretten başka birşey kalmaz. Lakin bu kişi korkusuz olmaz, korkularının yeniden geleceğinden yana tereddüttedir bu yüzden cesareti verimsizdir...