insanoğlunun en önemli hikayesi olarak kabul edilen NUH TUFANI, i. Ö. 2 bin ile 4 bin yılları arasında yaşandığı düşünülüyor. Bu büyük su baskının Fırat nehri özerinde, KARAKAYA barajının yer aldığı KÖMÜRHAN köprüsünün altındaki boğazın deprem ile tıkanması sonucu biriken sulların, taşıyıp aniden boşalması sonucu Mezopotamya ovasına akması ile başladığı varsayılıyor.
1978 yılında inşasına başlanan Karakaya Barajı ile birlikte sürdürülen kazı çalışmalarında Kömür han olarak bilinen yerin 1000 metreyi bulan derinliği ve 100 kilo metreyi bulan uzunluğu ile bilim adamlarının dikkatini çekmişti.
Yapılan incelemelerde bu boğazın Doğu Anadolu Fay hatında yer aldığı ve kömür han köprüsünün bulunduğu alanda meydana gelen tarihsel depremde yıkıldığı tespit edildi.
Bu bölgede çalışan MTA uzmanları Malatya ve Pütürgede yaptıkları çalışmada en eski FOSiLLERE rastladılar, Pütürgede ''NEOTETRiS'' denilen bir büyük denizin yer aldığını, 75 milyon yıl önce buranın Okyanus olduğunu ve meydana gelen tarihsel deprem ile denizin çekildiğini ve bugünkü Akdenizin meydana geldiğini belirtiyorlar.
Bu bölgede 30 milyon yıl öncesine ait ''NUMULiT'' adı verilen fosiller ve 65 milyon yıl öncesine ait ''RUDiST'' adı verilen kalıntılara rastladılar. Ayrıca köpek balığı büyüklüğünde balık fosilleri bulundu.
Balık fosili-resim
Efsanelerde ,Nuh Peygamberi, Tanrının insanları ve canlıları kurtaran kişi olarak anlatır, bu incilde Tevratta ve Kuranda yer alır. Billim adamları ''NUH TUFANI'' hikayesinin izlerini yıllarca Anadoluda ararken NiNOVA'da yapılan kazılarda ortaya çıkan tabletler özerindeki ''GILGAMIŞ DESTANI'' hikayelerinde izine rastladılar.
Hayrete düşen bilim adamları Mezopotamya da geniş alan araştırmasına girdiler ve bunun arkeolojik kanıtlarını ortaya çıkardılar.
Sumer tabletlerinde nuh tufanın anlatıldığı tablet./fıledelfiya ünv. resim
Coğrafyacılara göre Doğu Anadolu fay hatının geçtiği güzergahta oluşan tarihsel depremlerden meydana gelen kırılmalar sonucu Dicle ve Fıratın oluşmasını sağladığını belirtiyorlar. MTA -Teknik Arama Kurumunun yaptığı çalışmalarda Maraş, Malatya Elazığ, Urfa ve Hakkarinin eski bir denizin açılıp kapanmasının olduğu bir alanda yer aldığını belirtiyor.
Dicle ve Fırat-resim
1929 yılında Ur kentinde yapılan kazılarda 45 metre derinliğe indiğinde ansızın temiz toprağa rastlanılmıştı ,bunun hemen yukarısında -üst katmanında- Sümerlere ait izler başlıyordu. Kalıntılar ve çamurun türü ani su baskını izleri kendini gösteriyordu. 2.metre 40 santim kalınlığındaki tabaka altında değişik kültür izlerine rastlanılmıştı.
Nuhun Gemisi-resim
Atlas dergisinin verdiği ''Tufanın coğrafyası'' haritasında ,Kahraman Yaraştan başlayan Doğu Anadolu Fayı Gölbaşı, Pütürge, Malatya-izollu, Maden, Genç, Muş, Süphan dağına doğru uzanırken bir koluda Malatya Pütürgeden Harrana doğru uzanır.
Arkeolojik buluntularda Tevrat ve Kuranda büyük Nuh Tufanı anlatılır, ancak daha geriye gidersek Babil >Tufan Efsanesinde ki bu aslında Sumer asıllıdır, Billim adamı Arno Popel 1914 yılında çevirisini yaptığı tabletlerde bu hikayenin orjinalını gün yüzüne çıkardı. Bu hikayede Tufandan önce beş şerin olduğunu anlatır ve hikaye şöyle;
-Halkı, kendi yerlerine geri dönderceğim
Şehirlerde, tanrısal kurallara göre yerleri yapacaklar
Onların gölgeliğine rahatlık getireceğim
Evlerimiz için temiz yerde tuğla yapacaklar
Ateş söndürücü temiz suya yol verdi
Karabaşlı halka vücut verdikten sonra
Bitkiler topraktan fışkırdı
Ovanın hayvanları dört ayaklılar
Sanatkarca meydana getirdiler
Bütün fırtanalar olunca güçleriyle hep birden
Hücum ettiler, aynı anda tufan kült
Merkezinin üstünü kapladı
(tablet çevirisi-nuh tufanı)
Yedigün yedi gece boyunca
Tufan memleketi kapladıktan sonra
Dev gemi fırtına ile büyük sullara çarptıktan sonra
Güneş tanrısı göğe ve yere ışınlar saçarak ortaya çıktı
Zivsudra dev gemiden bir pencere açtı,
Kahraman Utu ışınlarını dev geminin içine gönderdi
Ziusudra, Kral
Kendini Güneş Tanrısının önüne attı
Bir öküz kesti, bir koyun kesti
resim-Nuh Peygamberin Cizrede bulunan mezarı Cudi dağının eteklerinde bir yerdedir. Yörede Geminin burada karaya çıktığı varsayılır Her sene burada toplananlar ''NUH TÖRENi'' düzenlerler.
Bin yıllardır Sümerlerden başlıyarak günümüze gelen Nuh tufanı hikayasi, bu gün dinin ,edebiyatın ve sanatın konusu olmuştur. Bu gün Mezopotamyanın ''medeniyettin beşiği'' olduğunu artık bilimsel olarak tespit edildiği kesindir.
Kutsal kitaplarda da hayatın, Hz. Adem ve Hz. Havvanın dünyaya gözlerini bu coğrafyada başladığı yazılıdır.
Yunanlıların iki nehrin arası ''Mezopotamya'' dedikleri bu bu coğrafyadan batıya ve doğuya giden insanların bu medeniyeti oralara taşıdıkları varsayılıyor.
Nuh Peygamber burda yaşadı, Hz ibrahim ve Hz Eyyüb buranın halkındandı.
Urartular
Medler
Lulular
Gutiler
Kassiler
Hurriler
Alemler
Akad
Sümerler
Hittler,
Buranın halkıydı. Yukarıda elde edilen belge ve kaynaklara bakıldığında Nuh tufanı Malatya-kömürhan köprüsü civarında olmuşsa ve >Nuh Peygamber de gemisine tüm canlılar bu bölgeden almışsa, burda gemiye binen insanların Malatyalı olması kesin, Durum böyleyse insanları atası Malatya yöresinden olması yüksek ihtimal.
kaynak
1-S: N. KRAMER-tarih sümerle başlar
2-Atlas dergisi
3-Roland Breton -Dünya dilleri-ntv
4-MTA-Enstitüsü-karakaya barajı etüd.
pütürge => püt=Tanrı heykeli demektir, ür/er=Çoğul eki, geh/gahH, ise yer yapım ekidir.
Nemrut tepesinden dolayı burası Tanrı heykeli bol olan yer anlamındadır. (Nurettin AYDIN)