homofobik insanlara karşı tercihlere saygı duyan insanlar tarafından söylenen söz. ayrıca ilk duyduğumda "yürü be, kim tutar seni" dedirtmiş, ardından kimliğin tam olarak belli olmadığı sanal ortamlarda (bkz: sözlük) bu lafı yazma isteği uyandırmış, ardından camı açıp "homofobi geydir!" diye bağırtmak istemiş ama sonra çardakta oturup çekirdek çitleyen kadınların "sitede bi gey var" kabusundan ürküten laftır.
iki kişi ile yapılan insan, eşya ya da hayvan* kaldırma yöntemidir. önce 1. kişi kendi sağ eliyle, sol elinin bileğini tutar. bilekler birbirlerini dik kesmelidir. daha sonra 2. kişi yine kendi sağ eliyle sol bileğinin tutar. haliyle her iki kişinin de bir elleri boşta kalır. bu boşta kalan eller de birbirlerinin boştaki bileklerini tutarsa güç bileği tamamlanmış olur. denizde de çok işe yaramaktadır.*** ayrıca karada da bu rakam 65 kg'yi bulmaktadır. hatta zorlanılsa, toto biraz hareket ettirilip kasılsa 70-75 kg'ye bile ulaşılabilir. kaldırılan kişiye gelince coşması, ayakları yerden kesilince hayvanvari hareketler yapması ve özellikle de ayaklarını çok afedersiniz camış gibi uzatıp sırtını geriye vermesi katiyen önerilmez. bilekler ne kadar sıkı tutulursa kişinin taşınması da o kadar kolay olacaktır. kişiyi kaldırmaya çalışırken bel sağlığınız açısından bacaklarınızı kırarak kaldırmanız çok daha iyi olacaktır.
işten, okuldan vs bir çıkış saatiniz hep aynıdır. şansa bak ki sizinle yakın saatlerde çıkan bir grup insan daha vardır. şoför ilk birkaç sefer paso sorduysa 4'üncü seferde bırakmıştır. sonra yüzüne güneş geleceğini bile bile cam kenarına oturan 13-14 yaşlarında küçük bir kız... liseli, esmer, gözlüklü bir oğlan daha. koca bir sene onlarla gidersiniz. ta ki siz veya onlar mezun oluncaya kadar. bir gün bileti basarsınız, çevrenize bakınarak ilerlersiniz, bizim justin bieber hayranı liseli kızımız, gözlüklü, nike çantalı esmer oğlumuz, küçük şirin kızımız yoksa yanlış otobüse bindiğinizi sanarsınız. kulaklığı takar tedirgin tedirgin otobüsün üstünde kaç yazıyordu ya diye düşünmeye başlarsınız. ve karşıdan kıçında 5 karış etekli kızımız (evet bu o küçük kız), sağ kulakta küpeli, saçları cix ve mavi lens takmış oğlumuz (çalışkan çocuk sanırım liseli olmuş) ve 296'nın olmazsa olmazı iyice emolaşmış üniversiteli kız gelir. rahatlarsınız. meğer çevremi ne çok sahipleniyormuşum!
insanı delirten adını da bilmediğim o yüzden yiyecek kutusu dediğim şerrrefsiz. bilmiyorum, sadece bana mı şehre mi özel ama yaptıklarından dolayı kendine böyle dedirttiriyor. 1 tl atıp 50 kuruşluk şey alacağınızda maksimum para iade 25 krş deyip onu da vermeyen makinedir. yan tarafta mutlaka bir büfe vardır abicim gidin oradan alın. millet böyle zengin oluyormuş demek.
iki türlü de insanı sinir eden durumdur. daha kargalar kahvaltısını yapmamışken you give love a bad name şarkısıyla irkilirsiniz. eğer çalan alarmsa susturursunuz, geri uyursunuz. ancak gelen bir arama varsa olay daha da sinir bir hal alır. sabahın altısında evine ekmek getirmek için kalkıp işe giden ana babalar yok değil, var ama yanlış numara çevirip imsanı deli etmeye çalışan mallar da var. her neyse, telefon çalar.
ynei*: alo
merakli melahat:(en uykulu sesiyle) alo
ynei: alo
mm: buyrun
ynei: siz kimsiniz lan*
mm: (yatmadan önce fight club'u tekrar izlemiştir) babam beni terk etti, tyler beni terk etti. ben jack'in kırık kalbiyim...* asıl sen kimsin lan.
ynei: ben mahmut. hacı dayı yok mu?
mm: yok.
ynei: iyi gelince aradığımı söylersin.
dizi ve filmlerde bulunan, insanın içinden bir şeyler koparan sahnelerdir. örneğin başrollerden birinin ölümüne en çok üzülen kişi denize karşı bir banka oturur ve ufka bakar.
yakın, sizi yakışıklı/güzel ünlüye benzetirse padişah, çirkin ünlüye benzetirse manyak olur. örneğin;
yakın: (parmağını şıklatarak) sen şeye çok benziyosun yaaaa.
biz: josh holloway?
yakın: yok ya şeye yaaa.
biz: tom cruise?
yakın: yok ya naaptın. ya adını sen söyleee.
biz: allah kahretsin ersin korkut mu?*
yakın: hah evet ya!
dumur olunmuştur.
harbiden de gerçektir. türkiye'ye adapte olduğunu söyleyerek herkesi şaşırtsa da umurumuzda olmayan olaydır.
(bkz: http://starlounge.tr.msn....index.cfm?objectid=118901)
not: sorunlu arkadaşım burda bir görüş yok ki fikrime katılmıyorsun.*
31 yaşında olduğu söylenen 2010 yapımı çocuklar duymasında oynayan havucun çetesinden saf basri. aynı zamanda çocuk kanallarında da sunuculuk yapmışlığı vardır. http://www.google.com.tr/...9yWAw&ved=0CCgQ9QEwAw