mengu
577 (ordinaryus)
altıncı nesil yazar 1 takipçi 18.60 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    annenin belediye başkanı olması

    1.
  1. annenin, seçimlere girerek belediye başkanlığını kazanması durumu.

    - başkanım, şehrin anahtarını, 1000 kişiyi kurtaran kahramanımıza vereceğiz. anahtarlar acaba nerede?
    + nereye koyduysan ordadır evladıım.
    0 ...
  2. her programda sezen aksu ya alkış göndermek

    1.
  3. çoğu televizyon programında, genelde müzik, sezen aksu'ya 'alkış' veya 'sevgiler' gönderilme durumu. başlık sığmadı, 'sevgi'leri yazamadım. o da can.

    açın televizyonu bakın. gün içinde, kaç programda, sezen aksu'ya sevgi veya alkış gönderiyorlar? hacım inanır mısın, çoğunda. resmen klişe haline gelmiş. müzik muhabbetine giriyorlar, ya birisi sezen aksu'dan şarkı almış oluyor ya da bir şekilde yardım... sunucu da hemen yapıştırıyor; 'burdan sezen aksu'ya alkışlarımızı gönderiyoruz.' yahut 'sezen aksu'ya çok sevgiler.'

    amk. bu sezen aksu'nun işi gücü yok mu? senin alkışınla mı gaza geliyor ya da senin sevginle mi aşka? bir de ekliyor programı yapan; 'izliyordur şimdi bizi.' nahh izliyor. nahh. büyük ihtimal yatmış yatağına uyuyor ya da çarşıya çıkmış tur atıyor, hava alıyor. ben olsam sezen aksu yerinde, yeminlen bağlanırım programa 'sittirin lan. istemiyorum sevgi ve alkış.' derim.

    bırakın artık bu alkış ve sevgileri sayın program sunucuları. sezen aksu'yu yalnız bırakın. yalnıız...
    1 ...
  4. feto yu gördüm

    1.
  5. öncellikli not: sol frame'de hali hazırda bulunan, zall ın fetullah günlen i oynaması başlığıyla hiçbir ilgisi yok bu filmin. vallahi de daha bilgisayarı açmadan aklıma geldi. ama madem öyle, feto'yu o oynasın bakalım.

    yakında vizyona girecek olan filmdir.

    --spoiler--
    film, güzel ve yalnız ülkemizin, büyük bir kasabasında, fakir bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen murat'ın başından geçenleri anlatıyor. murat işsiz bir baba ve ev hanımı bir annenin biricik oğlu. ülkenin kötü yönetilen ekonomisinden kaynaklanan babanın işsizliği, murat'ın okuması için önünde büyük bir engel. ama bir gün murat'ın sırtına dokunan bir el; onun okuyabileceğini, parasının karşılanacağını, onu bu yoksul hayattan kurtarabileceğini söylüyor ve murat tabii ki bunu hiç düşünmeden kabul ediyor. murat çok başarılı bir şekilde ilköğretimini bitiriyor. lisede de, arkadan dokunan adamın yardımıyla(dershane, özel ders) çok parlak bir öğrencilik geçiriyor ve öss'de güzel ülkemin, güzel bir öğretmenlik bölümünü kazanıyor.

    üniversite murat için çok iyi başlıyor. evi hazır, arkadaşları hazır, hocaları hazır... bitirmesi pek de zor olmuyor. önünde tek kalan engel ise iş bulmak. arkasına değen el, ona merak etmemesini, onu derhanelerine öğretmen olarak alacaklarını söylüyor ve yapıyor. murat, fakirlikten saygın bir mesleğe ulaşmasındaki zorlukları düşünerek, geçmişini sorgulamıyor. sadece o adama borcunu ödemek istiyor. işte olayların tam olarak başladığı yer burası.

    murat ilk maaşını almak için müdürün odasına gittiğinde, eline 10tl veriliyor ve her gün bu kadar para alacağı, geri kalan parasının ise başka çocukları okutmak için kullanılacağı söyleniyor. kendisi gibi onlarca çocuk. okuyacaklar. murat, allah sizden razı olsun diyip odadan çıkıyor. günler geçiyor, aylar geçiyor, yıllar geçiyor. sürekli aynı döngü içinde kalan murat, bu halkayı kimin oluşturduğunu merak ediyor ve araştırmak istiyor. araştırmak için uludağ sözlük'ün* en iyi yer olduğunu anlıyor ve dershanesi ile ilgili bütün entryleri okuyor. karşısına çıkan tek isim oluyor; fetullah gülen.

    daha önce de görmüştü murat, fettullah'ı. ekşın ve drama filmlerinin vazgeçilmez ismiydi. lisede hep onu seyrettiriyorlardı. hep birlikte ağlıyorlardı. şimdi yapacağı şey, onu bulup sorular sormak olacaktır. araştırıyor. soruşturuyor. amerika'daki evini buluyor. gidiyor. içeri giriyor. bir bakıyor karşısında, fetullah gülen...

    --spoiler--

    burdan sonrası tabii ki filmde. gideceksiniz göreceksiniz. bu arada filmin amerika harici kısmı, fem dershanesinde çalışan bir öğretmenden alınmış. aynısını yaşamış.

    nacizane yorumum: murat burada, bir zümreye bağlanarak, hayatını kurtarmış bir insanı canlandırıyor. o, hayatını kurtarmış, onun için başka bir şey önemli değil. evet. fakirdi. açtı. ama bunu bir şans olarak gördü. arkasını düşünmedi. arkasındaki için yeni film çekmeyi düşünüyormuş yönetmen. ondan sonra kendini diğer filmlere verecekmiş. işte alınan son bilgiler;

    (bkz: fetullah gülen in saadet zincirinin lideri olması)
    (bkz: feto vs Kenan Şeranoğlu)
    (bkz: kurttan geldim kurda gidiyorum)*
    (bkz: ben zenginlerin partilerini düzenlerim) *
    (bkz: dağlar sitsin sizi)*
    1 ...
  6. aynı kelimeleri tekrar ederek kendini ağlatan kız

    1.
  7. bir cümle içindeki bazı kelimeleri iki, üç veya daha fazla tekrar ederek, zorla, kendini ağlatan kız çeşitidir.

    vardır böyle kızlar. hehe dandik bir giriş. ne lan millet bunu tanım olarak kullanıyor. neyse. bilirsiniz, kızlar bizden(erkeklerden) daha hisli canlılardır. yani kendileri öyle der ve bunu her ortamda, her zaman diliminde göstermeye çabalarlar. peki bunu nasıl yaparlar? tabii ki ağlayarak.

    bu ağlama faslına gelmek için, kendilerine bazı bahaneler gerekir. mesela, sokakta gördükleri bir ayağı sakat olan kedi, selpak satan yavrucak, dilenen insan, eski sevgilinin piçliği ve ailesel sorunlar... gözleri hemen yaşlanır. ağlamaları gerekir.-bazen bu kısımda, kendinin ne kadar güçlü olduğunu göstermek isteyen kızlar ortaya çıkar; 'hayır, ağlamayacağıım!'. ama konumuz bunlar değil.-

    gözleri yaşlanır, baktılar ağlayamıyorlar, hemen bir mekanizma geliştirirler; kelimeleri tekrar ederek, ortamı duygusal bunalıma sokmak. o duygusal bunalım, onları garantii ağlatır.

    'ben çok yoruldum erol. çok yoruldum. çook!' burdaki zavallı 'çoktur.' o kız değil.

    'onun gibi beni kimse sevmedi. kimse. kimse.' kimse sitsin seni.

    tabii bunlardan sonra bir de 'beni anlıyor musun?' sorusu gelebilir. o an, artık montunuzu almanız ve ortamdan acilen uzaklaşmanız gerekmektedir. yoksa, 'sen nerdennn anlayacaksın ki' olacak ve anlamsız bir yüz ifadesiyle oturduğunuz yerde kalacaksınız. çünkü o kız hayatın feleğinden geçmiş, her şeyi görmüş geçirmiş, kimsenin yaşamadıklarını yaşamış ulu bir insandır. siz ise, e ppiiss ov şit.
    2 ...
  8. şarkılara eşlik ederken kendini kaybeden kız

    1.
  9. fasıl, konser vs. gibi müzikli ortamlarda, söylenen şarkılara eşlik ederken kendinden geçen kızdır. hadi, konserlerde, hayran olduğu insan ya da grubu gördü diye kendisini kaybetmesini anlarım bu kızın; ama yoo dostum yooo canlı müziklerde nasıl kendinden geçiyor hiç anlamıyorum. canlı müzik dediğim de, bir adet gitarla çalınabilen şarkılar.

    bilirsiniz canlı müziklerin klişe şarkıları vardır; mavi duvar, güzeller içinden, çöpçüler vs.. eğer bunlardan biri, o kızın favorisi ise o zaman tiki tuttunuz. çalan şarkı, mavi duvar gibi damar ise; kız kendini öyle kaybeder ki, yanınızda bir canavarın bağıra bağıra şarkıya eşlik ettiğini görürsünüz. garanti de kuyruk acısı vardır. hatta biraz daha iğrençleşirse, ağlayarak bağıra bağıra şarkı söyler.

    eğer çalan şarkı, güzeller içinden gibi eğlenceli bir şarkı ise sağ elinin altından uzak durun derim. şarkının ilk notasını duyar duymaz, el, refleks ile havaya kalklar ve arkasından hemen bu kızımız 'oooooooooo' diye sevinç nağrası atar. hemen el oynaklaşmaya başlar. bilekler adeta 180 derece döner. bu şarkının arkasından, fatih ürek'in 'hadi hadi' şarkısı çıkar ise, hiç yanınıza bakmayın. kız, %100 ortaya atlamış çılgınca dans ediyordur.

    bir gece içinde kızın yaklaşık 20-30 duygu değiştirdiğini görürsünüz. nası gene kaybeder kendini hiç anlam veremezsiniz. tavsiyem şu ki; o kızdan uzak durun. uzak.. uzak.. uzak..(eko)
    2 ...
  10. mustafa keser mendili

    1.
  11. yıllardır mustafa keser'in elinden düşmeyen mendildir.

    http://img28.imageshack.us/i/mkeser1.jpg/
    3 ...
  12. antibakteriyel işine girmek

    1.
  13. domuz gribi sayesinde, peynir-ekmek gibi satılan antibakteriyel temizleyiciler işine girmektir.

    sağa sola bakıyorum her şeyin antibakteriyeli çıkmış amk. millet almadan geçmiyor. biz de bir yerden başlasak fena mı olur? altın bilezik.. kapital bulmak sorun değil. şimdilik 10tl var. bu haftasonu iddaa'da süper maçlar buldum. şöyle 400-500 alsak offf. onu da basarız 3 maça. mis gibi para. sonra ver elini antibakteriyeller.
    0 ...
  14. ayakkabı boyacısı görünümlü tinerciler

    1.
  15. gerçek ayakkabı boyacısı olmayıp; eline bir kutu alıp beşiktaş-kadıköy arası mekik dokuyan tinerciler.

    sabah güneşin yüzüme vurmasıyla kalkmam bir oldu. baktım hava mis gibi. akşama kanal d'de, yazdan kalma havayı fırsat bilen istanbullular sokaklara döküldü, haberini görüp pişman olmamak için dışarı çıktım. aradım sevdiceğimi, gelirim dedi. beşiktaş, üsküdar iskelesi'nde beklemeye başladım.

    ahh kafamı sikeyim. ahh ahh. bir daha orda bekler miyim! inanır mısınız en az 10 tane, farklı, eline dandik bir kutu almış ayakkabı boyacısı geldi yanıma. komik olan kısmıysa, 1 ya da 2'si ayakkabımı temizlemeye çalıştı. geri kalanlarıysa, 'abi 25 kuruş var mı? abi sigara var mı?' sorularıyla geliyorlardı. daha önceden yaşadığım için, ne mal olduklarını iyi biliyordum. alnımın akıyla galip çıktım maçtan.

    size tavsiyem; sakın yemeyin bunları. onlar ayakkabılarınızla hiçbir ilgisi olmayan tinerciler. ek olarak yanlarında bir kutu taşıyorlar. kimse laf atarsa, eminim, diyecekleri şey; 'helal para kazanmaya çalışıyoruz amk' olur.
    0 ...
  16. 9 1 biten maça alt oynamak

    1.
  17. sonucu 9-1 biten tottenham-wigan maçına, iddaa'da, 2.5 gol altı oynamaktır. şey. bizim bir arkadaş...*
    36 ...
  18. fenerbahçeli klavye sporcuları

    1.
  19. 21 kasım 2009 beşiktaş fenerbahçe maçı ile kalvyelerini bir kez daha eline almış sporculardır. başlamışlar hemen; 8taş, anıran taraftar, sikicez ooollum sizi muhabbetlerine.

    bunlar konuşuyor konuşuyor. kendi hırslarını takımının bütün taraftarına ait gibi gösteriyorlar. sonra diğer takımı tutanlar bunlara kıl oluyor. ee sonrası basit. kadıköy sokaklarında koşuşturma. beşiktaşta bıçaklama...

    bütün bu olayların başı sensin, fenerbahçeli klavye sporcusu. sen kutupları yaratıyorsun. sonra onları birbirine vurduruyorsun. sonra yaptığın; 'ibne beşiktaş taraftarının çirkefleştiği maç.' oluyor. sen desen maç başında; iki takımın da kazanacağı maç vs. o birbirini bıçaklayan adamlar, maçtan sonra ellerinde birayla maçı kritik edecekler. belki biraz birbirlerine takılacaklar. gülecekler eğlenecekler.

    ama sen adam öldürtüyorsun fenerbahçeli klavye sporcusu. yaptığın tek şey insaları çileden çıkarmak ve göt büyütmek.

    edit: arkadaş arasında 'takılmak' ile ağzı köpürüp sözlükte 'sikicez sizi' muhabbetini ayırt edemeyen arkadaşlara selam olsun.
    5 ...
  20. 20 kasım 2009 karadeniz sağnak yağışı uyarısı

    1.
  21. sabaha karşı, orta ve doğu karadeniz kıyılarında beklenen sağnak yağışın uyarısıdır.
    0 ...
  22. kurtlar vadisi ni izliyorum gözlerim kapalı

    1.
  23. arkadaşları tarafından, kurtlar vadisi izlemek zorunda bırakılmış acınasının dizeleri. bu şiir bütün kanal değiştirmek isteyen ama değiştirtilmeyenlere gelsin; * * *

    kurtlar vadisi'ni izliyorum, gözlerim kapalı;
    Önce hafiften kurşun sesi geliyor;
    yavaş yavaş ölüyor
    dış güçler, makamlarında;
    televizyonda, star'da,
    polat'ın artiz artiz bakışları,
    kurtlar vadisi izliyorum gözlerim kapalı.

    kurtlar vadisi'ni izliyorum gözlerim kapalı;
    gladio geçiyor, derken;
    gizli gizli yerlerden, puslu
    silahlar çekiliyor pangallıklarda,
    yere çıplak basıyor memati'nin ayakları
    kurtlar vadisi'ni izliyorum gözlerim kapalı.

    kurtlar vadisi'ni izliyorum gözlerim kapalı;
    bir iskender geçiyor kaldırımlardan,
    küfürler, besteler*, laf atmalar.
    pantolonu düşüyor belinden yere,
    bir kilot olmalı; *
    kurtlar vadisi'ni izliyorum gözlerim kapalı.

    (bkz: allah kimsenin başına vermesin yavrıııam)
    9 ...
  24. zall ın kızları donunda zallaması

    1.
  25. zall'ın karizması, parası ve aklıyla dişi insanları donunda sallaması olayıdır.
    2 ...
  26. sadece tırnak keserken gazete okuyan insan

    1.
  27. okuma yazması olmasına rağmen sadece tırnak keserken gazete okuma eylemini yapan insandır. o da muhtemelen spor sayfasıdır. o da futboldur.

    ayrıca iyi bir karma ismi olabilir.
    0 ...
  28. gönderme yapılan bazılarının isyanı

    1.
  29. bir insan oluşumu tarafından, kendilerine gönderme yapılan 'baazılaarı'nın isyanıdır.

    erol saatin geceye yaklaştığı vakit, lokalden çıkmış evine doğru gitmekteydi. yarın erken kalkacağı için sadece 2 bira içmişti. yoksa tieehh en az 7. evine ulaşmasına daha iki sokak vardı ve kendini çok yorgun hissediyordu. pederine umarsızca yakınıyordu. çünkü söz verdiği, fazla yakmayan öğrenci arabasını almamıştı. erol'un köşeyi dönmesiyle, önüne cüsseli bir adam atladı ve erol'u durdu.

    - hooppp birader.
    + hııııııııh(korkma efekti). sen kimsin amk?
    - sanane lan dalyarak.
    + yoksa? sen?
    - evet ne sandın yarraamm.
    + ergün ne istiyorsun?
    - öcümü almaya geldim. ananı belleyeceğim senin.
    + naptım lan ben sana?
    - geçen okey oynarken, 'taş çalan baazııı ibneler kendine dikkat etsin' diyip bana gönderme yapmadın mı lan? sesindeki çakallık hala kulaklarımda.
    + yalan mı lan yalan mı?
    - lan. madem öyle söylesene adam gibi ismimi zikretsene. korkak.(bu sırada odun arkadan çıkar)

    erol o sırada ne yapacağını şaşırmıştı. ilk aklına geleni, arkasına dönüp kaçma fikrini, gerçekleştirmek istedi. arkasını döndü ve;

    (fışşşşııvvv)(bir şeyin belirme efekti):

    - sen kimsin laaann?
    + ben amerikan başkanı obama. erol seni dövmeye geldim.
    - sen nerden çıktın yaa? ben ne yaptım sana?
    + nasıl çıktığımı boşver. yıllardır seni çok donanımlı uydu sistemlerimizle(next & next star)izliyoruz. sürekli bize göndermeler yapıp; 'baaazıları iç işlerimize karışıyor, borumuzu istiyor.' diyorsun ve gözlerinle etrafa anlamlı bakışlar atıyorsun. sadece baaaazıllaarındaki vurguyu çözmek için, bilim adamlarımız 3 yıl çalıştı. nasıl bir vurgudur öyle. bu ne anlamlılık. bu ne gönderme yapmak. bu nası bi şey? sırf bunun için özel silah yaptırdım sana erol. bir daha baaazıları dediğin gibi kendi ağzına vurmaya başlayacaksın. nihahaha.

    erol tırsmıştı. 2 kaçış yönü planından birini yürürlüğe soktu. sağa döndü. döndüğü gibi;

    - demek burdasın erol.
    + ayselll!!!
    - aysel ya. seninle görüşme vaktimiz geldi. görüşüceeezz oğlum seninle.
    + sana ne yaptım aysel ha söyle bana?
    - geçen demedin mi ha erol; 'bazılarıııı yaka bağır açık geziyor. bir elden geçirmek lazım.' ha demedin mi?
    + hadi geçir bakalım. o ses tonundaki sinsilik ve fırlamalık aklımdan hiç çıkmıyor erol. hiç.

    aysel, arka tarafındaki içi kaya dolu çantasını öne geçirir. evet aklına başka bir fikir gelmemiştir erol'a saldırmak için. bu arada erol son kaçış yeri olan sola döner.(siyasi mesaj vermeyinn lann!)

    çıtıtıtak.(sert bir tokat)

    - sennnn kimsiinn böhüüühü? kabus mu bu?
    + haha noldu yarraamm.
    - sen de mi?
    + evet ben de.
    - sen kimsin ki aq?
    + haha. uludağ sözlükten tarrrakk.
    - sana ne yaptım lan sana ne yaptım?
    + oğlum geçende başlık açmamış mısın 'bazılarının sözlük kurallarına uymaması sorunsalı' diye? ha söyle bana.
    - pekii.. pekii.. sana olduğunu nasıl anladın?
    + zall sağolsun. zallamadı beni ve konuyla ilgilendi. o, her düşünenin ne düşündüğünü bilir. o yücedir. o, o dur.
    - başlık açarken oluşan eleştirmeliyim!duygusunu hissedebildim. beni o his buraya getirdi.

    o sırada 4ü de aynı anda erol'un üstüne yürümeye başladılar. erol ne yapacağını bilmiyordu. kendini 4lünün eline bıraktı. yapabileceği bir şey yoktu. sağdan, soldan, arkadan, önden üstüne gelen 4lü görünce kaçamayacağını, filmlerden biliyordu. gözlerini yumdu. o sırada, aniden, cırtlak bir ses duyuldu.

    - erolll ne yapıyorsun orada?

    erol kurtuluşu bulmuştu. bu annesiydi. eğer 'anne beni dövcekler.' dese bu geceliğine kurtulacaktı; ama yarın yine sıkıştırılacaktı. onun için;

    + hiiiççç. arkadaşlarla oynuyoruz. diyebildi.

    annesi;

    - tamam. güzel güzel oynayın.

    bunun üzerine 4lü hiçbir şey yapamamış. kilitlenip kalmıştı. 'en iyisi güzel güzel oynayalım.' dediler. isyan bastırılmıştı. erol;

    + bazıılarıı oyun bozanlık yapmasın dedi.
    - kim yapıyo ki oğlum kim yapıyo dedi obama.
    + siz lan siz dedi erol.
    0 ...
  30. 15 kasım 2009 beşiktaş cola turka efes pilsen maçı

    1.
  31. saat 15.00 sularında, spormax'ten canlı yayınlanacak maç.

    (bkz: günün maçı)
    0 ...
  32. kadın erkek ilişkileri

    1.
  33. yıllarca, çeşitli düşünürlerce çözülmeye çalışan ilişkiler. halbuki küçükken yaşadığım bu olayla insanlığa ışık tutabilirim;

    ...
    kız: bence yağmur allah'ın ağlaması.
    erkek: bence işiyo.
    ...
    12 ...
  34. üjbej sözlük

    1.
  35. yeni açılan(bugün) ve adresi; http://www.ujbejsozluk.com olan klondur. şimdi biliyorum hemen başlayacaksınız; ıyyy baydı bunlar da. eli olan sözlük açıyor. bir gün herkesin sözlüğü olacak... gibi ayarlar vermeye. verin hacım. doğru söylüyorsunuz ama şöyle bir şey de var:

    biz 5-10 arkadaş(kızlı erkekli yanlış anlamayın) yine trakya ile ilgili bir sözlükte yazıyorduk. bir olaylar oldu. yönetimi eleştirdik. hepimiz atıldık. hem de hakaret vs. yokken. o konuyla ilgili ne zaman bir şey söylese biri atılıyordu. ee biz de, hepimiz sözlük dışında kalınca napalım dedik? trakyamız. canımız. kanımız. kim bizi ordan uzak tutabilir diye gaza geldik. böyle bir şey yaptık.

    demiyoruz ki çok farklıyız. her klon gibi aynıyız. tabi belli bir sınırda. 3-4 büyük sözlükle yarışamayacağımızı da biliyoruz. ama hayallerimiz var tabi. bir yere getireceğiz bu olayı. tek aradığımız takım arkadaşları(ıyyk ne iğrenç bir tabir lan). biz farklılık arıyoruz. pek çok insan gelsin. ne olursa da olsun. yazsın. format dışına çıkmasın. benim dediğimin tam tersini desin. taşaklarını yalayım.(mübalağ)

    online kişi sayısını bir gün içinde 20ye çıkardık. hepimiz elimizden geleni yapacağız. sevgi olacak, saygı olacak, dostluk olacak... neden? agam sözlüğün adı o; üjbej. bazılarımız trakyalı, bazılarımız değil; ama hepimiz bir trakyalı gibiyiz. içkimizi elimize alırız. yer fark etmez. muhabbete başlarız. biliriz ki hiçbir zaman en iyi olamayacağız, en yukarıya ulaşamayacağız. ama olacağımız tek şey; mutlu.

    hepten belediye başkanlığı için yarışan bir adamın konuşması gibi olmasın diye kesiyorum. bir sürü şey bizi bekliyor. isterseniz, gelin, görün... daha ilk gününü yaşayan bu sözlüğe bir el atın. sizin olsun. 1. nesil olun.

    sonradan gelen uyarı: agalarım sözlükte eksik olan kısımlar var, 1 haftaya kadar hepsi tam olacaktır. söz.
    3 ...
  36. tecavüzcünün hadım edilmesi

    1.
  37. akp'li iki milletvekilinin önerisiymiş.

    --spoiler--
    Dedegil, bu çalışmalarının yasalaşması ve uygulamaya geçmesi halinde, bu suça meyilli bir çok kişinin kendisinin kimyasal kastrasyona tabi tutulmasını isteyeceğini söyledi.

    Alev Dedegil, yaklaşık 4 aydır sürdürdükleri bu eylem planını kanun teklifi olarak TBMM Başkanlığı'na sunacaklarını ve 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nden önce, 19 Kasım'da kamuoyuna duyurmayı planladıklarını söyledi.

    --spoiler--

    http://www.ntvmsnbc.com/id/24997793/

    çalanın elini kesmekte yakında gelecekmüş. devletümün, tecavüz edenden, çalandan, çırpandan herhangi bir farku kalmuyacakmuş.
    4 ...
  38. eski tişörtün toz bezi olduğunu görmek

    1.
  39. eskiden giyilen tişörtün, anne vb. insan tarafından, toz almak için kullanılan bir araca çevrildiğini görmek.

    hacım tuvalete doğru gidiyorum. çok fena sıkışmışım. annem yolu kapamış. geçemiyorum. neyse, dedim; 'anne çekilir misin?' falan. 'tamam yavrum.' dedi ve çekildi. tuvalete girmek için sağa doğru bir kavis yaptım. yapar yapmaz yerde bir imge belirdi. ama böyle bir şey olmaz. ıslak tişört, kap kara bir görünüm almış yerde yaygın bir şekilde duruyor. biraz eğildim, baktım. işte o anda, resimdeki bütün saatler eridi. zaman durdu. ahanda benim aylar önce giydiğim tişört. o tişörtle, onca anılarım oldu, onca yer dolaştım, onca pisliğin içine girdim-ki en son okulda giymiştim-, ona, onca bira dökmüştüm... içim acıdı.

    mahsun kırmızıgül, bıraksın dağlardaki insanları, huzur evlerini, arka sokaklarda yaşayan doğuluları. gelsin bunun filmini çeksin. o duyguyu kamera yardımıyla insanlara aktarsın. günler önce giydiğiniz şey, orda kap kara vaziyette, yerde duruyor. kaç kıza, bak benim ne güzel tişötrüm var diye göstermeye çalıştınız halbuki. ama simsiyah yerde yatıyor. eski sevgilini, yeni, piç, bir lavukla görsen hüzünlenmezsin o kadar. yeminle.

    tuttum. banyoya doğru farklı duygularla ilerledim. evet evimiz riçi riçin evinin bir kopyası olduğu için git git bitmiyordu. yaklaşık 100m. sonra banyoya ulaştım. içinde su olan pembe bi kabın(belliydi bunun yeri olduğu) içine bıraktım. koşarak çıktım evden. bir 200m.de bahçeden çıktım. köşedeki lokale gittim. bir bira söyledim. tam içerken, tam tutamadım biraz üstüme döküldü. 'bir gün seni de öyle yapacak' dedim tişörtüme. ona da bir bira söyledim. sarhoş oldu ibne.

    and the oscar goes to mahsuuoon.
    10 ...
  40. cafer erçakmak

    2.
  41. sivas katliamı sanığı. hala yakalanamamıştır. ama şöyle de bir haber vardır;

    http://www.ntvmsnbc.com/id/24996413/
    0 ...
  42. kızların uzun saçlı erkeklere fön çekme arzusu

    1.
  43. kızların uzun saçlı erkek arkadaş gördüğü gibi, hemen atlayıp 'sana bi fön çekelim ehiehiehi' demeleri durumu. aga hiç kaçırmazlar bea. ya muhabbet tıkandığında ya da durduk yere, her kız bir kere uzun saçlı elemana, 'sana fön çekicem' demiştir. klişe taşak muhabbetidir. bıktırmıştır.
    2 ...
  44. komşunun bebeğinin scream vokal yapması

    1.
  45. üst katta, alt katta ya da bitişikte oturan ailenin bebeklerinin çığlık atarak bağırması. öyle böyle de değil ha. hiçbir black metal yapan grupta görmedim öyle bir ses. anneeeeeeeeeeeeeeeeeaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaahh. sittin beynimi lan ufaklık. bir şey diyemiyorsun aga. hemen cevap hazır; küçük o daha.
    3 ...
  46. motor olmuş gidiyorsun

    1.
  47. google'ı satmak zorunda kalan şirketin, kendini avutmak için söylediği söz.

    - gitti güzelim google hilmi. böhühü
    + abi boşver be. zaten sen de gözü yoktu.
    - çok sevdim ama hilmi.
    + gözü dışardaydı abi onun.
    - ahh be google'ım motor olmuş gidiyorsun.
    5 ...
  48. faşizmin anlamını bilmeyen üniversiteli

    1.
  49. 'faşizm' kelimesinin, ne manaya geldiğini bilmeyen üniversiteli gençtir. bunca yıl eğitim-öğretim görmüştür; ama hala bilmemektedir. şöyledir;

    4 arkadaş, lüleburgaz'ın en bize uyan mekanında oturuyoruz. hepimiz, iyi üniversitelerde okuyan gençleriz. tabi ki muhabbet ediyoruz. 4 kişiden, kız olanın, marmara üniversitesi'nde okuyan bir akrabası geldi. tanıştık falan. çocuğu görmüşlüğüm vardı. görmüşlüğün olunca, yeni tanışmana rağmen daha rahat konuşabiliyorsun. daha önceki arkadaşlarımın anlattıklarına da dayanarak; 'sizin okulda aşırı dinciler varmış. allah kolaylık versin.' dedim. o da; 'dinciler değil de, faşitler var' dedi. ben de, '2x kolaylık versin' dedim. işte efsane cümle o zaman geldi;

    'aga ben faşizm ne tam bilmiyorum.'

    bunu söyleyen çocuk, anadolu lisesinde, fen bölümü okumuş ve şu an da türkiye'nin güzide okullarından, istanbul üniversitesi'nde okumakta. olayın şokunu üstümden atamadan;

    'ya aslında ben de tam bilmiyorum.'

    diye ikinci şok geldi. masadaki tek kızdı söyleyen. resmen dumur oldum. ikisiyle de aynı dünya görüşündeyim sanıyordum, kendimden bile şüphe ettim. suçu eğitim sistemine mi atsan, bu insanlara mı? ikisi de mi?

    bence, ikisi de. 1.bu öğrencilerin, en büyük sığınağı; 'fen-matematik' bölümü okumalarıdır. sosyal konuların, kendi uğraşları dışında olduğunu düşünmektedirler.. ama şöyle de bir şey var; daha önce de buna benzer şeyler yaşamıştım, ne zaman şu şöyle, bu böyle dersen, 'hee tamam. sen zaten her şeyi bilirsin', 'peki mengü sensin' oluyordu. bu ne anlama geliyor. kendilerini yeterli sanıyorlar ve her yeniliğe kapatıyorlar. hele ki biraz kitap okuyun demeyin. kıyameti koparırlar.

    2. olarak, niye bunlar böyleler? bunları bu kadar körelten şey nedir? o da eğitim sistemidir. gerekli kavramları öğretmeden, tarih vs. gibi dersler vermeye çalışıyorlar. ama ben de aynı sistemden çıktım; ama biliyorum derseniz, ona da hak veririm.

    faşizm kelimesi, genel kültür mü gerektirir, yoksa akademik bilgi mi? işte bütün sorun bu.
    2 ...
  50. şarkı ve şiirleri değiştiren iğrenç insan

    1.
  51. şarkı ve şiirlerin orjinallerini, kendine göre uyarlayan insandır. msn'e girdim, salak salak bakınıyorum. birinin iletisi gözüme çarptı; 'adamım söyle sen mutlu oldun mu? bu deli kadını unuttun mu?'. lan dedim. bunun gerçeği; 'kadınım söyle sen mutlu oldun mu? bu deli adamı unuttun mu?' değil miydi? motor google'a girdim baktım harbiden öyleymiş. sevdiğim bir insandı iletiyi yazan; ama bir an tiksindim.

    birden aklıma, lisede, edebiyat öğretmenimin düzenlediği şiir dinletisi geldi. tapınılası cemal süreya'nın, müthiş şiiri 'biliyorum sana giden' şiirini almış, en yakın kız arkadaşıma vermiş. şiirin; 'sen bayan nihayet, sen ölümüm kalımım/
    ben artık adam olmam bu derde düşeli.' bölümünü, 'sen bay nihayet....' diye uyarlamış. o an, o sahnedeki herkes gözüme iğrenç gözükmüştü.

    adamlar, belli duygularla, belli yerlere şiirler, şarkılar yazıyor. bunları alıp kendine uyarlamak, o insana hakaret değil midir?
    0 ...
  52. yiğit özgür ün taşak keyfini beklemek

    1.
  53. yiğit özgür'ü zevkle okuyan insanların, bu yıl içinde bolca yaptığı olay. en son, biraz yokum demişti; ama hala başlamadı yiğidim. eğer kötü bir şey olsa haber ederdi dimi? demek gayet taşak keyfi yapıyor. tamam 2-3 hafta tatil yapsın. haklıdır. çünkü o yiğit özgür. ama bu kadar da uzatılmaz değil mi be sözlük?? beklemek diyince akla ilk gelen şiiri de yazayım tam olsun;

    ne hasta bekler sabahı
    ne taze ölüyü mezar
    ne de şeytan bir günahı
    seni beklediğim kadar

    geçti, istemem gelmeni
    yokluğunda buldum seni
    bırak vehmimde gölgeni
    gelme artık neye yarar

    ---

    bir tane daha yazayım, hepten olsun.

    geleceğim bekle dedi
    ben beklemedim o da gelmedi
    ölüm gibi birşeydi
    ama kimse ölmedi.

    çok sevdik be abi. bekliyoruz... *
    2 ...
  54. mangal partisinden başka bir şey yapmayan kulüp

    1.
  55. 2009-2010 sezonu başlamasına rağmen, yemek yemek için toplanmaktan başka bir iş yapmayan kulüptür. bu güzide kulübümüz hangisi derseniz; beşiktaşımızdır.

    bjk.com.tr'ye girerseniz, galibiyet haberinden çok, 'Ümraniye'de Barbekü Partisi' ve 'Takımımız Yemekte Buluştu' gibi haberler göreceksiniz. evet, ailecek toplanıp yemek yemek gibi sosyal aktiviteler takım oyununu arttırır, birlik-beraberlik aşılar vs. ama hani bu oyun? dün gençlerbirliği maçında sinirden kendimizi sikecektik.
    2 ...
  56. ödemeli görüntülü arama yapmak

    1.
  57. 3g'ye geçtiğimiz şu günlerde, kontörü olmayan, beleşçi arkadaş ve akrabaların dört gözle beklediği olay.
    0 ...
  58. başlıklarda eleştiri adı altında hakaret

    1.
  59. başlık açan insanların, kendisi gibi düşünmeyenleri, eleştirmek için hakaret etmesi olayı. bu insanlar, cümle sonralarına sürekli 'mal', 'salak', 'gerzek' gibi küçümseyici kelimeler eklerler. misal; 40 derece sıcakta simsiyah giyinen mal, abaza ile abazani karistiran mal... eğer 'mal' vs. gibi şeyleri arama bölümüne yazarsanız görürsünüz. çoğunda hakaret vardır ve mutlaka biri sizi gösteriyordur.

    peki ben o mallardan biriysem ne olcak? mesela, bir adam abazana, abaza diyor. şimdi bu mal mı olur? bu hakaret değil midir? adam bilmiyor işte. siyah giyen çok vardır, güneş altında. ben de giydim mesela. mal demiş olman hakaret olmuyor mu? ben öyle düşünüyorum. öyle seviyorum. benim beğenilerim sana zarar vermiyorsa, nasıl bana hakaret edebilirsin?* eleştir ona bir sözüm yok.

    şahsi düşüncem, başlıklarda, bilmem ne yapan mal, şunu diyen gerzek, böyle davranan öküz gibi ithamlar yasak olmalıdır. çünkü bunları yapan da ayrı bir düşünce içinde yapmıştır. o düşünce eleştirilebilir; ama hakaret edilmeden. bu kelimeler hakaret içeren kelimelerdir.
    3 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük