bir kaç haftadır kız arkadaşımla bir şeyi elleme mi yoksa bir şeye elleme mi konusunda sıkı tartışmalarımın ardından (bana elleme'yi savunan bendim) türk dil kurumu tarafından konuya açıklık getirildiğini öğrenmemle hüsrana uğradığım cümledir.
açıklama şöyledir;
"ellemek" fiili, belirtme yönelme durumu ile mi yoksa belirtme durumu ile mi kullanılır?
ellemek fiili, belirtme durumu eki alan nesne ile kullanılır. yani doğru olan biçim "beni elleme."dir.
not: iddialaşmam bana tiramisu'ya mal olmuştur. buradan bilgilendireyim de yarın siz de arkadaşlarınızla tartışabilin, bana elleme'yi savunan arkadaşlarınızla kaynaklı maynaklı iddialara girebilin gençler. arz ederim.
uykunun en güzel yerindeyken yüz defa arayarak uyandırıp, açıp uyuyodum diyince de "ayy ben sonra arayım istiyosan" diyebilecek kadar yüzsüz olan hayvanoğlu hayvandır.
böylelerini yaş odunla dövmek gerekir. ana avrat sövmek az gelir.
üstelik en kötüsü de aramasının sebebinin zerre önemli bir şey olmamasıdır.
türkiye'de özellikle futbolda kulüp takımlarına fanatizm derecesinde bağlılığın sonucunda, bir milli takım seyircisinin oluşturulamamasından dolayı başımıza gelen dünyanın en saçma olayı.
milli takım diye bağırmak nedir arkadaş, sen hiç ingiltere maçında national team falan diye tezahürat yapıldığını duydun mu?
milli maça geldiysen türkiye diye bağıracaksın o kadar.
ayrıca bir de bu seyircilerin kulüp takımı formaları giyerek maça gelme huyları vardır ki, tezahüratlardan beter.
kardeşim eğer bir yerde milli maçımız varsa o tribünler kıpkırmızı olmak zorunda. bizim rengimiz kırmızı beyaz.
bakınız hollandalılar nasıl turuncu, italyanlar nasıl gök mavi, ingilizler nasıl bembeyaz yapıyor o tribünleri. ben spor bakanı olsam kulüp formalarıyla geleni stada almam. yorumlamam bu kadar sabah sabah, nereden aklıma geldiyse.
"din kitlelerin afyonudur" sözünden yola çıkıp, akp'nin 2002 ve öncesinden dahi dini söylemlerini göz önünde bulundurursak kullanabileceğimiz yeni bir ifade.
başbakan erdoğan'ın ntv canlı yayınında moderatör oğuz haksever'in reklama gidileceğini söylemesi üzerine haksever'e söylediği söz. şöyle ki;
"başbakan erdoğan canlı yayında gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı.oğuz haksever'in reklam arası uyarısı yapmasına başbakan erdoğan, "artık reklam filan karıştımayın ya. sizde para çok, reklama ihtiyacınız mı var" dedi. haksever'in "ama sadece iki reklam olacak efendim" hatırlatmasına rağmen reklam arası verilmedi."
eğer gerçekten seviliyorsa karşıdaki, dilim kopsaydı elim kırılsaydı da yapmasaydım dedirtendir. hele uzaktaysa sevdicek işte o zaman ölmek yüz kat daha çekici gelir insana..
özellikle sözel ağırlıklı dersler için günü gününe çalışmayan tembel öğrencilerin sınavın olduğu gece mutlaka yapması gereken şey. kısaca ezber. sınavdan hemen sonra unutulacağı için uzun vadede hiç bir işe yaramaz bu bilgiler genelde.