e be idiotik yaratık, madem öyle her bok internetten indirildiği haliyle güzel o zaman bu adamlar hala neden orjinallerini satıyor diye sorduran önerme. dünyanın her yerinde orjinaliyle korsanı arasında bu kadar fiyat farkı olduğunu sanan insan beyanatı. vergi vs. ile sikmeselerdi bizi de 100tl'lik oyunu alım gücümüz amerikalının 100 dolarlık oyunu alım gücüyle aynı olsaydı biz de korsan almazdık. filmin blue-ray'i, oyunun orjinal kopyası, müziğin kalitelisi olduğu halde.
gece gece dida nickli bir yazar yüzünden aklıma gelmiş, milan'ın eski kalecisi. tamam bir cech, buffon değildi de o kadar da kötü kaleci değildi gözden kaybolacak kadar. böyle derken kendi kendime wikipedia'dan portuguesa takımında forma giydiğini öğrendim. allah'ım sen nelere kadirsin.
elmander'in maç sonunda en az 5km önde olacağı karşılaştırma. birisi 2 haneli milyon dolarlar alır gelip geçecek sıradan bir adam olarak kalacaktır, birisi bonservissiz gelir canını dişine takar 1 senede efsaneler arasına girer.
çizilen resimlerin alayının perspektif yoksunu olması, bazen atlar bazen de insanlar evlerden büyük olurdu. bununla ilgili yiğit özgür'ün bir karikatürü vardı ama bulamadım şimdi.
harbiden bi siktir git dedirten şakirt zırvaları almış yürümüş yine. e be agdumun adamı, dünyada binlerce porno kanalı, porno sitesi, milyarlarca açık giyinen kadın, türk tv'lerinde bile her türlü yiyişen, frikik veren, götü başı ayrı oynayan kadın yok mu, var. bunlar senin ahlaklı olmana engel mi? bu soruya cevabın evetse bi siktir git çay koy, sol eline kumandayı al, bir daha da cennet, din, allah adı alma ağzına. erkeğin tesettürü göz kapakları değil midir? sen böyle bir şey gördüğün zaman kafanı çevirmiyorsan zaten ahlaksızlığın babasını yapmış olmuyor musun? böyle ya da herhangi bir şekilde giyinen dünya üzerindeki herhangi birinin kıyafeti, davranışı hakkında yorum yaptığın zaman gıybet etmiş, günahların en büyüklerinden birini işlemiş olmuyor musun? gel gelelim, bu kadınlar afedersin plajda - bak üstüne basarak söylüyorum "plaj"da - ne giyeceklerdi acaba, dangoz?
neden paris dendiği, şehir plancılığının pek para etmediği ülkemizde alttaki güzel örnekle açıklanabilecek nazilli'ye 10km kadar uzaklıkta bulunan şirin belde'nin mottosu. çileği çok meşhurdur. yol kenarında gönülhanı diye ufak ve güzel bir restaurant bulunur (ben sadece onu biliyorum yani, yanlış olmasın).
her akşam bir dizi, bir dizi karakteri, birkaç tv programı veya tv ile alakalı akla gelebilecek herhangi bir şeyin tt olduğu internet zımbırtısı.
amına koyum elin oğlu internet'in şu anda dünya üzerinde en çok kullanılan, en çok vakit harcanan sitesini kuruyor bizim tt'lerin tamamı hala televizyonla alakalı şeyler. bi siktirin gidin izleyin televizyonunuzu yan odada oğlum ne diye orada olan her boku yazıyorsunuz?
doğal çıkarım: bu zımbırtı ne yaptığını anbean yazmak için olduğundan, bizim millet tv izlemekten başka bi bok yapmıyor.
özellikle aragones'in yaptığı hiç bir şekilde cahillikle bilmemekle açıklanamayacağından daha fazla mide bulandıran, insanı insanlığından soğutan yalnızca derilerinin rengine, doğum yerlerine veya etnik kökenine göre ayrılan insanların her geçen gün daha çok yanlarında olmamızı sağlayan orospu çocukluğudur ırkçılık. - yanlış yazdıysam kusura bakmayın -
yalnızca futbolda değil hayatın her alanında insanların belleğinden silinmesi gereken bu olgu, insanlık tarihinin milyonlarca yıldır karşılaştığı en kötü fikir yumağıdır zannımca.
cep telefonu tabiki. her şey çıkar ama o en lazım olan zamanda cep telefonu o çantanın içinde bulunamaz. dolayısıyla en son çıkar. heheh
ya da anahtar.