haklı temellere dayanır bu hissiyat. çünkü gerçeğin ta kendisidir. kendine biçtiğinden, sandığından daha az değerlidir herkes istisnasız. ve belki de çok daha az.. ilk fark edildiğinde enkaz altında kalmış bünyenin nefes almadaki zorluğunu yaşatır. fakat üstünde kalınan enkaz; aslında gerçekleşmemiş beklentiler, yaşanmamış veya uzakta kalmış mutluluklar ve daha nice benzer külfetin tezahüründen başka bir şey değildir...
nedense bana hep huzur veren bir eylemdi. defterler kitaplar yere yığılır, ortaya bantlar makaslar ve rengarenk kaplar koyulurdu.. ondan sonra anne ile yere oturulup kaplama işlemi başlardı.
ılık havası ve sıcak insanları bulunan akdenizin en güzel şehri. türkiye'de en fazla suç işlenen şehirlerden de birisi. genelde aile faciası şeklinde biter bunlar.