delikanlı(!) chp zihniyeti.
meselenin din meselesi olduğunun bir kez daha anlaşılmasını sağlayıp, düşüncelerimizin ve yolumuzun ne kadar doğru olduğunu gösterdiler bize bir kez daha.
teşekkürler.
" bizim ahvalimiz o tuhaf sineğe benzer ki, o kendini adam sanırdı.
içmeden sarhoş olmuş; zerresini güneş görmüş, doğan kuşlarının övüldüğünü işitmiş.
şüphe yok ki ben vaktin anka kuşuyum demişti "
Bir hikaye anlatıyor mevlana bizlere. siz hiç eşek sidiği gördünüz mü?
eşek işediği zaman bir su birikintisi oluşur toprağın üzerinde. işte günlerden birgün bir eşek sidiğinin üstünde duran saman çöpünün üstüne bir sinek konuvermiş.
gerisini mevlana şöyle anlatıyor:
" o sinek, eşek sidiğinin üstündeki saman çöpünün üstüne konup
başını bir gemi kaptanı misali kaldırarak:
"Ben, deniz ve gemi hikayesini okumuş
Bir zaman bunun üzerine fikretmiştim.
işte şu deniz, şu gemi ve bende ehliyetli
rey ve tedbir sahibi bir kaptanım " demişti.
denizin üstünde salını sürüp durmaktaydı
O kadarcık bir su, ona haddinden fazla görünmüştü.
O sidik sineğe göre hudutsuzdu
sinekte onu olduğu gibi görecek göz nerede?
onun alemi kendi görüşüne gore olur
gözü o kadardır, denizi de ona göre"
yani mevlana diyor ki " sineğe kızma. Çünkü onun gözü o kadar. sen küçüldükçe dünya daha büyük gelmez mi sana? o halde sineğe kızma. O küçücük ve akılsız...
sonra devam ediyor:
" kuruntusu olan kişiler işte bu sinek gibidir.
vehmi eşek sidiği, tasavvuru saman çöpüdür.
eğer sinek kendi isteğiyle, saplandığı bu kuruntudan, tevilden geçerse
bahtı onu bir hüma kuşuna çeviriverir.
bu ibret gözüne sahip olan ise sinek olmaz.
ruhu surete layık olmayacak derecede yüksek bir zat olur "
gelin bir dakikalığına bizde bütün dünyevi ve fani kuruntularımızdan geçelim.
Bugün bizimde durumumuz aynı değil mi?
dünyamız eşek sidiği, mallarımız saman çöpü ve bizlerse kendini bir şey sanan aciz bir mahlukuz.
machiavelli prens adlı kitabında " bir ressam bir dağ resmi çizmek isterse bir ovaya inmelidir. bir ova resmi çizmek isterse bir daha çıkmalıdır. Çünkü dağın silüetini en iyi ovadayken görebilir" diyor.
olayın merkezinde olursak kuruntularımızın farkına varamayız. bazen dağın tepesinden bir ovaya inememiz gerek. merkezden uzaklaşmamız gerek ki kendimize objektif olarak bakabilelim.
siyaseti, istekleri, arzuları ve düşünceleri günde sadece bir dakika kenara bırakıp, yani bu kuruntularımızdan geçip, kendimizden dışarı çıkarak kendimize bakalım.
şimdilik kendimizden dışarı çıkmayı deneyelim. bakarsınız birgün de kendi içimize seyehat etmeyi deneriz.
vatansever ve hakiki bir kürt olarak söylüyorum.
hiçbir ülkücü arkadaşımın bugüne kadar bana sırf kürt olduğum için küfür ettiğini işitmedim. ülkücülerin tek derdi sözde kürtlerin ve sosyalist emperyalistlerin (!) kökünü kazımaktır.
bu vatanı seven hakiki kürtlerdir.
diğerleri olsa olsa kürt kisvesi altında işini yürütmeye çalışan sözde kürtçüklerdir ve küfür edilmesi caizdir. hatta sevaptır.
Ekrem imamoğlu tarafından kurulacağı kulislerde fısıltıyla konuşulan partidir.
Partinin ismine bak asıl * ek-im partisi.
" tatil bana yakışıyor" derken bir insan bu kadar narsist olamaz diyordum ki kurmayı düşündüğü partinin adı nasıl bir kişilikte olduğunu gösteriyor.
Neyse bizim cihangir solcuları onu başkan yapar. Sonra da beraber tatile giderler yaz kış demeden.
Şu başlığa yazmayayım diye düşünüyordum ama az önce haberlerde edremit'te tatil yaptığını görünce dayanamadım.
Aday olursa ve oy verilirse yazık şu adama verilen oylara.
Aysun kayacı gibi zihniyete sahip olanlar verebilir tabi. Onların oyunun gözümde bir kıymeti yok.
Tanım: belirli olmayan bir zaman dilimi içerisinde nicelik bakımından eksik olanın; nicelik bakımından artık olandan, nitelik olarak üstün olma durumu.
Uzun zamandır girmediğim sözlüğe girip şöyle bir bakıp çıkayım diye düşünürken başlıkların kalitesizliği dikkatimi çekti.
Eskiden bir tarafa değil bir duruşa sahip olan insanların yazdığı ve yıllarımızı verdiğimiz biricik sözlüğümüzün ne hallere düştüğünü görmekte beni bir hayli üzdü.
Neyse...
Evet, bazen az çoktan fazladır !
biliyorum ki şu başlıkları görüp, yazılanlara üzülüp, " ne ara bu hale geldik biz" diyerek eski günleri hatırlayan bir azınlık var hala bu sözlükte.
işte bu bahsettiğim azınlık bu sözlüğün geriye kalan fazlalığından fazladır.
Bu anlattığım öznel yargılarım değil dostlar. Sadece bir durum tespiti...
Bazen az çoktan fazladır...
Deva partisi kurucu üyelerinden olan eski büyük birlik partili "adamdır".
Adamdır dedim çünkü deva partisi başkanı ali babacan'ın anayasanın ilk 4 maddesi hakkında yaptığı konuşmayı kesin bir dille reddetmiştir.
Bu reddediş dolayısı ile partiden ihracı istenmiştir.
Kendisi ise bu kararı, adaba ve ahlaka uygun bir şekilde dik duruşundan taviz vermeyerek eleştirip, beğenimi kazanmıştır.
Hdpkk ile alakalı babacan'ın nasıl bir projesi olduğunu da gözler önüne sererek hakikati görmemizi sağlamıştır.
Ben buradan kendisine bu duruşu dolayısıyla teşekkürlerimi arz ediyorum. Ayrıca bir siyasetçinin etik anlayışının nasıl olması gerektiğini göstermesi hasebiyle ayrıca tebriklerimi iletiyorum.
Bir kürt olarak söylüyorum. Saçmalıktır.
Sanat dili olarak kürtçeyi kullan. Ne bileyim ağlayarak günlüğüne yazdığın şeyleri kürtçe yaz, kimse karışamaz.
Ama dili türkçe olan ( anayasal dayanaklı) ülkemizde bir başka dil zorunlu olarak okutulamaz.
Geleceği gördüler.
Ekşi sözlüğün nasıl bir terör yuvasına dönüşebileceğini gördüler.
Alternatif, Terör yuvası olamayacak, ekseriyeti akıllı yazarlarla dolu bir sözlük kurmaya karar verdiler.
Aşağıda 10 yıl önce bu başlığa ilk entry olarak girilen ayrılıkçı türkler bildirgesinden bir kısım paylaşıyorum.
--spoiler--
ayrılmada hangi şehirlerin ayrılacağı ise bdpye verilen destek doğrultusunda incelenebilir. internette milliyetçilerin hazırladıkları haritalar kürt sorunuyla alakasız olduğu için o harita üzerinden fikir beyan etmek yersiz olur. 2011 seçim haritasının yardımıyla pkknın %60 ve üzeri destek bulduğu şehirlerin türkiye toprakları içerisinde kalmasına imkân verilmemelidir. örnek: diyarbakır, batman, mardin, şırnak, hakkari van, siirt, bitlis, tunceli gibi sağı solu belli olmayan şehirlerin akıbeti asıl düşünülmesi gereken konu. yukarıda da bahsettiğim gibi sadece mardinden ayrılınsa kaçak elektrik %10 azalıyor.
bahsettiğim şehirlerin temelinde bir ayrılığın ardından türkiyenin iraka sınırı kalmadığı için olası bir terörist akışından tamamen muaf olacak. yeni sınırda kullanılacak materyaller bakımından.
--spoiler--
Adamlar sınır bile çizmiş. Böyle düşünce hareketi olmaz olsun.
Tengircim ikinci cümleni silsen dediklerine yine katılmazdım .
Özellikle de her şehrin vergisinin o şehre %90 oranında harcanması, senin gibi bir yazardan beklenmeyen bir fikir.