"bu oda karanlık"; diyordum "bu oda yalnız bugün değil, her zaman böyle karanlık.. burada kitaplarımla ben yaşarız ve bize aydınlık getirecek kimsemiz yok, ben burada yalnızlığı bardak bardak içiyorum. ve ihtiyar kanepelerle konuşmak istediğim zaman, onlar artık bana anlatacak yeni bir şey bulamıyorlar.. sen bu odaya hiç görülmemiş bir şey gibi geldin.. bu sarı duvarlar, bu yıllanmış eşya seni bir daha unutamazlar. bana her gün senden bahsedeceklerdir. onlar da benimle beraber seni arayacaklar, buraya her girişimde sorucu gözlerle bakarak "nerede o?" diyeceklerdir. tahmin etmiyorum ki senin bulunduğun yerler buradan daha aydınlık olsun. buraya gelmek, tekrar başını göğsüme koymak, ellerini böyle yumruk yaparak avucuma vermek istediğin anlar olacaktır. o zaman hiç düşünmeden gel; beni kitaplarımın temiz arkadaşlığından ayıracağından korkma, ve bu eve girerken içinden hiçbir tereddüt geçmesin: bu odanın eşiğine bilmem şimdiye kadar senden daha temiz biri ayak bastı mı?"
sonra elimi yanağında gezdirerek sordum.
"geleceksin değil mi?" *
tüm kadınların gözlerimin rengi için kaldıkları durumdur. kimi dolar yeşili der, kimi akdeniz mavisi. onlar tartışadursun. ben malı götürmekle görevliyim.
ben de yer yer savundukça bu damgayı yemişimdir. ulan izmirliyim, beyaz tenli, dolar yeşili gözlerim var ama "adam bana kürt müsün" dedi. ben de nejat işler gülüşü yaparak. " olsam ne olur lan, ne farkeder?" diyerek ortamı civelek civelek koşarak tekettim.
okulun en çirkin kızıyla öylesine, takılmalık başladığım ilişkimde günler, aylar geçtikçe beni kendisine çeken hatun kişisini aklıma getiren erkektir. yoksa bu ben miyim lan?
o çirkindi ama ben onu afrodit sanmaya başlamıştım. en sonunda bana ruhsal bir tokat attıktan sonra bir sene de kendime gelememiştim. nasıl aşık ettiyse artık. biz arkadaşlar arasında büyü yaptığına kanaat getirdik ama gerisi bilmece.
aslında böyle bir erkek yoktur diye karşı çıktığım erkektir. aklı başında, sağlıklı bir ilişkisi olan bir erkek kıskandırmaktan zevk almaz. şöyle bir acı durum vardır ki; herşeyini kaybetmiş, ilişkisi bitme noktasına gelmiş bir erkek acaba hatunu tekrar aşık edebilir miyim? onu son bir gayretle tekrar şevke davet eder miyim diye? son bir çırpınış gösteren erkek vardır. hoş, başarırı mı? sanmıyorum.
en azından iyi bir amaç için bir program yapıyor * ve o parayı kazanıyor dediğim olay ve ardından recep tayyip erdoğan'ı düşünüp yaptıklarını ve kazandıklarını, benim dünyam karardı. ben ağlamaya gidiyorum gençler. öptüm. kib.
öncellikle bir türk olarak benim de destek verdiğim durumdur. ben de özür diliyorum. sövmeden önce bir dinle.
şimdi eski zamanlara gittiğimizde; bu ermeniler köylerinden, evlerinden sökülüp atılmış. bir çok zulum görmüşler.
işim gereği kayseri'de kaldığım zamanlar oranın yerel halkının anlattıklarını duyunca kanım çekildi resmen. "buradaki dereler ermeni kanlarından kıp kızıl akar olmuşlardı" dedi. bunun biraz abartı olduğunu düşündüm fakat bir çok kişiyle görüşünce doğruluk payının da olduğunu düşündüm. şimdi şunu önce anlayalım ermeni çetelerinin yaptıkları zulmu biliyoruz, kimse de ermeniler de zulum yapmamıştır demiyor. fakat bunu yapanlar şimdinin pkk'sı gibi adamlar. sen ermeni çetesi türkleri öldürüyor diye masum ermenilere zulum yapıyorsan orda duracaksın. şimdi diyeceksin ki zulum yoktu. bir devletin görevi nedir arkadaşlar. vatandaşını korumak değil mi? sen bunları bir yerden bir yere gönderirken bu adamlar ölüyorsa suçlusu devlettir.
kimse korumasın, kimse kendi devletinin insanlara zulum yapmayacağından bahsetmesin çünkü komik oluyor. dersim olaylarında kendi halkını bombalayan, darbe zamanlarında hapisanelerde işkence yapan. olağanüstü hal dönemimde doğuda yapılanlar.. bunları kim yaptı? maraş, sivas katliamlarını ve uludereden daha bahsetmiyorum. uzun lafın tıpası ben kendi adıma özür diliyorum masum ermeni, masum kürt kardeşlerimizden.
buralarda çok övülen kadınlardır ve bu sebebten benim burçlara inanmamı sorgulayan kadınlardır.
bunlar öyle iki yüzlüdürler ki, seninle para için birlikte olurlar. sevgiliyse seks yaparlar, "hadi kalk git bana sigara al" derler.
bunlar öyle iki yüzlüdürler ki, bu sebebten ayran gönüllüdürler. bunlarla sevgili olan adamcağızın saçları beyazlar, başından ağrılar eksik olmaz. çok pis aldatır bunlar.
bunlar öyle iki yüzlüdürler ki, işleri güçleri yalan söylemek olur. çok severmiş gibi gözükürler ama ardından bin dolap çevirirler. söylediği yalanlarla annesini, babasını ablasını sevgilisini kandırırlar ve bu yalanlarla öncelikle kendisini kandırırlar.
bunlar öyle iki yüzlüdürler ki, farklı farklı tenleri severler, heyecan, eğlence için can atarlar. biraz tahmin edilmeyen adam bulsunlar anasını satarlar, ona koşarlar. çok net.
uzun lafın tıpası bunlar öyle iki yüzlüdürler ki bir allah bilir, bir de seven adam.
hiç mi iyi tarafları yok? var efendim var. mesela bazen iyi yüzünü görürsün dünyanın en masum hatun kişisi olur. usul usul uyur omzunda, uyandırmaya kıyamazsın. bazen de rakı sofrasında seninle karşılıklı rakı içer, zeki müren dinler. ama kanma efendim kanma yakalasa adamı bir kaşık suda boğarlar. işte biz bu masum taraflarına aşık olur, acı çekeriz.
güzeldirler, hatta çok güzeldirler ama kültür dersen bunlardan cacık olmaz. birikimlerini kültüre değilde güzelliklere harcarlar. kitap okumaz, siyasetten anlamaz. tek sevdikleri korku filmleridir. bir garip insnadırlar bunlar. daha uzun uzun yazarımda üşendim.