dün kadıköy'de bir kafede risale okuyan hasan isimli gencin, çevre tarafından öfkeli bakışlara mağruz kalması buna bir örnektir. kişilerin, bu genci potansiyel suçlu olarak görmesinin sebebi anlaşılmış değildir.
yani şimdi tabi bu işler kobaney kobaney demekle olmuyor. gezi parkında birbirlerine genç werther'in acıları okuyan tipler kobaneye gidelim, ışidle savaşalım diyorlar.
Kız arkadaşıyla şimdiye kadar hiç seks yapmamış erkeğin, tam da bu gece saat 00.43'te kız arkadaşıyla oynaşırken, kızın penisinin olduğunu öğrenmesidir. Bir şişe bordeaux 1991 şarabının sekssiz içildiği durumdur. Üzerinden üç saat geçmesine rağmen erkek durumu hala atlatamamıştır.
bu terbiyelilik değildir. bu öğrenilmiş terbiyeliliktir. mesela bir kadın ve bir erkeğin cinsel münasebetini ayıp olarak gören, gösteren zihniyet, cinsel arzularını bastırmış zihniyettir. doğasını inkâr eder, ilkel dürtüsünü görmezden gelir. asıl terbiyesiz bunlardır. gerçek olan, var olan, hayatın içinde ve temelinde olan konuları kapatmaya çalışmak terbiyesizliktir.
ebru gündeş'in geçirdiği zor günlerde, güçlü iradesiyle acısını içine atarak canlı yayına çıkması ve bu canlı yayında 70 milyon insana acısını hissettirmeden işini icra etmesi, bazı insanlara yapmacık gelmiştir. onun yaşadığı acıları kim yaşarsa yaşasın gözyaşlarını tutamazdı. ebru gündeş canlı yayında ağladı ve ağlamakta haklı çünkü hayat arkadaşıyla beraber zor günler geçiriyor. bunlar kimine göre timsah gözyaşlarıdır, kimine göre değildir. ama bu zor günlerinde ebru gündeş'in yanında olmak insanlık görevidir.
moderinlik adı altında gavatlık yapan, son zamanlarda dört bir yanımızı kuşatan omurgasız insan modelidir. moderinlik olsun diye götünü siktirmediği kalmıştır.
haziranda ağaçları korumak için toma altına yatan gezicilerin, yılbaşında çekinmeden çam ağacı kesilmesini desteklemesi, ses çıkarmaması ve bizzat kesmesi, utanılması gereken bir lekedir.
yılbaşı jahudi nasraniler'in bayramıdır. yılbaşı kutlayan bir müslüman resul olarak hz.isa'yı kabul etmiş olur. ayrıca hz.isa'yı allahınoğlu olarak gören nasraniler'in bayramını kutlayan ondan farksızdır.
necip fazıl "neydi, ne oldu" lafını en çok duyan insanlardan biridir. ama kendisi, insanların her türlü fikir değiştirebileceğine ve bundan utanmaması gerektiğine en büyük örneklerden biri olmuştur. her insan hata yapabilir. önemli olan sonrasıdır. bir alıntı olarak ; Siyasilerin Türk Milletini islâmdan uzaklaştırmağa çalıştığı dönemde, fikir ortamında ve siyasî mücadele sahasında, Türkiyede islâm mefhumunu zihinlere nakşeden Büyük Doğu akımının öncüsüdür.
kızıyla rakı içen gavat söylemidir. yıllardır rakı masasından, dernekten, lokalden çıkmayıp "batının iyi yanlarını alalım" demesi, batının her türlü ahlaksızlığını alışkanlık edinmesi, onun gibi binlerce insanın da böyle hareket etmesi ülkeyi yokuşa sürüklemek üzereyken allah'a şükür muhafazakar kesim buna dur demiştir.
şair burada liseli derken her iki anlamda da söylemiş. hem zeka yaşı olarak liseli hem de kemik yaşı olarak liseli. sözlükte gördüğümüz, kemik yaşı olarak küçük olan bir bireyin ne kadar kolay ezilebildiği. bunun için kendisinin hiçbir şey yapmasına, herhangi bir fikir ortaya atmasına gerek yok. kemik yaşı küçük olması yeterli. adaleti sorgulatan durum.
kendi davası yaşandığı sırada barış kelebekleri gibi uçuşurken, insanlar ölmesin diye çığırtkanlık yaparken, birilerinin başına kötü bir olay geldiğinde ölümü, yargısız infazı vacip gören insandır.
ortalığın karışmasını fırsat bilip, siyaset analisti gibi laflar eden, facebooktan olaylarla ilgili komikli kepsler paylaşan kişi. he aynı zamanda geçen yaz ''polis orantısız güç kullanıyo bize, siz sadece izliyosunuz :(('' diyen kemalisttir.
dün bir sosyalist, bir anarşist, bir kürt ve bir türk milliyetçisi olan 4 arkadaşımın tesadüf eseri bir araya gelmesiyle açılan ve ilerledikçe boka saran konudur. bir insana terörist deniliyor. ona düşman olan bir çoğunluk söz konusu. terörist denilen kişinin de etraflıca destekçileri, dostları var. kimseyi öldürmüş olmasalar da, onlara da terörist deniliyor. teröriste düşman olan çoğunluk, teröristi öldürmek istiyor. teröristi öldürmek isteyenler, cinayeti göze alıyorlar hatta buna can atıyorlar. yani birilerine göre terörist oluyorlar. neticede yancılar üzerlerine terörist yaftası yapıştırılmasıyla kalıyorlar.
imza listesinin ışınlanmış gibi insanın önüne gelmesi ve imza attıktan sonra listenin kime verileceği dehşetidir. o an yaşanan dehşeti hiçbir gerilim filmi verememiştir.
bugün şahit olduğum ve vicdanı tekrar sorgulamaktan kendimi alıkoyamadığım olay. acı çeken hasta ve yakınlarının sorusunu duymazdan gelerek diğer personelle ettiği laubali sohbet. hasta yakınına dönüp ''he sen ne diyon'' demesi ve tekrar personel arkadaşıyla gülüşmesi. üstelik bunu sorduğun zaman meslek alışkanlığı, her gün hasta içindesin demesi. hemşire fantezisinden bile soğuttu insanı.