dört bilim insanının isimlerinden oluşan bir sendrom.
kadın üreme organlarından bazılarının doğuştan olmadığı veya gelişemediği durum.
over (yumurtalık) vardır.
uterus (rahim) ve uterusu overlere bağlayan kanallar (fallop tüpleri) yoktur veya gelişememiştir.
teyp içerisinde yer alan, kasetin dönmesini sağlayan elektrikli motordur.
1,5 volt ile çalışır.
teyp içerisinden sökülerek ve çeşitli aparatlar eklenerek;
mini vantilatör,
bardak mikseri,
vibratör,
kumandalı araba,
mini helikopter,
elektrikli diş fırçası,
kendi etrafında dönen gece lambası,
ve hayal gücünüz yettiğince eşya üretebilirsiniz.
kolinesteraz isimli enzim inhibitörleridirler. bu enzimin etkisini yok ederler.
kolinesteraz enzimi, asetilkolini hidrolize eder. yani kaba tabir ile onu parçalar. böylece asetilkolin etkisi ortadan kalkar. asetilkolin nedir efendim derseniz asetilkolin, sinir hücreleri arasında uyarının iletimini sağlayan başlıca maddelerdendir. yani bir nörotransmitterdir. kolinesteraz ile parçalandıklarında bu iletim durdurulmuş olur.
Kolinesteraz inhibitörleri (Antikolinesterazlar), bu enzimi baskıladığında ise asetilkolin etkisi devam etmiş olur. peki bu bizim ne işimize yarar? alzheimer, Myastenia Gravis gibi hastalıkların tedavisinde kullanılırlar.
not: belirgin kas güçsüzlüğünüz veya yakın hafıza kaybı ile alakalı müzmin yakınmalarınız varsa muhakkak bir hekime muayene olunuz.
doğumu takiben ilk 28 günlük kısma, yeni doğan (new born) dönemi denir. bu dönemde bebeklerde görülen nörolojik nöbetlerdir.
özellikle "yalanma, yutkunma" şeklinde görülürler.
en sık sebebi "hipoksik iskemik ensefalopati" dir. yani beyin dokusuna yetersiz kan gittiği için, yeteri kadar oksijen alamamasına bağlı gelişen beyin dokusu dejenerasyonudur. bu sebebe bağlı nöbetler, doğumu takiben ilk üç gün içerisinde görülür. metabolik sebepler içerisinde ise en sık "hipoglisemi" (kan şekeri düşüklüğü) görülür.
neonatal konvülsiyonlar 5 farklı şekilde görülürler. en sık görülen türü "gizli" (subtle) olandır. solunumun geçici olarak durması şeklinde olurlar. dikkatli bir ebeveyni yoksa, bebeğin nöbet geçirdiğini anlamaması ihtimaldir.
solunumun geçici olarak durmasına "apne" denir. fakat apne denilebilmesi için kalp atım sayısı/dakika oranının düşmesi yani bradikardinin de eşlik etmesi gerekir. subtle konvülsiyonda ise solunumun geçici durmasına bradikardi eşlik etmez. tanı koymada kritik bir ayrımdır.
peki efendim, tanı konduktan sonra nasıl tedavi edilir?
altta yatan sebep düzeltilir. düzeltmeye cevap alınamıyorsa "antikonvülsan ilaçlar" devreye girerler.
ilk tercih edilecek ilaç "fenobarbitaldir".
ikinci sırada "fenitoin" gelir.
üçüncü tercih ise "rektal paraldehit" dir.
ateş eşlik ediyorsa "pridoksin" tatbiki de uygundur.
J.K Rowling'in Harry Potter kitaplarındaki hayali yaratıklardır.
Ruh Emiciler, kötü ve korku veren yaratıklardır. bunun nedeni ise ruhlarının olmamasıdır. insanların mutlulukları ve umutlarıyla beslenirler. Eskiden Azkaban Hapishanesi'nin gardiyanlarıydılar fakat Voldemort'un dönüşünden kısa bir süre sonra ona katıldılar. Bu yaratıklardan korunmanın tek yolu, Patronus büyüsüdür. Büyü bir çeşit mutluluk kalkanıdır ve yapmak oldukça zordur. Ayrıca Ruh Emiciler mugglelar tarafından görülemezler fakat hissedilebilirler. Üremeleri yoğun bir sise ve soğuğa neden olur.
Ruh emici saldırılarından sonra bir parça çikolata iyileşmeyi kolaylaştırır. Saldırıda alınan hasar kişinin geçmişte yaşadıkları veya ruh hali (Ruh emiciler mutlulukla beslendikleri için mutsuz birinde etkisi az olur) ile bağlantılıdır. Ruh emiciler, insanların bütün ruhunu emdikten sonra, son öpücük ile ruhlarının son parçasını da içine çeker.
rey celestin kaleminden çıkan polisiye romandır. 2014 yılı en iyi polisiye kitabı ödülüne layık görülmüştür.
1919 yılında new orleans'ı sarsan, gerçek bir seri katil dehşetini konu edinmiştir. olay örgüsü yanı sıra dönemin birleşik devletler toplumsal yapısı hakkında çarpıcı tespitleri mevcuttur.
türkiye'de kemal tarım çevirisi ile esen kitap yayın evi tarafından basılmaktadır.
Vücutta meydana gelen ciddi yanıklar neticesinde ortaya çıkarlar. Mide ve 12 parmak bağırsağında görülen stres ülserleridir. Genellikle yüzeysel lezyonlardır. Ağızdan beslenme ve mide asidi nötralizasyonu ile önlenebilirler. Yaklaşık %20 hastada üst gastro-intestinal sistem kanamasına sebep olurlar.
Yanık neticesinde nasıl olupta mide veya barsakta ülser geliştiği henüz net olarak bilinememektedir. Fakat mide veya bağırsağa giden kan akımı azalmasının, en önemli faktör olduğu düşünülmektedir.
kluver ve bucy isimli iki bilim insanının tanımladığı nöronal bir hastalıktır.
beyinde yer alan amigdala isimli bölgenin lezyonu neticesinde görülür. amigdala, duygusal hafıza ve duygusal tepkilerin oluştuğu yerdir.
bu sendromdan muzdarip bireyler korkusuz, aşırı meraklı, unutkan, her şeyi yemeye çalışan, hiperseksüaliteye sahiptirler. hiperseksüalite o kadar ileri haldedir ki farklı cins ve türlere dahi ilgi duyarlar.
bir trafik levhasıdır. genelde kimse tarafından iplenmez. farzı misal otobanlarda vardır bu levhadan. yolculuk eden bir ailenin, çişi gelen küçük çocuğu için gayette durulur ve duraklanır. çocuk kucağa oturtulmak suretiyle birazda arkasına yaslanarak çiş eyler. yanından geçen araçlara veya durmak ve duraklamak yasaktır levhasına aldırış etmeden efil efil işer.