birisi şifreyi deneyecek olsa akla ilk olarak gelecek rakamdır. günümüz çakallıklarında nesli tükenmek üzere olan saf bir arkadaşımızın kullandığı şifredir.
içten gelen tüm insani pislikleri bütünüyle yansıtan bir kitap olması itibariyle enteresan bir kitaptır. pek değerli yazar olduğunu düşündüğüm hakan gündayın düşündüren, insanı hayrete düşüren karakterlerinin her zamanki halidir.
anlamak diye birşey yoktur sadece anlamaya çalışmak vardır. kadınlar kendi içlerinde devamlı değişimin olduğu bir kısır döngüde yaşarlar. onlar bile kendilerini anlamazken bunu hayal etmek dahi sınırları zorlar diye düşündüğüm sorunsal.
the day of the doctor da gerçekten paradoks yaşadığım olaydır. Modern seride David Tennant ve Matt Smith ise doctor rolünü başarıyla kotardığını düşündüğüm oyuncular. açıkcası doktor karakterine garip bir sempati duyduğum da doğrudur.
agatha christie kitaplarının bir kısmının vazgeçilmez kahramanıdır. ayrıca ingilizceye gayet ilgili olmama rağmen isminin herkül diye okunduğunu sonradan ayrımsadığım karakter.
dünyanın en uzun soluklu bilim kurgu dizisidir. dizinin konusu kurgusu ve karakterleri çoğu kişiye saçma ve anlamsız gelsede. benim de gönül verdiğim severek takip ettiğim bir dizidir.
kullanıcı adımı hangi kafayla bilmiyorum ama seçtiğim dil. çok sevgili yazar Goethe` nin ölmeden önce yatağında söylediği son sözdür. kabul edersiniz ki genç wertherle beni de oldukça etkiledi.
mehr licht (bkz: )daha fazla ışık anlamında.
Kimin hayatına girdiysem onları yıkıntı olarak bırakıp çekip gittim. kimi sevdiysem bana düşman oldu. Bu defa o kelimeyi ben söylemeyeceğim. bir kez daha veda kelimeleri kullanacak cesaretimde halimde yok. Gözlerimin önünde sırf benim gitme arzum yüzünden acı çekmesine katlanamam. bu defa ben değil.
Ve nedendir bilmiyorum güneş her sabah yeniden doğuyor. insanlara yakınlaşamıyorsam, hayatı sadece izliyorsam..uzaklıklar uzaklıklara çıkıyorsa yine. Ve içimdeki tüm başlangıçlar sonlara gebe kalıyorsa yeniden. Nasıl olur?
Çocukken hastalandığımızda ıhlamura, ilaçlara ihtiyacımız olmazdı annemin koynunda bütün hastalıklar,bütün acılar iyileşiverirdi.ilk aşkım, ilk ayrılığım, ilk depresyonlarım hep annrmin omzunda ağlayarak geçti. Her türlü saçmalığımı her türlü saçma isteğimi elinden geldiğince yaptı.40 yaşından sonra yaşadıklarının seni ne kadar yıprattığını biliyorum anne. Yine de o Tanrıçalara has devasa güçlülük rolünden asla taviz vermediğinin de farkındayım. Ama nefes al. Tüm bu sorumluluklarla kendine bu baskıyı yapma.Tek dilek hakkım olsa senin annem değilde kız kardeşim olmanı dilerdim seninle yapacak o kadar çok şeyimiz var ki..vaktimiz sınırlı..Ben bu yazıyı sana yazdım anne. Sen benim yazılarımı hep takdir edersin. Eşsiz ruhuna hayran olduğum kadın,hep olmak istediğim kadın. Seni seviyorum anne.
Çocukken hastalandığımızda ıhlamura, ilaçlara ihtiyacımız olmazdı annemin koynunda bütün hastalıklar,bütün acılar iyileşiverirdi.ilk aşkımın, ilk ayrılığımın, ilk deprrsyonlarım hep annrmin omzunda ağlayarak geçti. Her türlü saçmalığımı her türlü saçma isteğimi elinden geldiğince yaptı.40 yaşından sonra yaşadıklarının seni ne kadar yıprattığını biliyorum anne. Yine
Lanet olsun şu umut dene şeye. Bir duygudur içimde gidiyor. Her gece aynı huzursuzluğun koynunda uyuyup her sabah aynı umudun kollarında uyanmaktan mala döndüm. Herşey daha güzel olur belki. "Belki bugün mesaj atar" "Belki bugün daha fazla para kazanırım" "Belki o da sever" "Belki hayatım dönüm noktasındadır" "Belki yeni biriyle tanışırım" "Belki tatile çıkarım" "Belki bahçesinde yorgun bir kuş görür ve beni hatırlar" "Belki ölümsüz olurum" "Belki yeniden doğarım" "Belki bu gece ölürüm"... O "belki" lerin hepsi kocaman umutlar. Ne umuduysa..ne başlangıcıysa. Her gün birbirinin aynısıysa ne başlangıcı? Ne yararı var?
Mucize diyorsun ya arkadaşım. Mucizelere hep inandım. Her sabah şükrettim sağlığıma, doğadaki yeşili, gökyüzündeki maviyi gördüm.Keşfettim. Sizin maviniz mavi, yeşiliniz yeşil inandım. Mucizelere inandım ama mucizeler bana hiç inanmadı. Orada bir mucize var..tam orada bir yerlerde. Ama ne o bana dokunuyor ne ben ona. Ne yararı var? Kelimelerden, renklerden, dinlediğim müziklerden, maviden..herşey korkunç birşekilde birbirinin aynısı... bu vasatlık içinde daha ne kadar yaşayabilirim. Düşüncelerim beni yoruyor. Ah dostum. Derdim başka..