başımda ağrısı var gülüşlerinin
en tenha cümlemde izi
razı değilim, kuru bir merhabana
felaketim olur bu sessizlik fazla
ne olur! anla
inceldiğim yerdesin koparma..
Ne çok mucizelere aç insanlarız, haliyle görmemiz gerekenleri hep kaçırıyoruz. Kurana mucize aramak için baka baka kuranı görmez olduk. Savunduğumuz değerlerin şekline hapsolduk, manaya geçemedik, geçemeyiz de.
Müslümanlık, daha genel manada islam dini özünde iki şeyi esas alır.
1)iman
2)erdemli insan
Kuran da Allah birçok defa evrensel olarak insana güzel ahlâkî, iyiliği öğütlemiştir. Keza bu doğrultuda insanın kurtuluşa ereceği vurgulanmıştır. insanlık, kuran ışığında yaşamanın sonucudur. "insanlık mı müslümanlık mı" diye bir soru sormak kuranı okumamak ve anlamamaktan başka birşey değildir.
insanın içsel yaşantısını gayet güzel dahası mükemmel bir anlatımla tahlil eden Sabahattin Ali'nin bir solukta okunan sürükleyici romanıdır. dört, beş aylık zaman zarfında vuku bulan anıların, bir ömürden fazlasına tekabül edebiliceğine vurgu yapan yazarın her sayfada kendine hayran bıraktırdığı eseridir.
Seyrine kapılmışken yağmurun, her defasında kendimi aslında gerçek olmayan yerlerde bulurum. Kimi zaman en sevdiğimin yanında kimi zaman geçmişin ortasında. Yani bir defa beyaz bir defa siyah. Bu denge halihazırda hiç bozulmadı. Gelgelim bu geceye, bu satırları karalarken ben, sessizliğin en kuytu sokağında bulunan siyah renkli, hafif kırık bir kaldırım taşına oturmuş uzun uzun susmaktayım insanlara. Suskunluğumda gizlenmiş çıglıklara kulak veren kimse, anlamıyor, anlatmak istediğimi. Onlar ki belli çerçeveler içerisinde sınırlamışlar algılarını. Ve en büyük korkuları anlamak olmuş diğer insanları. içimde dünden kalan son birkaç parça umudu da sömürdü artık insanlık. Nihayet bana kalan ancak yalnızlık. Nihayet yere düşen her yağmur damlasında kaybolurken bu gece, bu yerde, yaşamak bir ukte olarak kaldı içimde.
- velhasıl kelam, yağmur edebiyata ilhamdır.
hukuk okumak isteyebilirsin ancak hukuk okumayı ne için istediğin önemli. tabi ki parasal açıdan hedeflerin olabilir. nihayet sırf bunun için hukuk okumak ağır gelir. hukuk adına, adalet adına ve herşeyden önce mağdur insanlar adına birşeyler hissetmelisin ki mesleğini yaparken içine sinsin.
sabahattin ali'nin edebiyatımıza kattığı, kendini keşfetmeye çalışan yusuf'un başından geçen olayların büyük bir ustalıkla anlatıldığı eserdir. içinde fırtınalar kopan yusuf'un dış dünyayla mücadelesi.
bir kere başlarsanız sonu gelene dek elinizden bırakamayacağınız kitap.