cnn turk gibi başka kaynaklarda da bu iddialara rastlamak mümkün.
vatan sevmek imandandır hadis-i şerifi geldi aklıma. vatan sevmek imandan iken, türk vatanının topraklarına yunan bayrağı asılmasına suskun kalmak neyden kaynaklanıyor?
tatmin edici bir cevapla karşılaşmayı can ı gönülden diliyorum.
abbasi hükümdarı musa el-hadi'nin otoriter, yönetmeyi seven bir kişiğe sahip annesidir.
hadi'nin de bu karakterde bir kimse olması ile ilişkileri kopma noktasına gelmiş; hadi'nin kardeşi harun yerine oğlu cafer'i tahta geçirme isteği ile harun'u hapse attırması sonucunda ipler kopmuştur.
karşılıklı suikast çabaları sonrasında, hadi'nin cariyesi ile anlaşan hayzüran, musa el-hadi hasta yatıyorken onu boğdurmuş ve bu iktidar mücadelesinden galip çıkmıştır.
islâm tarihinin en önemli kadın karakterlerinden birisidir.
katilinin, katillerinin kim, kimler olduğu hâlâ ortaya çıkmamış binbaşı.
aynı saldırıda hüseyin özarslan yaralanmış, bir de yabancı (kadın) subay öldürülmüştü.
filistin meselesi ile bağlantılı olarak, türkiye-israil-filistin üçgeni üzerindeki tartışmalar ne zaman alevlense adının zikredileceğini umuyor, ancak sükut u hayale uğruyorum.
cengiz toytunç'u kim, niye öldürmüştü?
filistin meselesine türkiye'nin müdâhil olmasını istemeyen israil mi?
kişisel çıkarları sebebi ile statükonun sürmesinden yana olan filistinliler mi?
bilmiyoruz. ortada olanlar bir fikir oluşturuyor zihnimizde ama net değil, bulanık.
saldırıdan yaralı kurtulan özarslan saldırganın filistin polisi kıyafeti giymiş birisi olduğunu söylüyor.
bir filistin polisi mi tetiğe basmıştı yoksa saldırının sorumluluğunu filistinlilere yıkmak isteyenler mi filistin polisi "kisvesine" başvurmuşlardı?
bilmiyorum. ne yazık ki bilmiyoruz.
israil, saldırıdan bir süre sonra, saldırının sorumlularının öldürüldüğünü haberini verdi. neden öldürülmüşlerdi? israil'in saldırının sorumlularını sağ yakalama şansı yok muydu?
ya da konuşmaları istenmiyor muydu?
bin ladin'in ölümünden sonra rusya'nın nato temsilcisi dmitri rogozin'in "konuşan bir bin ladin'e kimsenin ihtiyacı yoktu" demesini hatırlamamak elde değil bu durumda.
1931 yılında silifke'de doğmuş, 1969 yılında aynı yerde kaybolmuş, hayatını kaybetmiş ilahiyatçıdır.
ölümü üzerindeki soru işaretleri hâlâ kalkmış değil kutluay'ın. balık avlamak amacıyla açılan yaşar kutluay'ın ne bedenine ne de motoruna ulaşılabildi.
siyonizm ve türkiye ile islâm ve yahudi mezhepleri adlı kitapları sebebi ile israil istihbaratı tarafından öldürüldüğü iddiası gündemden hiç düşmemiştir.
şahsî görüşüm bu istikamette değil. bu kitaplar yüzünden öldürüldüğünü düşünmüyorum. kendisinin siyonizm ve türkiye ile islâm ve yahudi mezhepleri adlı kitaplarını okudum ve bu kitapların, israil'i piyasadaki diğer kitaplardan daha fazla rahatsız edeceğini düşünmüyorum.
şahsî görüşüm bu istikamette değil derken öldürüldüğüne inanmıyorum demek istemiyorum. öldürüldüğüne inanıyorum ancak sebebinin çıkardığı değil çıkarmadığı daha doğrusu çevirmediği bir şey olduğuna inanıyorum:
talmud.
elimde talmud'u çevirdiğine yönelik bir kanıt var mı peki? hayır. ancak talmud'un bir kısmını çeviren alfons luzsenszky'nin âkıbetini bildiğimden (işkence ile öldürülmüştür) fikir yürütüyorum ve içimden bir ses "doğru fikir yürütüyorsun" diyor.
ancak belirttiğim gibi bu sadece bir inanç.
umarım en kısa zamanda ölümü üzerindeki soru işaretleri ortadan kaldırılır. pek umudum yok ama...
yahudi tarihi adlı, hacimli bir kitabın sâhibi olan kişi. kitabı başarılı bulduğumu söylemek isterim. kimi yerlerde mahmud nânâ kendine hâkim olamıyor kitapta ama zaten nânâ'nın tarafsızlık gibi bir iddiası da yok.
yazarla ilgili pek bir bilgi yok. ne internette ne e kitapta. daha doğrusu hiçbir bilgi yok. bu da oldukça ilginç. müstear bir ad kullanılmış olabilir.