Hangi yıl kaydolduğumu hatırlamıyorum da takribi 7 yıllık mesaim vardır burada. Nitelik getirmeye çalıştığım veyahut çizimlerimi, hissettiklerimi kelimelere dökmeye çabalayıp durduğum, resmen çocukluğumun ergenliğimin gençliğimin yansımasını taşıyan mecra burası. Üniversite tercihimi şekillendiren sözlük bile diyebilirim hatta. Trollükle taşlanmayı da seviyor insan, hayalini kurduğu kişinin gerçeğe döküldüğünü de görüyor insan. Buradan kaç insan ile görüşmüşümdür kim bilir, hâlâ konuşmamızı sürdürdüğüm yazarlar var, hepsi birer pırlanta gibi, nick veremem sözlük onlar kendilerini bilir* instagram'dan veya hadi gel bir bira içmeye çıkalım dediğim kişilerle artık burası aracılığıyla tanıştığımızı bile unutmuşuz diyebilirim.
Kaç kişiyle mektuplaşıp hediyeleştiğimizin de bir sayısı yok, burayı böylesine yoğun kullandığım günlere bakıyorum da haddi sahibimden fazla büyümüşüm. Hıncımı, dolup taşan benliğimi sana yazmışım sözlük. Entry nasıl yollanır gibi bile düşünüyor insan, bak o kadar uzun zamandan bahsediyorum sana.
Billie eilish'in son albümünün ismi de olan albüm içindeki en hoş şarkılardan birisi. billie keşke sesi kadar harikulade bir karaktere sahip sanatçı olabilseydi. ciddi anlamda çizgisini değiştiren ki değişim kötü bir şey olmamasına rağmen gelişimi garip yerlere doğru giden birisi.
you got to know
i'm always in the way
upside down to you
open to all
these tangled knots of living
finally caught me too
don't leave me alone
standing here for ever
hoping you how ever
i'm a little girl
boiled into a mature
little piece of work
so if you see me
just smile
so if you see me
just try
on and on
varlığına bin şükür ettiğim nimet. cehennem azabı yaşamıma okyanustan bir damla su gibi de olsa ferahlığını serpen bir olumlaması var. günde iki pakete çıkıp yeme içmeyi kesiyorsunuz sonra ciğerlerinizle uyumadan önce bir münakaşa.. yatış.
doğal olarak paket sigara kesmediği için puro-tütüne geçiniz. evet.
Evrimsel psikolojiye göre kadının kısa süreli eşleşmelerdeki mutluluğu/ evliyken olan hâline göre kıyasladığımıza bakınca kısa süreli eşleşmelerinde daha keyifli olduğunu gösteriyor. Yeni bir insan, yeni doğan meraklar, daha hızlı orgazm olma durumu.
Bunun bedelleri olsa dâhi (ün salmak, baba yatırımının olmaması gibi) yine de bir erkeğe bağımlı hissedememek.
Evlenmemek için bu liste her konudan ele alınır ve uzar gider.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1967245/+
"Yani üç yılımız daha var.
-neye?
27 olmadan önce. Tüm güzel insanların göçtüğü yaş. Kurt cobain, Janis joplin, Amy winehouse, heath ledger."
Bu keyifli, bol sorgulayıcı diyaloglara yer verilen alman filmi hakkında neden entry girilmediğini merak ettim. Bilhassa evrim ve intihar üzerine sohbetlerini pek sevdim.
2018 yapım. 2 saat 25 dakikalık karavanda özgür ruhlu iki insanın yapıp ettiklerini izlemek bir "300 mil daha?" Sözüyle köln'den çok daha fazlasını kat etmelerini seyretmenizi tavsiye ederim.
Before sunrise-sunset enerjisi içerir.
Tanrı'ya yakaran hristiyan filozof.
Zaman üzerine olan bilgi arayışı "itiraflar" adlı kitabıyla ufkunuzu depderin bir hâle getirir.
Kitabın 11. kısımında bulunuyor bu problematik.
Zamanın geçmiştekilere ilişkin şimdiki zaman, şimdikilere ilişkin şimdiki zaman, geleceğe ilişkin şimdiki zaman uzantısında olduğunu söyler.
Yani;
Şimdi anımsadığım olay belleğime ilişkin bilgilerdir. Gelecek, öngörülerime dayanan tahminim ve beklentimden oluşmaktadır bundan ötürü bu düşüncelerim şimdiki zamanda "şu an" meydana gelmiştir.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1959477/+
2019 yapım 27 aralık'ta ülkemizde vizyona giren, filmekimi konseptinde geçtiğimiz aylarda gösterimi gerçekeleşen film. Dram/bilim kurgu kategorisinde olup 1 saat 45 dakika süresi var.
Ben whishaw oyunculuğu içeren her filmi izlerim. Lâkin bu onun hatası olmaksızın filmin soundtrack'ları o kadar anlamsız, kulak tırmalayacı ki onun oyunculuğuna odaklanamadım.
Genetik mühendis iki kişinin yarattığı küçük joe bitkisinin mutluluk duygusu yanında içerdiği poleni soluyan kişilere bir daha o kişi olamama hissiyatı vermesi işleniyor.
Kısa bir sohbetimiz olsa dâhi o aşık olmaya olan aşık duruşun, müzik ve kırmızı rengine olan tutkunu unutmayacağım. Davetimi unutmamışsın. beni konak pier'de kırmızı ojem, kırmızı rujum ve peruğumla sigara tüttürürken görürsen sorgulamadan yanıma iliş.
Felsefe sohbetlerimizi melodilerimiz eşliğinde dinlemek hoş olur.
Sevgilerle.
Garsonluktan bir gün sonrası için gereğinden fazla güler yüz, siz hitabetini her konuştuğum insana kullanmamaya çalışmak. Birinin "sen" olduğunu unutmak. Saatlerce buyurun efendim, ne arzu edersiniz, hemen hemen alışkanlığı.
Kuaförlük adına saç boyamasından sonra tırnakların ojeli gibi 3-4 gün siyah kalması tam bir mesleki deformasyondur.
Türkçesiyle "alev almış bir kızın portresi" cinemaximum'da hâlâ gösterimde olan fransız yapım dram/romantik katerogisinde bulunan film.
Film müziği yok denebilecek kadar azdı. Bunun yokluğu hissedilse de aslına bakılırsa oluşturulmak istenen bakışmalar, konu ve ağırlıktı.
Ne söylesem spoiler kategorisine gireceği için beklenti içerisinde olmadan izlenebilir.
2018 fransız yapımı çıtır, komedi, 20-30 dakikalık bölümleriyle keyifli, şu an 2 sezonuna kadar olan dizi.
Küçük spoiler;
Başrol oyuncumuz Elsa'nın eski sevgilisini unutamaması üzerine En yakın arkadaşları ona jigolo tutmakta ve jigolonun elsa'ya aşık olması.
Öncelikle indigo night şarkısına live olarak denk geldiğimde hâl ve tavırlarından, tize çıkışından etkilendim. https://youtu.be/lhkaTegZcQ0
Spotify incelememde oldukça taze soluklu bir sanatçı olduğunu fark ettim. Kısa sürede kitlelere ulaşacağından şüphem yok.
Habibi şarkısı aynı tiz çıkışlarıyla dokunan, hozier kokusu sunan bir şarkı olmuş. https://open.spotify.com/...si=u2TpxP5zRieNsAPEbJfidQ
Yazlığa gidilmiştir. akşam 10 sularında yeni yeni alkol alınmaya başlanmıştır. Hafif bir rüzgar esiyor bir bakın kollarınıza tummy şarkısı dokunuyor tamino'nun sesinden. sigaranın ilk yanışındaki ruh rahatlaması.. mhh. https://open.spotify.com/...si=agb_E8JmQqa_pFER-syI9A
Gelecek vaadi zannımca: lana del rey- billie eilish erkek versiyon.
Fazlaca olumsuz eleştirmek, eleştirmen olmayan birisi olarak haddim mi emin olmamakla beraber filmi seyrederken sıkılmalarım, mantık hataları bulduğum oldu.
Profesyonel gözle seyredilirse gayet sınıfta kalacak olan film.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1910511/+
Bugün sinemada izlediğim 2 saat 6 dakikalık, 2019 Alman yapımı film.
Benni sinir hastası 10 yaşında bir çocuk. Onun hikayesini keyifle izliyorsunuz, bazen heyecanla.
Kötü bir film değil ama ne kattı? Bilmem. Keyifliydi. Travmatik, yeterli miktarda göremediği sevgiye açlığı bi' hayli üzücüydü.
Unkle- thom yorke parçasıdır. Farklı bir soluk geliyor kulağa dinlerken. Parçaların ikiye bölünme noktaları oluyor ve biz o saniyeleri bazen başa alıp oradan itibaren dinleriz. Bu şarkıda da böyle bir boyut mevcut.
Başlıktaki entrylere olan duygulanımımdan ötürü kalemimden çıktı bir anda.
Gerdanından aşağıya doğru gökyüzü timsali bakışlarımla dokunmaya yeltendim vücudunun en huzur dokulu elzem-i muhterem noktasına.
O dokunuş,
O koku,
Hangi literatür hangi terapi silebilirdi gökyüzündeki her bir yıldız tanesi memelerinin ucuna sıra sıra dizilmişken.
Murathan mungan'ın mırıldandıklarım adlı şiir kitabını okumak yaşanmışlıklarımı ve hislerimi dile getirir. Bu şiir bu kitaptan bir şiirdir.
bildiğim kendimi bildim bileli aşık olduğum,
bildiğim ancak aşıkken varolduğum
işte bu yüzden, benim için aşık olmak:
çoktandır hasretine katlandığım yokluğum.
"eğer aşktan söz edildiğini duymamış olsalar
hiçbir zaman sevemeyecek olan insanlar vardır"
demiş la rochefoucauld
benimse hep böylelerini severek başladı vurgunum.
her durakta ölümsüz bir aşk edineceğim
bir bakıştan, bir duruştan,
çağrışımın sonsuz hızından
unutulmaz bir sevgili daha bırakacağım ardımda.
belki de yaşanabilecek en güzel serüveni
terk edeceğim
daha otobüsün ilk basamağında.
kim bilebilir ki?
sonrayı, sonrasını kim bilebilir?
gizli gizli veda edeceğim ona; görmeyecek
ve bu duyguyla burkulmuş yüreğim
otobüs camına bağrında bir ok ile
bir aşk levhası çizecek, ah min-el!
bu da ötekiler gibi,
kendisini ölesiye sevdiğimi bilmeden
yaşayıp gidecek.
şimdi hemen kalksam buradan
hemen çıksam uzun sokaklardan birine
kiminle karşılaşabilirim
kime vurulurum ölesiye, eve dönmeden
geceme kuzguni bir cehennem gibi eklenen
bir ölümcül sevda hangi köşe başında
keser yolumu
bir tenhaya ulak olan
o suret avı
bırakır mı yakamı
haracı ödenmeden
bırakır mı yakamı
bir suretten, bir şiirden, bir hüzünden
ak kağıda düşürülmüş
imzasını görmeden
bırakmazlar yakamı, bilirim, ben ölmeden
hangi aşk mümkündür aşığı öldürmeden
her aşk, her şiir
ardından uzun uzun bakılan adı bilinmedik sevgilerden,
küskün omuzlu terk edilmişliklerden,
perspektifinde hep bir sokak taşıyan
o sessiz
o faili meçhul cinayetlerden
resim altı sözcüklerden
aşk mümkün olsa idi ah, aşığı öldürmeden
bırakır mı yakamı kağıdın ölüm beyazı sureti
elle bilenmiş sözcükler,
yüreğime sokulan serüvenin hançer tadı
nabzımın atışına ayak uyduran vezninde
gece adımları şiirlerimin
bırakır mı yakamı yaşadıklarımı
dökmeden imgelerin giysilerine
hayatın maskelenmiş gerçekliğine
upuzun bir mesafeyle yeniden sokulmak için
yeniden ve yeniden.
Kaç defa yaptığımı sayamadığım.
Çok nadir oldu keşke böyle birini tanımasaydım dediğim. Sevmediysem sonrasında donuza aldım.
Mesela şu an bir arkadaşım var ki onu sürekli özlüyorum. Burası aracılığıyla tanıştığımızı unuttum.
Türkçesiyle "mücadele: szukalski'nin hayatı ve kayıp sanatı" 1 saat 55 dakikalık polonyalı heykeltıraş stanislav szukalski'yi, yapıtlarını anlatan belgesel.