başbakanın, ahmet davutoğlu,
içişler bakanının, kemal kılıçdaroğlu,
dışişleri bakanının, devlet bahçeli,
adalet bakanının, selehattin demirtaş,
olduğu bir hükümettir efendim...
artık nasıl çalışırlar,
faydalı mı olur,
zararlı mı olur,
siz düşünün...
1930 lara kadar...
yani selcuklu ve osmanlı dahil yaklaşık 1000 yıllık islami yaşantımızda hutbe arapça okunurdu...
kimse anlamazdı hutbeyi ama dinden çıkma korkusu (toplum tarafından dışlanma) sebebiyle kimsede sesini çıkarmadı tam 1000 yıl, padişahlar geldi geçti ama kimse elini taşın altına koymadı...
atatürk ün islama yaptığı hizmetleri yazmakla bitiremem, bitirsemde anlatamam..
en basitinden, osmanlının son 350 yılında dini 100 kadar kitap basılmışken,cumhuriyet döneminde (1923-1948) 12 cilt kuran ve 19 cilt hadis tefsir edilmiş ve 350 bin dini kaynak basılmıştır. (parasal destek tamamen ataturk tarafından sağlanmıştır.)
cuma namazında, hoca hutbe okuyorya, hani dini bilgi alıyoruzya, işte o da ataturk'ün girişimleri neticeside...
hepimizin bildiği gavur, yurtta mesken tutmuştuda yine onun girişimleri neticesinde, kurtulmuştuk ingilizin kucağında oturup fransızca şarkı söylemekten...
an itibariyle aynı anda görüntülerini izlediğim iki farklı miting (izmirde chp - istanbulda akp) ve gözle görülür büyük bir fark oduğu anlaşılmaktadır.
peki hazine o kadar doluysa neden bu millete yansımıyor. hazineyi doldurmak ne kadar marifetse, bundan en az onlar kadar milletinde faydalanması hakkı değil mi ?
daha düne kadar kemal derviş'in sözüne itimat etmeyenler şimdi onun ağzından konuşuyor olması komik değil mi ?
maliye bakanı o kadar para yok derken, başbakanın kasa dolu demesi çelişki değil mi ?
malesef burası türkiye, başterörist apo'nun ve pkk'nın sözcülüğünü yapan partinin mitinglerine türk bayrağı ile katılmak, çocukça yada ahmakça bir eylem olsa gerek ...
umudu güneşin doğuşunda aramak,
yada,
güneşin doğuşuyla dünyanı karartmak,
hep ışık saçacak değilya,
fazla bakarsan bir metre önün,
kör bir dehliz olacak...
bir sanat eserinin, sanatkârı olması gibi ateistlerinde allah'ı var, eserin sahibini bilmemesi sanatkârın namını küçültmez, sadece eserin değerini azaltır.
Kemal Kılıçdaroğlu, Kureyşan aşiretinin ocağının insanıdır. Kureyşan aşireti de Hz. Peygamber Efendimizin aşiretidir. O zaman Emeviler ve Abbasiler dönemindeki savaşlardan, Peygamber Efendimizin soyu kırılmasın diye gençler Horasan'a geldi. Horasan, Türkmenistan, Afganistan, iran Horasan'ıdır. O Horasan'dan daha sonra genel başkanımızın sülalesi, Konya'nın Akşehir ilçesine geldi. Akşehir ilçesinde şu anda Seyit Mahmut Hayrani dedesidir. Hayrani'nin Akşehir'de türbesi vardır, Mevlana'nın talebesidir. Hz. Mevlana'nın yanında yetişmiştir ve Seyit sülalesinden geldiği için o sülale genişlemiştir.
duyduğum zaman kısa bir süre şok oldum, bu yazdıklarıma değil tabiki de, dini kullanmanın moda olduğu ülkemizde böyle bir soya sahip olmasına rağmen meydanlarda bundan bahsetmeyen bir siyasetçimizin var olmasına.
ülke içerisinden ülke dışarısına her yere hükmetme isteği var ama artık bir yaralı kuş misali uçmaktadır ki her an düşme tehlikesi bulunmaktadır, o yüzden olsa gerek artık fazla uzaklara gitmiyor, hiç olmaz ise yakın yerlerde düşeyim diye!