ne zaman bu kulübün adını duysam kanatlı önünde diğer takım taraftarlarını gasp eden holiganlar aklıma gelir. böyle bir kitlenin bu durumda olması şaşırtıcı değil. sonunun gaziantep gibi olacağını düşünüyorum. ne zaman yönetimden ve sözde taraftardan kendini mafya zanneden riyakar kitle temizlenir o zaman eskişehirspor eski günlerine döner.
bana kalırsa düzenli tüketilemese bile günümüz iş temposu yoğun ve modern dünyasında en az haftada bir tüketilmelidir. dengesiz yaşayan çoğunluklar için metabolizma, bağışıklık ve sindirim sistemine ilaç gibi gelir. tadını sevmeyenler smoothielerini deneyebilir. içerisinde çok sayıda faydalı bakteri ve mantar bulunur ki bu bakteriler kefirin geldiği bölgeye özgüdür. kanada'daki bir kefirle, bulgaristan'daki veya kazakistan'daki kefirde farklı faydalı bakteriler bulunabilir.
yakalamakta zorlandığım modadır. modaya uyma açısından değil gözlemleme açısından. bütün modalar toplumlarda sosyal, siyasal ve ekonomik sonuçlar neticesinde vuku bulur. bu sebeple tam olarak sebeplerini analiz edebilmek için gözlemci bir erkek olarak yakından takip etmem gerektiğini düşünüyorum.
yukarıdaki adresten bir timsahın havuzda yüzen bir aileye nasıl saldırdığını izleyebilirsiniz. timsah değil de bazı bölgelerde yılan gerçekten çıkabilir.
ben de endüstri mühendisiyim. iddiam şu ki hesaplama yapmaya gerek bile yok. bu köprünün 1 sene, 3 sene veya 25 sene de kar edeceğini düşünen varsa tartışmaya bile girmem. bu köprüden kar etmek şu anlama geliyor: köprüden kazanılan paranın vergisiyle ve yakıttan edilen tasarrufun devlete maliyetiyle köprü maliyetinin karşılanması. gel gör ki devlet her ay köprüyü işletenlerden vergi almıyor adeta köprüyü işletenlere ceza gibi vergi ödüyor. hesaplamaya gerek bile görmüyorum.
edit: çok detaya girmek istemiyorum ama bu tarz yatırımlar halka kolaylık sağlamak amacıyla bütçe açığı veren değil bütçe fazlası olan devletlerde yapılır o da bütçe fazlası vermeye uzun asırlar devam edeceği öngörülen ve bütçe fazlasını kullanıma sokmak isteyen devletlerde yapılır. bütçeyi denkleştiremeyen devletlerde bu tarz zararına yatırımlara girmek akıl karı değildir.
ağaçlarının yüksekliği 50 metreye kadar çıkabilir ve olgunlaşınca dökülürler. brezilya amazonlar'da yetişen meyvelerinin ağırlığının da 2 kg'a yakın olduğunu düşünürsek olgunlaşma mevsiminde yakınlarında dolaşmak tehlikelidir.
yıllar önce fm'de, 2011 yılı olması lazım, süper ligdeki orta sıralarda oynayan bir takıma transfer edip üst üste 3 sene şampiyon olmuştum. transfer maliyeti de iyiydi
üst düzey bir bek olduğunu biliyordum ama şüphelerim vardı. bu gün izleyince bir kez daha ikna oldum. birde profesyonelliği ile ortaya çıkan bir futbolcu, bana kalırsa galatasaray takımının en profesyonel oyuncuları arasında ilk 3e girer. gomis, nagatomo, muslera olabilir mesela. yani bu adamlar için ilk sırada işleri var.
geometri ve trigonometridir ki zaten ikisi de içiçedir. trigonometriyi zor öğrenmiş biri olarak bu entryi yazıyor olmam ise gerçekten beni bile bir kez daha ikna etti.
açıkçası ben son iki haftadır türkiye kupası maçıyla başlayan süreçte yaşananları ve verilen tepkileri bütün beşiktaş taraftarına mal etmek istemiyorum. bana kalırsa bu hükmen mağlubiyet isteği ve ortaya konan performans beşiktaş'ın başkanının da içinde bulunduğu belli bir kitlenin senaryosudur. çünkü benim bildiğim bundan 15 sene önceki beşiktaş taraftarı bu tarz eylemlerin içinde yer almaz.
o yapılanlar da halkın iradesi olmasın. halkın iradesi sadece seçimlerde gerçekleşmez. 2 yıl önce %60'la seçilip daha seçim gelmeden halkın iradesi ile gerekirse istifa edilir. bunun örneklerini yolsuzluk olaylarında bazı ülkelerde sık sık görüyoruz.
mesela an itibariyle ne yapılıyorsa onu yapmaya devam etmek olabilir ve tabi ki izlemeye değer bir şey varsa göz ucuyla rahatlarını bozmadan izlemek hatta biraz daha cesaretlendirip anın tadını çıkarmak.