Şizofren ve ruh hastası diktatörler' in gideceklerini anladıkları zaman, başvurdukları son çaredir. Gözünü kin ve hırs bürümüş bu tür diktatörler, ellerini kana bulamaktan asla çekinmezler. gün gelir hesap döner, yüce divan'da hesap verirler. ya da halk bunun hesabını er geç sorar ... '' akın var akın güneş'in zaptı yakın ''
Yüce Divan' dan önce son kaçışlarlar , Devlet kurumlarında ki yolsuzlukların, bir bir ortaya saçılmasıyla başlamıştır.ilk yolcumuz Bilal Erdoğan'dır...
o kadar üstündür ki, meziyetleri saymakla bitmez, kutuları sıfırlamak, dini çıkarlarına alet etmek, ırkçılık yapmak, talan etmek akla gelen ilk meziyetleridir. o' nun için göt kılı olmaya razı gelenlerin söylemi, bu trol entry' sini pekiştirir ...
bu ülke de yaşıyorsan, toplu halde bulunmayacaksın. çünkü bu iktidar, toplu halde bulunma halini, kendine tehdit olarak görür. insan ve ya ağaç toplu halde , bir arada görürlerse, dayanamaz keserler. 6000 ağacı, kestiren bir zihniyetin çocukluğunda, ağaca bağlanıp, tecavüz edildiği düşünmeye başladım. yoksa nedir bu öfke? bu kin? doğaya ve ağaca karşı.
''önce yediğin hurmalar, döner götünü tırmalar'' diye bir sözü anımsatır, yüce divan yolunda hızlı adımlarla yürürken, 2000 yılda bir gelişiyle,onun da bize denk gelmesiyle, yaşattıklarının hesabının, er geç kendisine sorulacağını hatırlatırım.
kredi kartı ekstresi gelince de, ya da kiramı nasıl ödeyeceğim, okul masraflarını nasıl karşılayacağım diye didinirken de ak saraya sevinebiliyorlar mı acaba sorusunu sormama sebep olan şuursuz insan tutumu. ''be insan o sarayın, senden tırtıklanan vergilerle yapıldığını hiç mi aklına getiremezsin '' diyen iç sesim.
sevmek için bir neden bulamadığım başlıktır.hayatımızın 12 yılın mahfeden bir megolaman ve bir diktatör bozuntusudur. sevgi ve insanlık kelimelerinin geçtiği yerlerde, adını ağzıma almaya ar sayarım, akıbeti mutlak ve kesin yüce divandır.