arogla cem yılmaz krediden yemeye başlamıştı, bu filmle krediden yemeye devam ediyor. bakalım kredinin azaldığını ne zaman farkedip izlenebilir filmler yazmaya başlayacak.
en büyük korkusu kağıtlar (doldurması gereken formlar) olan tuttle'ın kağıtların saldırısıyla ortadan kaybolması, bürokrasinin insanı nasıl bunaltabileceğini anlatır.
ayrıca sadece kağıtlarla belkide sinema tarihinin en etkileyici sahnesini çekmeyi başaran yönetmenin hayal gücü takdiri hak eder.
ingiliz matematikci ve fizikci. bir fırıncının çocuğu olarak dünyaya geldi. boş zamanlarını kütüphanede geçiren green kendi kendine matematik öğrendi ve otuz beş yaşında "application of mathematical analysis to the theories of electricity and magnetism" isimli araştırmasını kendi imkanlarıyla bastırdı. kitabın 51 adedini büyük ihtimalle kendisini anlamayacak olan yakın çevresine ve arkadaşlarına dağıttı.
iki yıl sonra matematikci edward bromhead tesadüf eseri kütüphanede green'in kitabını buldu ve green'le irtibata geçti.
bu tanışma green'in 40 yaşında cambridge universitesine girmesine olanak sağladı. okulu bitirdikten sonra kuantum mekaniği, hidrodinamik, optik alanlarında araştırmalarda bulundu. mezuniyetinden üç yıl sonra hayatını kaybetti. yaşamında bilim çevresinde tanınmayan green'in ölümünden beş yıl sonra çalışmaları genç bilim adamı william thomson tarafından yeniden keşfedildi.
onun çalışmalarını temel alan william thomson, bilim dünyasında lord kelvin olarak ünlendi. schwinger e ise 1965 nobel ödülü kazandıran elektrodinamik alanındaki çalışmasına esin kaynağı oldu.
uzayda kapalı bir eğrinin eğrisel integralini çift katlı integral yardımıyla hesaplanabileceğini gösterir. eğrinin sınırları içinde sürekli olması gereklidir. (bkz: george green)
http://demokrasiplatformu.org/aydinlar.php
adresinden ortak aklın hangi beyinlerden fışkırdığını görünce, aslında bir grup cemaatcinin ve tarikatcının çabalarını toplumsal refleks olarak gösterme amacında olduğunun anlaşıldığı miting.
osmanlı devletine vergi ve asker vermeyen feodal yapıdaki bölgenin genç cumhuriyet rejiminede aynı tutumu göstermesi sonucu ortaya çıkan sonuçtur. elbetteki türkiye cumhuriyeti vatandaşlık görevlerini yerine getirmeyen, anayasal eşitlik ilkesine karşı aykırı davranan bu bölgeyi kontrol etmek zorundaydı. sabiha gökçen'de bu operasyona fiili olarak katılmıştır.
memleketimde herkesin en iyi yaptığı şeydir gereğini yapmak.
başbakanımız her fırsatta gereğini yapar. şehit düşen evlatlarımız için yapması gereken amerikaya gitmesi (utanarak söylüyorum) emir almasıdır.
medyamız gereğini yapar. acılı şehit ailelerini, buzda kayanlardan, bülent ersoylardan mahrum bırakıp daha fazla üzmemek için yayınlarına tam gaz devam ederler.
rtük gereğini yapar. bizi bu yas havasından uzaklaştırmak için şehit haberlerini yasaklar.
kısa bir süre için içinde bulunan tüm insanları eşit hissettiren mekan. dört gözlü çorbaları hemen buz kıvamına getirebilen büyük tabaktan başınızı kaldırdığınızda bu durumu hemen farkedeceksiniz.
büyük umutlarla üye olup bir neticeye ulaşamadan kaydın silinmesidir.
gazetelerde internetten tanıştığı sevgilisinin sırtına ütü basan o.ç. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı, internetten tanıştığı kadının ailesini pompalı tüfekle öldürdü gibi haberler artınca bende bu sitelere üye olmaya karar verdim.
ilk tecrübem milyonlarca üyeye sahip olduğu söylenen bir siteydi. resim koydum, kendimi 200 karakteri geçmeden anlattım. hobiler ilgi alanlarına müzik dinlemek kitap okumak yazdıktan sonra nasıl bir ilişki arıyorsunuz sorusuna ne olur ne olmaz diye bütün kutucukları doldurdum.
üye olma süreci bitti. sıra arkadaş bulmada.
bazı üyelere göz kırptım, çarpıldıklarıma ekledim, çiçek gönderdim, selam gönderdim yani dikkat çekmek için her şeyi yaptım.
günler geçti cevap yok. acaba nerde yanlış yapmıştım? derin özeleştirilerden sonra en populerlerden bir sapın profilini inceledim.bu arkadaş hedef kitlesinin sonsuz küme olduğunu göstermek ister gibi hobiler ilgi alanları bölümüne şunları yazmıştı.
cnbc-e, kanaltürk, samanyolu, bağdat cad., kordon, altıparmak, tunalı hilmi, hitler, nike, tomy, rakı, şarap, üzüm suyu, kızlar, homolar, lezbiyenler, ... boyle sürüp gidiyordu.
tabi bu arkadaşı görünce hobilerimin disney club proğramında yarışan çocuklarla aynı olduğunu farkettim. bu şartlar altında rekabet gücüm kalmamıştı.
ayarlar kısmına girdim profilimi sildim.
bir gün atış taliminizdeyiz beş mermiyide hedefe gönderdim. benim hedef tahtasında sadece bi delik var. oda tam onikiden. anlıycan bütün mermileri aynı delikten atmışım.
akçaydan bursa'ya bilet bulamayıp elimizde bavulla yol ortasında ne yapcaz diye düşünürken yanımıza bi minübüs durur. şoförün gençler izmir'e gidiyorum demesiyle olaylar gelişir. şoför abimiz orta yaşlıdır. gençliğinde müthiş hızlı yaşadığından ve ne kadar maceraya düşkün olduğundan bahseder. sonra sohbet malum yere gelir.
- sizin üniversitede acayip karı kız ortamı olur ha keranacılar!
+ valla oyle abi dehşet kızlar var.
- yiyonuzmu lan onları?
+ ara sıra oluyo abi denk gelince ama üç aydır bi şey yok.
- sizde gençmisiniz ulan.ben geçliğimde diye başlayan muhabbet uzar uzar uzar...
yolculuk biter telefonlar alınır. soför abimiz
-siz okulda ortamı kurun kızları ayarlayın vahit abinize bi telefon çakın abi bole bole diye ben koşar gelirim.
+ !!! tamam abi!