bu nasıl bir ayakkabıdır ki 1000 tl indirime girmiş, bunu alabilmek için millet geceden sıraya geçmiş, sıra yüzünden tartışma çıkmış bilmem ne. bu muymuş lan? https://galeri.uludagsozluk.com/r/1940685/+
2008 yılı, Espoo-Finlandiya merkezli bir yazılım şirketidir. Tuxera NTFS, MacOS için Windows biçimlendirilmiş sabit disklere okuma-yazma bağlantısı sağlar.
dmax'ta hafta içi her akşam 22:45'te yayımlanan, orijinal adı wheeler dealers olan, Mike Brewer (arabayı bulan) ve Edd China (tamir eden) abilerin arabaları tamir edip üzerine kar koyarak sattıkları program.
dmax'ta hafta içi her akşam 20:10-21:00 arasında yayımlanan, Drew Pritchard isimli abimizin büyük bir özen ve bilgi birikimi ile ingiltere'nin dört bir yanından topladığı antika eşyaları, gerekiyorsa tamir edip, satışını gösteren program.
Filme bakarsanız punk-popüler kültür çatışması sanabilirsiniz, altında farklı sorunlar yatmaktadır. Çomarlar izlemesin zaten, sonunda oh iyi oldu deyip geçer gidip mitinglerde bayrak sallayıp ekmek arası ödüllerini alırlar. Spoiler vermeyim hiç. Punk kelimesini gören anladı zaten, izleyin bence.
polisiye gerilim, biraz da komedi türünde bir film.
konusu: Los Angeles'ta yaşayan 33 yaşındaki Sam, dikkatli bir adamdır. Günün birinde yaşadığı apartmanın havuzunu kullanmakta olan bir kadınla tanışır. Bu kadın şen şakran Sarah'dır. Sarah'ın ani ortadan kayboluşu büyük bir gizem yaratır. Sam, genç kadını bulmak ve sırrı çözmek için Los Angeles'ta sürreal bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk onu Melekler Şehri'ndeki en korkunç gizemlerin, skandalların ve komploların derinliğine sürükleyecektir...
şimdi şöyle bir durum var ki filmin gösterim tarihi 22 haziran. fragmanı izledikten sonra feci meraklandığım bu filmin gösterim tarihinin bu kadar anasının gözünün bebeği olduğunu bilseydim izlemezdim de hazirana kadar nasıl bekleyeceğim diye düşünmezdim.
bu tür filmleri sevenler bence izleyip meraklanmasın, tüm uyarılarıma rağmen izlemek isterseniz de fragman: https://youtu.be/mwgUesU1pz4
2011 yılında yayımlanmış, 1 saat 35 dakika uzunluğunda, Drama/Biyografi tarzı belgeseldir. *
öldükten 3 yıl sonra londra'daki evinde cesedi bulunan 19 ekim 1965 doğumlu Joyce Vincent isimli kadının hayat hikayesidir. adli tıpa göre 2003 yılında öldüğü belirlenmiştir ama ölüm sebebi bilinmemektedir.
nasılları, nedenleri, niçinleri ile bilimsel veriler ve canlı yaşam hikayeleri ışığında insanın uygulaması gereken beslenme şeklini anlatan belgesel. yapımcı ve yönetmenler: Kip Andersen, Keegan Kuhn.
"sebzeleri kezzapla yetiştiriyorlar" haberleri için çekilen, yetmediyse karbonmonoksit, o da mı olmadı aids, frengi, kanser içeren özel böceklerle desteklenen tarım uygulamalarını bir bir ifşa eden akıl dolu ironik videodur. http://www.yurtgazetesi.c...-vdeo-tv-kanallarinda.mp4
Cambridge Üniversitesi’nde ders veren bir felsefe öğretim görevlisidir kendileri. adının türkçe karşılığı "bence olmaz o iş, tırt" demek olduğu için son günlerde ilgi çekmişmiş. konuyla ilgili Prof. Dr. Nanay, “Daha önce pek çok Türk arkadaşım oldu. Onlar da adımın Türkçe’de komik anlama geldiğini söyledi ama herkes farklı şekilde çevirdi. En azından neden çok komik olduğunu anlayabiliyorum. Macar’ım ve adımın gerçekte ne anlama geldiğini bilmiyorum” dedi.
10 mart 2018 tarihinde saat 9:00-19:00 saatleri arasında merinos atatürk kongre ve kültür merkezi'nde gerçekleştirilecek Bursa’nın ilk TEDx Organizasyonu. bilet satışları başlamış olup konuşmacılar henüz açıklanmamıştır. tedxbursa.com sitesinden gelişmeler takip edilip bilet satın alınabilir.
bir türlü ayarlayamadığım, dolayısıyla bugünlere sap geldiğim çizgidir. ilgiyi az gösterirsen "hiç ilgilenmiyor, bir anlık hevesmiş bak" dedirten, çok gösterirsen "sapık bu galiba sürekli mesaj atıyor" dedirten, nerede ne kadar ayarlanacağı belli olmayan çizgi. *
vıcık vıcık pembe hayaller, zengin oğlan - fakir kız (veya bunun tersi), entrika, vurdulu kırdılı, polisiye vb. sıradan dizilerden sıkılanlar için 1e1 dizidir. * izleyin, pişman olmazsınız.
askerlik yaptığım yerde vardı bir tane. eleman aslında ilkokul mezunu ama kendini girişte lise mezunu olarak tanıtmış. kimse de sormamış diploma miploma. bir süre sonra onbaşı, sonra çavuş, sonra bölük çavuşu derken yükselmiş. ordu maaş da bağlamış ayda 22 TL'di o zamanlar. velhasıl bu elemanın diplomasının olmadığı, çavuş rütbelerinin söküldüğü gün uzman çavuşlar tebrik etmişti nasıl bu kadar uzun süre dolandırabildin bizi diye. şimdi oturup şunu sormak gerekir: dolandıran elemanı tebrik eden rütbelilere emanet bir vatan görevi ne kadar sağlıklı sonuç verebilir?
- para için ananızı, babanızı satar mısınız?
- rant için ağaçları keserken gözünüzü kırpar mısınız?
- yalancı şahitlik yapmakta zorluk çeker misiniz?
- vicdanınız var mı? varsa sızlıyor mu?
- eş, dost ve akrabalarınızı kandırabilir misiniz?
- “ama yol yapıyorlar” savını art arda hızlıca kaç kere söyleyebilirsiniz?
- bıyığınızı badem şeklinde kesmek için şablona ihtiyaç duyuyor musunuz?
ve son olarak
- hapishaneye düşseniz yanınıza alacağınız üç akpli kimdir?
çalışanına zerre kadar saygısı olmayan, çalışanı güneş yüzü görmesin, eve mutlu mesut gitmesin diye elinden geleni ardına koymayan firmadır. elemanları bir saat fazla çalıştırarak cirolarının milyon dolarlar olacağını düşünmektedir.