Aşağıda anlatacağım olay son 1 ay içerisinde gerçekleşti ve süreç hala işliyor.Umarım bu mesajı paylaşarak sizler yardımıyla duyurabildiğimiz kadar duyurur ve daha fazla insanın mağdur olmasını engelleriz.
20 nisan 2016’da gittigidiyor.com’da uygunmagaza adlı satıcı mağazadan sipariş ettiğim Yenilenmiş Iphone 5’in bataryasında sıkıntı olduğunu hiç yoktan telefonun kendi kendine kapanmasıyla ve ani şarj düşüşleriyle daha ilk günden farkettim.Ertesi gün hemen uygunmagaza’yla iletişime geçtim ve ürünü kargoyla fatura üzerindeki adrese(ekolbilgisayar) geri göndermem söylendi , gerekeni yaptım ve sözleşmeyi feshettiğimi ve paramın iade edilmesini istediğimi bildirdim.O gün bu gündür telefonun kargoyla teslim edilmediği,teknik incelemeler yapılacağı,para iadesi yerine ürünün değiştirilip yerine başka ürün gönderilmesi gibi önerilerle/bahanelerle oyalandım.
Ürünü iadesinden yaklaşık 20 gün bir bekleme sonrasında paranın karta iadesi yapılacağı bildirildi lakin o mesajın üzerinden de 1 hafta geçti ve herhangi bir iade yapılmadı.Sonrasında bana en kısa sürede kesin bir tarih verilmesini aksi takdirde istemeyerek de olsa hukuki yollara başvuracağımı bildiren bir mesaj attım ve cevap olarak da gayet umursamaz bir şekilde ‘’ilgili departmana bildirilecektir.’’ cevabını aldım.
Arkadaşlar geçtiğimiz bir ay içerisinde yaşadığım bu olay gerçekten üzücüdür ve araştırdığımda gördüm ki ekol bilgisayar adlı firma hakkında buna benzer bir çok şikayet var.(madem öyle baştan araştırsaydın diyenler için > satış yapan firma uygunmagaza olarak görünüyordu,ekolbilgisayar’la ilgili bir bilgi yoktu)
Sinir bozucu bir başka şey ise bu adamların sizi müşteri olarak görmemeleri,paranızı aldıktan sonra ne haliniz varsa gör tarzı bir tavır takınmaları.Halbuki satış sonrası hizmettir sizi ticarette başarılı yapan en önemli etkenlerden bir tanesi.(kime anlatıyorum ki)Aşağıda paylaşacağım mesajlarda’da göreceksiniz umursamaz hallerini.Bir de şu ekol bilgisayar’ın fatura üzerindeki numarasını 10 defadan fazla aramışımdır ama nafile,açan yok.Onlar istedikleri zaman sizi arıyorlar,tek yapmanız gereken beklemek.(uzuuunca bir zaman).
SATIŞ SÖZLEŞMESiNDEN BiR BÖLUM AŞAĞIDADIR;
MADDE - 5 CAYMA HAKKI:
5.1 Alıcı, işbu Sözleşme konusunun ürün olması halinde; ürünün kendisine veya gösterdiği adresteki kişiye / kuruluşa tesliminden itibaren 14 (ondört) gün içerisinde, işbu Sözleşme konusunun ürün dışında bir hizmetin sunulmasına ilişkin olması halinde, işbu Sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren 14 (ondört) gün içerisinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin işbu Sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Alıcı'nın, cayma hakkını kullanabilmesi için, bu süre içinde Satıcı/Sağlayıcı'ya bildirimde bulunması şarttır.
5.3 Alıcı'nın cayma hakkını kullanması hâlinde Satıcı, cayma bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren en geç 14 (on dört) gün içerisinde almış olduğu toplam bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi tüketiciye hiçbir masraf yüklemeksizin iade etmekle yükümlüdür. Alıcı ise cayma hakkını kullandığına ilişkin bildirimi yönelttiği tarihten itiaren on (10) gün içerisinde malı satıcıya veya yetkilendirmiş olduğu kişiye geri göndermek zorundadır.
edit; bir türlü sıraya koymaya veya birleştirmeyi beceremediğimden dolayı mesajlaşmaların ss'lerini paylaşamadım.
Yine bir Christhoper Nolan yönetiminde THE PRESTiGE(2006), bunca zaman böyle bir film vardı da benim niye haberim yok lan diye ilk gördüğünüze saldırmanıza sebep olacak film.
memento(2000) , Christopher Nolan tarafından yazılıp yönetilen psikolojik gerilim filmi.
2 sene önce yine böyle sıcaktan erirken izlemiştim. film bittiğinde ''bu neydi şimdi amk'' dediğimi çok iyi hatırlıyorum.
----sopiler---- sanmıyorum pek de sopiler olacağını
filmin sondan başa doğru çekildiğini yıllar sonra öğrendiğimde ''ne gerek vardı amk'' dediğim film
izledikten sonra adamlar yapmış abi dediğim, hele o bisiklet üzerinden inmeyip özgürlüğüne kavuşma peşinde koşan insanları konu alan bölümünden sonra 80 levellik clash of clans çarımı bana bıraktıran mini filmlerden oluşan dizi.
30 gün zorunlu yaz stajınızı devlet dairesinde tatillerle beraber 45 gün yapıp, son gün şube müdürüyle küçük bir anlaşmazlık yaşayarak başarılacak eylemdir. Dereyi geçene kadar ayıya dayı diyemeyecek kadar gururlu olmanın getirdiği sonuçtur aynı zamanda.
Hz. Adem'in oğlu Kabil'in başına gelen şeydir.
Özetliyorum; Habil ve Kabil iki kardeştirler. Belli olaylar sonrasında Kabil, Habil'i kıskanır ve onu öldürür. Bu ölüm dünyadaki ilk ölüm olacaktır . Habil'de cennete giden(şehit) ilk insan olacaktır. O günden sonra işlenen her cinayetin günahının bir kısmı Kabil'in defterine yazılacaktır.
sağlık ocağında sıra beklerken veliniz eğer yanınızdaysa onun teyzeyle senin adına yaptığı sohbetlerden bir kesit :
-oğlum neyin var
+hastayım teyze
?teyzesi ateşi de var dün geceden beri de ishal doktora getirdik şimdi
+anneeeağ ishali karıştırmasana nalet kadın
Habercilikten bihaber içeriğiyle devlet dairelerinde çalışan personele göre mesai saatleri içerisinde gezinemedikleri yasaklı sitelere alternatif olmuştur. 10 haberden 9unun magazin olduğu , çıplaklıkla merak uyandırıp içeriğiyle hüsrana uğratan(meraklılarını) iğrenç haber(!) sitesi.
siteler? - oyun cd keylerini alabilmek için üye olduğum bir çok oyun sitesi. Siteye girersin sanki mühendis fakültesindeki tek kızı saklıyor pezevenk(başarılı iş adamı). Aman göremezsin üye ol. Tıklayamazsın üye ol. Siteden çıkamazsın üye ol. Yok artık dedirten çılgın web sayfaları.
Müslüman olmak kolaydır. Bildiğiniz üzere islam'ın şartı 5'tir. Bunları kabul edersen Müslümansın. Mümin olabilmek meseledir ; kabul ettiklerinle amel edersen olursun has müslüman(mümin).
şunu da anlamıyorum arkadaş, hadi bakalım Amerika'ya Fransa'ya hani bu ülkeler çağdaş ya , bak zenciyi vurmuşlar , bak şuna tecavüz etmişler , bak bunu kesmişler...
ya arkadaş muasır medeniyetler seviyesi nedir bunu bir söyleyeyim ben sana : içerisinde bulunduğun çağın ülkelerinden bilimsel, sosyal ve ekonomik anlamda ileride ve farklı olma durumudur. Ben sana demiyorum ki Amerika gibi ol. Amerika'dan daha iyi ol, ırkçılık yapma onlar seni örnek alsın. Desinler ki Türkiye gibi olalım. Sen belirle bu seviyeyi, ama sen tutturmuş ya ama orada polis, adamı köpeğiyle beraber vurmuooş hiç de çağdaş değiil. hadi git ya
dayıcım, tek derdi islam olan adamın
1-domuz etini kasaplık et haline getirip satışını yasal hale getirmesi
2-aralarında herhangi bir bağ olmayan iki gencin aynı evde yaşamasını meşru hale getirmesi ,ki bu zinaya girer, ve tüm bunların Avrupa'ya yaranmak için yapılmış olması ne kadar mantıklı? (Bu örnekler çoğaltılabilir..)
Yani demem o ki 'Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz.'!
Merhum M. Kemal Atatürk'ün tek derdi olarak çağdaşlık safsatası denmiş. Ne büyük cehalet! Dönemin şartlarında yıkılan bir imparatorluktan Türkiye Cumhuriyetini kurmayı başarmış. Tayyip Erdoğan'ın bu dine verdiği zararın, gerek onu kullanarak gerek onunla ters düşerek, 10'da 1'ini Atatürk vermiş olsaydı ona da eyvallahım olmazdı. Ne yazık ki Merhum Atatürk bize yıllarca yanlış tanıtıldı. Bir düşün ; Anadolu'da onlarca yüzlerce hacı hocanın desteğini alan, camilerde vaaz veren bir Atatürk! (hiç duymadın tabi ya! araştır ey gafil sonra konuş ). Madem bu adam dinsiz! onu destekleyen onca hacı hoca ?
DiKKAT!!! BU YAZI ZARA iŞ MÜLAKATINA KATILMIŞ BiR SATIŞ DANIŞMANI ADAYI TARAFINDAN BiLGiLENDiRME AMAÇLI YAZILMIŞTIR!!! DENEYiM iÇERiR !!!
3 aşamadan oluşan , 2.aşamasına girdiğim ve olumlu geçtiğini düşündüğüm süreç.
kariyer. net'ten başvurumu yaptım. Yaklaşık 1 hafta sonra Maslak'ta bir Plaza'da mülakata çağırdılar. Bizden önceki adaylar salondan 40 kişi çıkınca önce bir gözüm korktu ama bizim seans 7 kişiydik. Sanırım bunda son seans olmamızın da etkisi vardı. insan Kaynaklarından şık görünümlü , diksiyonu süper bir bayan ve bir erkek yetkili bizleri karşıladılar. Başlangıç olarak iNDiTEX hakkında ne bildiğimizi öğrenmek amaçlı birkaç soru sordular ve sonra kendimizi tanıtmamızı , iş tecrübelerimizi ve neden mağazacılıkta kariyer yapmak veya çalışmak istediğimizi öğrenmek istediler. Şunu söyleyebilirim ki konuşursanız ikinci mülakata katılmaya hak kazanırsınız. Kendini ifade edebiliyor musun ve fikirlerin neler , buna dikkat ediyorlar. Mülakattan çıktıktan yaklaşık 10 dakika sonra telefonla 2.mülakata davet ettiler iki gün sonrasına. Yani dün saat öğleden sonra civarıydı bu görüşme. Elenenlerden arta kalan bir 6 kişi salona girdik bu sefer farklı iki yetkili vardı ama dünkü yetkilileri aratmıyorlardı. Sizi her zaman güler yüzle karşılıyorlar ve sempati uyandırıyorlar. (Bazı forumlarda yazdığı gibi sizi bakışlarıyla küçümsemeye veya giyiminize aşırı dikkat edip psikolojik olarak sizi ezmek istemiyorlar.)
Her neyse 2.mülakat için heyecanlıydım ama içeri alındıktan sonra her şeyin daha kolay olduğunu gördüm. Bir sohbet ortamında kendinizi tanıtıyor ve yine kısaca neden ZARA , neden mağazacılık gibi sorulara cevap vermeniz isteniyor. istenmese de siz belirtmeden geçmeyin çünkü duymak istedikleri şey bunlar. Herkes tanıtıldığına göre sırada görev almak istediğimiz pozisyonun getirdiği sorumluluklar anlatılıyor , pozisyon hakkında bilgi veriliyor ve daha sonra küçük senaryolarla olaylara yaklaşımınız ve anlık tepkileriniz inceleniyor.
Senaryolardan bir tanesi şöyle ; işe girdiniz ve 6. ayınızı doldurdunuz , artık deneyimli bir satış danışmanısınız ve yakın arkadaşınız , mesela ismet , sizin izinli olduğunuz günde müdürünüzü arayıp hasta olduğunu ve gelemeyeceğini söyledi. Müdürünüz de onun yerine sizin gelmenizi istedi , çünkü yoğun bir gün olacak . Tamam deyip çalıştınız ve akşam eve geldiğiniz de sosyal medya hesaplarından birinde ismet'in hasta olmadığını ve o gün arkadaşlarıyla gezerken çektiği fotoğrafları internet ortamına attığını gördünüz. Tepkiniz ne olurdu?
Bu tarz 1-2 soru daha soruldu , daha sonra sormak istediğimiz bir şey olup olmadığı soruldu ve bize 1 gün veya 1 hafta veya 2 hafta sonra , yani istediğimiz bölgede istediğimiz pozisyonda bir boşluk olduğu zaman aranacağımız ve mağaza müdürüyle görüşmemiz için davet edileceğimiz söylendi. Orada da müdür sizi beğenirse işi kaptınız demektir. Eğer bir gelişme olursa yazımı güncelleyeceğim.
@21 Peygamberlerin çocukları hata yapmıyor muydu? Nuh (a. s)'ın oğlu imansız ölmedi mi? Doğru ama onlar hakkında şöyle bir ayet inmiş midir ?
bkz: Tathir Ayeti , "Ey Ehl-i Beyt! Gerçekten de Allah sizden her çeşit pisliği, suçu gidermek ve sizi tertemiz bir hale getirmek diler." (Ahzap, 33).
Burada Ehl-i Beyt , Allah'ın onları tertemiz kılmak istemesine karşın bir bakıma ona isyan edip kötü ameller mi edinir , yoksa Allah'a onun istediği gibi hamd-ü senada mı bulunur? Sana bu ayeti gösterdim ki içerisinde bulunduğun, Peygamber'in Ehl-i Beyt'ine, çocuklarına hata yapmıyorlar mı deme gafletinden kurtulasın.
Meveddet Ayeti:'' Ey Peygamber! Müslümanlara) De ki: Sizden tebliğime karşılık bir ücret istemiyorum; istediğim, ancak yakınlarıma (Ehl-i Beytime) sevgidir.''
(Şûra Sûresi: 23)
Meveddet ayetini ise Ehl-i Beyte olan saygının (sevginin bile değil) abartılmamasını söylemişsin. Hadi ordan be! Allahın emrettiğine bir bak!
Hz. Ali , Hz. Ebubekir , Hz. Ömer ve Hz. Osman efendilerimiz Peygamber efendimizin yakın arkadaşları ve sahabileridir.
Hz. Ebubekir i Sıddık efendimiz , ikinin ikincisidir.
Hz. Ali efendimiz de hakkında Peygamberin (a. s) ' Ali bendendir , ben de ondanım . Ona düşman olan bana , bana düşman olan Allah'a düşman olur' dediği kardeşidir.
Hatırlayın Hicret'te herkesi ikişer ikişer kardeş yapan Hz. Peygamber'e Ali (a. s) gelir ve sorar ; ''Ey Allah'ın Resulü herkesi kardeş yaptın ama beni tek bıraktın?''
Hz. Peygamber : ''Ya Ali seni kendime ayırdım.''
Velhasılı kelam onları anlatmakla bitmez. islam tarihine ilginiz varsa araştırın ve görün. Onlar Hz. Peygamber'in en zor zamanlarında onun yanında olmuşlardır ve bizim onlara sövmek(!) gibi bir lüksümüz de yoktur. Ancak unutmamak gerekir ki her sahabi de masum değildir!!!
Hz. Ali ve Ehl-i Beyt'in öneminin Hz. Peygamber'in vefatından sonra arka plana atılması ve onların halkın gözü önünden uzaklaştırılması tamamen siyasi içerikli olaylardır. Bu biraz da derin islam tarihi siyasetidir, okunup araştırılmalı.
@1 Şimdi gelelim entryi giren yazarımıza ; bu anlatmaya çalıştığın Ehl-i Beyt , ilk(gerçek) Aleviler ve günümüz Alevileri arasındaki farklar , Hilafet'in Hz. Ali ve oğullarının hakkı olduğu konuları derin konular. Yarım sayfa yazarak yüzyıllardır hakkında kitaplar yazılan , tartışmalara yol açan ve insanlar için ayırıcı özellik taşıyan bu konuları aydınlatamazsın , aksine birtakım şeyleri ezberlemiş gelmiş muamelesi görürsün. Sana Prof. Dr. Haydar Baş'ın Ehl-i Beyt Külliyat'ını tavsiye ediyorum. Hz. Peygamber'den imam Mehdi'ye kadar tüm imamların ve Hz. Fatıma'nın biyografisi , rivayetlerle birlikte ustaca anlatılmış. Gerçek Ehl-i Beyt'i tanımak istersen tavsiyeme uy ve gör.