bana deseler ki, adamların hası olan zall'ı tarif et, bi an bile düşünmeksizin şunu söylerim:
konu eğlence olduğunda hedefi 12'den vurduruyordur.
sevgili zall, bugüne değin 23 kez hesap aldım, sildirdim yenisini aldım, sonra bir daha bir daha.. bir günden bir güne de "ya sen hayırdır amına koyim yaaa" demedin. çok eğlenceli günler geçirdim burada. yine geçireceğim. ne de olsa iyi geçiririm, eğlenmeyi bilirim.
bu yüzden gitmeden sana bu teşekkür yazısını yazma zaruretimin hasıl olduğunu düşündüm ve soluğu tam da burada aldım. tenks canım, adamsın, insansın ismail başgan!
arkadaşlar cia'yı iyi bilirim. cia, amerika dışında operasyon yapamaz. bu hukuken mümkün değildir. lütfen saf olmayın. bi de fransa da yapmış diyorsunuz. adamı tutuklarlar ve peruklu hakimler tutuklananları sorguya çeker. o tahta çekiçle analarını siker. cia, bunu bilmiyor mu? biliyor da o yüzden yapmıyor.
istihbarat dünyasını iyi bilirim.
edit: arkadaşlar entryyi girmemin üzerinden birkaç dakika geçmişti ki tam 29 tane mesaj aldım. ya lütfen saf olmayın. açın cia'nın kuruluş kanununa bakın mevzuat.gov.tr'den. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın ve unutmayın:
adeta bir köşe, bir ilan panosu, kolektif bir telesekreter uygulaması, anonim bir duvar.
arkadaşlar, bakıyorum da veda eden yazarlar bazısı bazısı kendi nick altında, bazısı bazısı ise "x'in sözlük e vedası" şeklinde başlık açarak bu başlıkta bağzı şeyler karalıyor. neden veda ettiklerini, nasıl veda ettiklerini, ne zaman veda edeceklerini, kendilerini 5 yıl sonra nerede gördüklerini falan yazıyorlar.
ben de diyorum ki gelin bu başlık bugünden itibaren veda eden yazarların buluşma noktası olsun. sözlüğe üye olduğum ilk günden beri muazzam katkılar verdim. hem uludağ sözlük'ün kalkınmasında hem de türk dil ailesinin hararetini korumasında verdiğim emek, beni şimdiden "dahi adam" konumuna yükseltti.
şimdiyse gitmeden son kıyağımı yapıyorum. bu başlık, korunaklı bir alan. giden arkadaşlar buraya temennilerini, yakarışlarını yazsınlar.
bu başlık ne zaman sol framede görülse bilelim ki bir yıldız daha kayıyor. kayıyor da bize mi kayıyor deyip bakmayalım. kendi kendilerine yazsın ibneler. ben var ya onların taaaa amına koyayım. heheee uzun yazdıkça konu saptı yahu.
muazzam bir benzetme. gönül ister ki yaygınlaşsın.
teşbihte hata olmaz arkadaşlar. bakıyorum bağzı goygoycular "teşbihte hata olmaz" nefis vecizini, bir tolerans dayanağı olarak algılıyor. "yeeaa teşbihte hata olmaz, istediğin kadar benzet, teşbih yaparken hata yapabilirsin" diye düşünüyor.
oysa tam tersi, teşbih yapacağın zaman, iki kere, hatta kerrrre kerrrre düşüneceksin güzel kardeşim. ziro teşbih hatayı kaldırmaz.
işte bu hassasiyetle yola çıkıp başlıkta belirtilen benzetmeyi yaptım. çok da iyi yaptım. kullanın arkadaşlar.
kalbi, adeta bir vazoya benzeten bir yazar. bir kere bu çok net.
yabıçtırmak dediğimiz, kimyasal bir madde yardımıyla yapılıyor. kırılan büyük parçalardan başlanır. söz temsili, iki büyük parça, normalde durduğu şekilde, uçlarından bu kimyasal madde ile yabıçtırılır. teşekkür ederim.
arkadaşlar kah istanbulda oto experi oldum kah fenerbahçe kongre üyesi. bir de kız taklidi yaparak 3 kişiyi fena kafalamışlığım var artık kim varsa kusura bakmasın. ben gidiyorum, gelirim yine trollemeye. son öğüdüm:
birader yılbaşı için memlekete geldik. sokağın karşısında dayım' evindeki vayırlısı kullanıyorum. siz bana çin diyosunuz, amerika diyosunuz, siber savaş diyosunuz aga. ben nasıl anlayayım lan bunu? benim en büyük problemim, kuzenin vayırlıs şifresini değiştirmesi şu anda.
samimi not: o kadar da çaresiz değilim canını sıkma. karşıya vafılcı açılmış bi tane böyle jan janlı. olmadı gider konuşurum, komşuyuz derim. o renkler ney lan öyle harita falan. allah alla.