Bilmem geri döner nick altını okur musun, hesabın uçmuş. Mesaj kutumu kurcalarken çıktın karşıma bir selam vereyim dedim ama olmadı. Kendimi hatırlatmak adına zirvede tanışmıştık, 10 yaş büyük gösteren arkadaş vardı * o benim işte. Olur da bir gün geri dönersen yeşillendir mutlaka abi.
Her şeyi, herkesi, hepinizi affettim. Ne artık hayatımda olmayan birine söylemek isteyeceğim sözler var; ne de böyle birinden duymak isteyeceklerim. Tüm geçmişime sesleniyorum. Allah hepinizin yolunu bahtını açık etsin.
Bir gün iki K*rt şıhlarının yanına varmışlar. Şıhım bizde Türk olmak istiyoruz demişler. Bunun üstüne şıhları tanrı dağının zirvesine çıkın zirvesinde üç defa Türküm diye bağırın türk olun demiş. Şıhlarından akıl alan iki hewal vurmuşlar kendilerini yola. Tanrı dağının tepesine kadar çıkmışlar ancak zirve için birinin diğerine el vermesi gerekiyormuş. Birisi dönmüş hele hewal bana bi destek at ben bi türk olam da sonra seni çekerim demiş. Çıkmış k*rtlerden biri bağırmış ben türküm ben türküm ben türküm diye. Aşağıdaki k*rt seslenmiş hele hewal beni çek bende türk olam diyince, bizim türk dönmüş hassiktir ordan pis k*rt demiş.
Amına koyaydım böyle ülkenin de böyle yönetiminde böyle insanın da böyle kanununda. Avradını siktiğiminin memleketinde huzurlu bir gece hepimize haram.
her haliyle güzeldir. Ancak şu hali ayrı bir güzeldir:
Kendinize bir parkur çizmiş sırtınızda ekipmanınız, 15-20 km yürümüşsünüz. Ağaçların arasına çadırınızı kurmuş kuru yakacak toplamışsınız. Ateşte yemeğinizi ısıtmış çam iğnelerinden çayınızı demlemişsiniz. Tam sigaranızı yakmışken atıştırmaya başlamış. Geçmişsiniz çadırınıza. Çadıra vuran yağmur damlalarının sesi, mis gibi kokusuyla çam çayınız ve elinizde sigaranız. Ağlamıyorum gözüme dinginlik ve huzur kaçtı.