Keşke arkadaşın olsaydım dediğim sayısını bilmediğim anlardan biri daha. Sıkıntılı olamana üzüldüm, aklım sende kalacak sen bunu istemesen de.
Kalbinde ne taşıdığını bilmiyorum ama çok ağır geldi belli ki. Keşke yapabileceğim bir şey olsaydı, dua edebilirim, edeceğim. Ne için edeceğimi, derdini de söylemedin ama ferahlık gelsin gönlüne inşallah.
“Beni ancak” şarkısına keşke klip çekmeseydi ya da ben hiç izlemeseydim de neşeli müziğiyle dinleseydim hep. Şarkıdan soğudum diyebilirim, ne gerek vardı lubunyalara.
Görülmek, sevilmek, saygı hürmet görmek için hep yeni bir şeyler, daha fazla şeyler başarma ihtiyacımız varmış gibi hissediyoruz. Böyle olunca da Yapmamız gerekenler hiç bitmiyor, sorumluluklar artarak yorucu hale geliyor.
şimdiye kadar başardıklarımızın tadını çıkarabilmek, sadece olanla devam etmek de, hep dahası tuzağına düşmemek de bir başarı değil mi aslında?
Yeni albümünde en sevdiğim “bana sor” oldu. Güzel yorumlamış. Diğerlerini de tek tek dinledim hiç birine işte bu diyemedim, belki zamanla çalmaya doyamadıklarım olur.
“Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen bir hiç ol. Menzilin yokluk olsun. insanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl çömleği tutan dışındaki biçim değil içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil, hiçlik bilincidir,” der Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî.
Sabrın sonu selamet değildir her zaman, Neye sabrettiğiniz önemli.
Bir yıl özel hayatından fedakarlık yapıp sınava çalışırsın, uzun soluklu bir hastalıkla şikayet etmeden mücadele edersin vs. Bunlar sabırdır.
Ama birinin sana sırf huzur-düzen bozulmasın diye zulmetmesine müsade etmek, fizyolojik ya da psikolojik şiddetine tahammül etmek pek sabır değildir. Dinimiz de bu ayrıma bazı ayetlerle dikkat çekiyor. Ayetleri bulup editleyeceğim.
Hud suresi 113'e ayet ne diyor?
113: Sakın zâlimlere meyletmeyin; yoksa onları saracak ateş size de dokunur. Aslında sizin Allah'tan başka hiçbir dostunuz, yardımcınız ve sizi sahiplenecek hiçbir güç yoktur. Öyleyse O'ndan başka bir dost aramayın; aksi halde O'nun yardımından da mahrum kalırsınız.
Zihnin en sevmediği şeydir aslında, yarım kalanları bir şekilde tamamlamak için uğraşırır, sürdürür bazen tuzağa düşürür.
Tamamlanamamışlıkla baş etme kolay değil, aynı hisleri tekrar yaşama hevesinin ağırlığını taşımak da kolay değil.
Aynı hisleri yaşamak mümkün değildir. bazı diyaloglarla o hisler ancak ziyaret edilebilir.
Henüz hazır olmadığımız için olmaz. Çok istememiz, o şeyin Bizi heyecanlandırması hazır olmadığımız içindir aslında.
Ne zaman ki tam hazır oluruz o şey gerçekleşir, o anda da heyecanımız, isteğimiz ya da şartlar eskisi gibi değildir.
Hayat böyle…
Hemen eokuldan isimlere bir bakıp geliyorum, yeni trend isimlerden bulalım kirpiye.
Baktım. Berfin her sınıfta var, hem de baharın müjdecisi demekmiş.
Kirpiye uyarlarsak “berfik” bence güzel.
“Hayatın dikkatini dağıtmasına müsade etmelisin.”
Farkındalığı arttıran bir söz.
bazı sorunları illaki çözeceğiz diye uğraşırken saplanıp kalıyoruz çözümden daha da uzaklaşıyoruz. Biraz geri çekilip başka şeylerle oyalanıp soruna tekrar dönüp bakmak daha mantıklı.
Çok üzücü ve ileriye yönelik endişe verici bir kaza. yolcular arada bir yaşar o endişeyi de pilotlar, hostesler, kabin memurları sürekli seyir halindeler, onlar neler hissediyorlar acaba böyle kaza haberlerinde?
Zarif, kibar ve beyefendi olup eril enerjisi yüksek olanlar var ve bunlara denmiyor prenses diye.
Evde küçük de olsa tamir çantası olmayan, 25 yaşını çoktan geçmiş olmasına rağmen ekonomik olarak hâlâ ebeveynlerine bağlı olan, en ufak bir olumsuz durumda yıkılıp psikolojisi bozulan, trip atan, sakınıp korumayan vs. Gibi özellikler gösteren erkeklere deniyor.
değerli bir büyüğüm geçenlerde erkeklerdeki bu değişimin erkek çocuklarını tek başına annelerin büyütmesine bağladı. Erkek çocuğu dünyaya annesinin değil babasının gözünden bakmalı, Anneler fazla duygusal oluyoruz incinmesin diye çok üzerine düşüyoruz ama babalar daha soğukkanlı ve gerçek hayatla yüzleştirmeye daha yatkın, çocuk babayı örnek almalı dedi. Boşanmış ya da eşini kaybetmiş anneyse de erkek çocuk için rol model olacak bir dede ya da dayıyla yakın temasın şart olduğunu dile getirdi fakat günümüzde bu da pek mümkün görünmüyor herkes ancak çekirdek ailesine yetişebiliyor.
Ne çok yazdım ama Hep diyorum çok yakın gelecekte ilişkilere ve cinsiyetlere dair pek çok genel geçer kavramlar yeniden yazılacak gibi görünüyor.