Hayatında varlığınıza alıştığında size de aynı tavrı göstermesi muhtemeldir.
Bir insanı başkalarına olan tavırlarından, olaylara verdiği tepkilerden tanımak lazım biraz da.
Her şeyin bir çaresi yoktur. Bazı şeyler sadece yaşanır ve o anların içinden geçilir gidilir. Yapacak bir şey olmaz ne yaşanacaksa yaşanır ne hissedilecekse hissedilir.
Kadın duyguyu, erkek bilgiyi, kadın nasıl yapılacağını, erkek ne yapacağını benimsermiş.
Erkeklerin sözcük üretme kabiliyetleri daha iyiyken kadınların sözcüklere anlam katma kabiliyeti daha iyiymiş.
Bunlar sebeplerden bazıları olabilir.
Ya da ancak anlıyorlar da diyebiliriz:)
Tuba karacan bugün çok güzel ifade etmiş “bildiğimiz geçmişi yıkma, yeniden anlama ve birlikte inşa etme işi”.
Ya geçmişimiz hatırladığımız ya da sandığımız gibi değilse, cesur sorular ve cevaplar lazım diyor.
Tülay kök de en son dersinde “herkesin bir hayat kurgusu var gerçeklikten uzak”dedi. Kimi az uzak kimi çook uzak ama uzak. Ham haliyle gerçeklikle yüzleşsek hayata devam edemeyiz hepimize kurgu lazım diye ekledi.
Umarım az uzak olan kısımdayızdır.
Bu anlayış yine en çok kadınlara zarar veriyor.
Gücü olmayan, maddi manevi koşulları el vermeyen, karşısında bir dağ ayısı olan kadınlara senin de hakların var, o kim oluyor da seninle böyle konuşabiliyor diyerek gaz vermek kadının daha çok şiddete maruz kalmasına sebep oluyor. Gerçekten kadının iyiliğini düşünen o adamın elinden kadını usulca çeker. Bunu da en iyi terapistler yapar.
Kadınlara şiddeti önleyici Yardım derneklerinde bulundum kısa bir dönem çoğu kadın süslenip püslenip eğlence için geceler düzenlensin de boy gösterelim diye geliyor. Birinin bilekliği etmiyor çoğu zaman toplanan paralar.
Bir kadına en iyi yardım terapist desteği sağlamaktır.
Kendinizi ve çevrenizi çoğu türk erkeğiyle bir saymasanız mı acaba? En yakınım babam, ablalarımın eşleri, en yakın arkadaşlarımın eşleri, tanıdığım kıymetli dürüst adamlar yıllardır eşleriyle birbirlerine olan sadakatlerini koruyorlar, birbirlerini seviyorlar.
Bahsedilen sıkılmak, keyfi sevmemekse Vefa diye bir duygudan haberi olmayanlar derneği üyelerinin söylemleridir.
Geçiniz.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/2418343/+
Dur şu yaprakları toplayalım, haşlayalım, ayrı bir yerde pirinç soğanı yağda kavuralım tuz karabiber varsa taze nane atalım, haşladığımız yaprağın içine kalem gibi koyalım, saralım, az kaynar su ve yağ koyup pişirelim de yiyelim kim dediyse saygıyla andığım bir gün daha oluyor.
Keşkek bir, bu iki.
Bunu yiyorum neyseki…
Sarma şeklini ilk kim buldu acaba?
Çarşamba güvenlik görevlisiydim,
bugün kermeste satış elemanı,
genelde alim haftaya zalim,
bazen anne bazen baba,
kimi gün ilk yardım uzmanı kimi gün iş güvenliği uzmanı,
Resmi evrak müsrifçisi,
daha da uzar gider..
Hayattaki en zor durumlardan biri. Ne kadar güçsüz olduğunun farkına varır insan. Her şeyi kontrol edebileceğini sananların büyük sınavı.
Şarkısını da anımsadım, çaresiz kalmışım gözlerim yaşlı…
Okumak, güzel bir film izlemek ya da hoş bir şarkı dinlemek.
Yoğun bir günün ardından eve de iş getirdim ve ancak bitti. Bir iki şarkı dinleyip huzurla uyuyabilirim.
Bu yıl okullarda bazı klasik sınavları ülke veya il geneli yaptılar ama biz öğretmenler puanlandırdık. E biz soru da hazırlardık ne anladık ortak olmasından diye sorunca Yakın gelecekte yapılan sınavları yapay zekaya okutup puanlandıracaklarını söylediler bu yeni maarif model eğitiminde.
Çocukların yazıları öyle kötü ki yapay zeka okusun da görelim bakalım *
Ha bir de öğretmenlik 2035’te bitiyor deniyor, hadi gözünüz aydın.
“Hiç kimsenin senin yüksek ahlakî değerlerine erişemeyeceğine o kadar eminsin ki herkesi bağışlıyorsun.
Bundan daha kibir dolu bir davranış olamaz!”
Dogville(2003), Lars von Trier
akşamki konserini Uzaktan biraz dinleme şansım oldu yıllar sonra. Maşallah performansı hala çok iyi, yıllar ondan bir şey götürmemiş. Aksine son yıllarda tiyatroda da çok iyi işler çıkarıyor.
Şu şarkısını da ilk defa dinlemiş oldum, arada sanki ney sesi var kulağa hoş geliyor https://open.spotify.com/...%3A6rEOzqABr6XLt935upitKB
Sonra kadın hamile kalıyor ve o çocuk dünyaya geliyor şanslıysa annaneler babanneler bakıyor ya da sevgi evinde kalıyor.
Böyle bir öğrencimiz var, anne arada bir geliyor para bırakıp gidiyor baba hiç yok. Annesi toplantıya geldi, ses sanatçısı olduğunu ve il dışında çalıştığını bir problem olursa hemen onu aramamız gerektiğini vs söyledi. iyi de sen 6-7 saat yoldan gelene kadar çocuk ateşten havale geçirir zaten diyemedik tabii. Hayat bazılarımız için çok zor başlıyor.
Dert dinlerken şuna dikkat ediyorum artık; dertlimiz sadece anlatıp rahatlamak mı istiyor yoksa derman olacak bir çözüm önerisi de bekliyor mu?
Her derdini anlatanın derman aradığı yanılgısına düşüyoruz. Bazen sadece dinleyici olmak yeterli gelir yoksa boşuna kafa yormuş, yorulmuş oluyoruz.
Avrupa turuna çıkan bir arkadaşım anlatmıştı turdaki ailelerden biri çocuklardan küçük olanı restoranta unutmuşlar onu hatırlattı bu olay da. Anne babada sanmış, baba da annede. Epeyce uzaklaştıktan sonra tüm grup Restorana geri dönmüşler korku telaş içinde. işletmeciler polis gelmeden çocuğu aileye teslim etmemişler.
Lisede bir öğretmenimiz sınıftan biri hapşırdığında istisnasız “sağlıklı, mutlu, bol notlu yaşa” derdi tekerleme gibi.
Kim hapşırsa ilk aklıma bunu söylemek geliyor içimden *
Ne seçiyorsunuz? Elma, armut?
iletişimi, ilişkiyi kimin başlattığının devamında pek önemi olmaz yeterki gönüller anlaşsın.
Erkeğin başlattığı ilişkiler daha mutlu devam ediyor diye bir makale varsa gönderin okuyalım. Kadın cinayetiyle sonlanan evliliklerde ilişkiyi kadınların başlattığını düşünmüyorum.
Sanırım hepsini atlatmanın kolay yolu düşünsel anlamda esneyebilmekten geçiyor.
Kendi duruşumuz, çizgimiz bellidir ancak başkaları ile ilgili Olabilir, yapabilir, gidebilir, farklı düşünebilir, hissedebilir, yanlış anlayabilir vs. Gibi bakış açılarına sahip olunca hiç bir durum zor gelmiyor.
insanın yanıbaşında neşesine de acısına da gönülden eşlik edecek birisinin olmayışı en üzücü olanlarından biri olabilir.
Sürenin ya da yılların önemi yok Samimi ilişkiler içinde olmak önemli.