real madrid, iker casillas'ın kaptığı toplarla atak başlatmaya çalışıyor, -dur bi dk lan kaleci değilmiydi o?- bu işte bi yanlışlık var ama dur bakalım.
ya ercan taner kekeme yada canlı yayında donma var, aha rıdvan dilmen de tekrarlıyor söylediklerini. noluyor lan çok garip bir yayın izliyoruz sayın seyirciler. el clasico heycanı başkadır.
maçın özetini izledim de yayıncı kuruluş hep fenerbahçe'nin pozisyonlarına yer vermiş diyecekken birden aklıma geldi gaziantep pek pozisyona girememiş zaten. hehe şakacı seni, az kaldı taraflı yorum yapacağıdım.
politik veya fikirsel bazda hiçbir temel veyahut kıstas gözetmeksizin salt olarak kendi düşüncelerinin ışığında yorumlar yapan, doğruluğu kesin olmamakla beraber bilgiler aktaran/söyleyen/yazan kişilerdir. -kişi ne kadar bağımsız olabilir orası da ayrı bir mevzuat-.
bir oyuncunun takımın kaderini ne kadar değiştirdiğinin kanlı, canlı kanıtıdır bu takım. bir bakalım antepe cenk tosun'dan öncesi ve sonrası diye... (bkz: herşey güzel olacak)
ilk aşaması; ücretsiz chiplerle hayatında yer etmesi. ikinci aşama; zaman geçtikçe kazanma sevdası , hırs ve bağımlılık kazandırması sana. ve son aşama ise ücretli chiplerle kazanılmış bir alışkanlığın elden kaybedilmemesi, tabi bu kısımda alışkanlığını kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim diyorsun, bosch'a bir çaba nitekim ama ne fayda.
burda yazılanları okuyunca, insana sonradan eklenmiş bir duygusallık, bohem, bunaltı, sıkıntı ekleniyor sanki. vay arkadaş herkes mi dertli, hiç kimse de yok mu ben en kötüsünü beklerken daha iyi bişey oldu diye itiraf edicek. itiraf yani sonuçta herkes olumsuz bir anısını, unutmadığı sevgilini/eşini/dostunu yazacak değil ya. bu kadar mı uçuruma sürüklenen bir toplumuz anlam veremiyorum, okudukça şükrediyorum ama halime. yaşasın hakan şükür.
çirkefti, bencildi, hakemi kandırmaya yönelik hareketler yapmaya meyilliydi belki ama oynamak istediği zamanda hakkını veren bir oyuncuydu... tüm bunlara karşın, hemen hemen avrupa kupalarına katılan düzeydeki tüm takımların kadrolarında kesinlikle görmek isteyeceği cinsten bir oyuncuydu kendisi, gitti-gönderildi yada neden-sonuç olaylarına hiç girmeyeceğim ama böyle bir adamı gönderiyorsan da yerini dolduracaksın arkadaş. hatta göndermeden önce adamı kadrona alıcaksın ki aciz duruma düşüp her istediğin oyuncuda yüksek fiyat çekmesinler sana, nasılsa mecbur keriz al sana 5 yerine 10 demesinler. yeri dolmadı hala galatasaray'da ha dolması gerekiyor mu bilmem ama, asıl düşündürücü olan şey ise önü dolmadığı sürece galatasaray taraftarının sabrinin şuursuz ataklarına daha ne kadar katlanabilecek olduğudur.
Feridun Düzağaçın yaşadığı ülkede bir insan utanmadan nasıl duygulanır, o kadar depresif ve bir o kadarda müzikal ezgilerle süslenmiş şarkılara sahip ki dinledikçe dinleyesi geliyor insanın, takibine takılıp konser konser gezdirtiyor insanı... adsız duyguların tercümanı, kelime oyunlarının babası.
olsa olsa kitapçık olur sözlük yazarlarının entrylerinden yada hayata atıflar diye bir külliyat çıkabilir bu entrylerden, zira özgün bir konuyu ele almayıp, içerik olarak mevzu bahis olunan bir konu üzerine görüş belirtmek için kullanıyoruz sözlüğü, kullanıyoruz diyorum çünkü bende bunu yapıyorum bu entry'mde de olduğu gibi.
anketçileri unutmuşum, sözlük-anket antolojisi de yapılabilir.
yakışıklılık ve futbolculuk, güzellik ve yetenek, kuşkusuz spor dallarının izlenmesinde-finanse edilmesinde veyahut kulüpsel açıdan bakarsak reklam gelirlerinin tavan yapmasında çok büyük bir etkendi bir zamanalar. -di li geçmiş zaman kullanıyorum zira yeteneğin daha baskın olduğu günümüzde eşine benzerine pek rastlanmamaktadır bu durumun, zira david beckham bu işin kaymağını yakışıklılığıyla götürmüştür, real madrid'de oynayabilecek kadar yetenekli miydi? -kendi döneminde- tartışılır tabiki de, ama real madrid gibi hazırlık maçı turnesine çıkan bir takım için muazzam bir malzemeydi kendisi. manu'da zaten kendini ispatlamıştı diyebilirim ama bu yeteneksiz olduğu anlamına gelmez, belki de kalsa herşey onun için daha farklı olabilirdi. sonuç olarak David Robert Joseph Beckham endüstriyel futbol için bir piyondur, ve öyle olmaya devam edecektir.