tüm işlerin biter, hatta tüm işlerin ilk kez mesai kavramından sana zamanlar artıracak seviyede erken biter.
bahar o kadar güzeldir ki, tek yürümenin suç sayılması işten bile değildir diye düşünürsün.
bir "hadi" demeni bekleyen onlarcayı hiçe sayıp,kimseler rahatsız etmesin diye telefonunu kapar, en yalnız hissettiğin kalabalıkların
içinde ellerin cebinde yürürsün yürürsün.
Baharın çarptığı insanlar vardır, kimsede aradığını bulamamışlıkları da hep maziye sigara yaktıranların suçu.
kötü hissetmek: kimseler, arkadaşlar, herkesler
ölü bir iktisatçının kaderini özetler
öldü ve bütün mağazalar açıldı
doğru anlamak diye buna derim
binadaki çaycıyla aynı partiye oy vermiş patronun bildikleri:
“bütün reklamlar doğrudur ve asla güvenlikçiyle göz göze gelme”
otomatik kötülük ve alttan ısıtmalı; alışınca yani
akşam oldumu işler karışır
yollarda kendi kendine konuşursun
dalgınsan hep biriyle karıştırılırsın
dizlerinden duyarsın, omuzçukurundaki su
devlet çucuum, bir artı bir çocuum, şehirdeki yetimim
seni sonsuza kadar sevdim
sen yokken gözyaşların silindi
işimiz, tek hünerimiz bu
kesinlikle tek başına deneme ama
öyle olmaz! öyle olmaz!
yakıcıdır, bir fazlası yıkar; boğucu daha derini
dans edemeyen dansçı kız biblolarına bakmak
sonsuza kadar dans edemez bilimi: işimiz bu
dünyanın en temiz evinde
bir yoldaş su içer, dünyanın en temiz bardağından
hiçbir şey karıştırılmaz ve şimdilik çörekler tazedir
işimiz, hünerimiz: gözyaşlarını silmek
bazı kitap yapraklarından koparıp koparıp da
pörsümüş gri pijamayla adi sünger yataklara kapandığında
dansçı kız biblolarının, dansçı ama hareket edemiyor
o bile ağlamaz senle, dene bak
söylemek, işimiz bu.
taklit bir gökyüzünün altında at koşturmak
gerçek bir süvarinin aklını taşıyarak
kolay değil, atlar şampiyon olur, gerisi unutulur
o çirkin, geçkin bakirenin
oyuncak tabancası doldurulur
gözyaşları nasıl ama birincilikle akardı
kötü hissetmek: kimseler, arkadaşlar, herkesler
henüz kusursuz tek saniye düşünemedim
ama tam iki kere, tek saniye eksiksiz
seni sonsuza kadar sevdim
Iyi doneminde 35 sutla 81 sayi atabilen bir makineydi, birakirken 50 sutta 60 sayi atmis olsa da kobe birakti be kardesim kobe gitti ve bi donem bitti.
Duncan -garnett- Nowitzki- air canada da bu senenin sonunda birakirlar ve bir çağ kapanir. Oturup yaslanmisim dusuncelerine dalinabilir.
"rastlantıların, sadece rastlantıların söyleyecek bir sözü vardır bize. gereklilikten doğan, olmasını beklediğimiz, günbegün yinelenen her şey dilsizdir. sadece rastlantılar bir şeyler söyler bize."
diyerek bu akşam rastlantılarıma sigara yaktırmıştır.
Lemarcus gittikten sonra dibi soyle bir yoklar diye dusundugum portland'i play off potasinda tuttu tek başına.
Ne curry estetiği ne de westbrook yirticiligi olmasa da ligin en iyi guardlari arasinda artik kendini kabul ettirmeye baslamis durumda. Spot isiklarini uzerine cekebildigi gun degeri daha iyi anlasilacaktir.
yaklaşık 3-4 aydır okulun temizlik görevlileriyle olan mücadelemi nihayet bu akşam kazandım sözlük.
haftada 3 akşam işten çıkıp istanbul trafiğinde 1 saati bulan yolculuğum sonrası okula varıyorum ve istisnasız her akşam tuvalete doğru hareketlenip giderken kapıyı açmamla temizlik görevlisiyle yüz yüze bakmamız bir oluyordu. her seferinde mi aynısı olur lan. bir gün mü sekteye uğramaz ne ben erken gidiyorum ne adam geç kalıyor. kapıyı açıyorum ve temizlik var lafını duyup başlıyorum dolan babam dolan öteki tuvalete.
bugün erken çıktım işten, saati kontrol ede ede gittim okula ve ben tuvaletin kapısnı açtığımda daha 7 dakika vardı 19:00'a. aynanın karşısında saçımıza sakalımıza şöyle bir bakalım derken de biraz oyalandım. çıkarken de o mihteşem karşılaşmayı yaşadım. benim gözlerimin içi işemenin verdiği huzurla parlarken, pos bıyıklı abimiz keserin de sapının da döndüğünü hissetti ki, buruk bir yüz ifadesi ve selçuk'ın frikik attığı volkan gibi bakakaldı.
Burada yazilan ve istisnasiz hepsi buram buram aşk ajitasyonu kokan uzun yazilari okuyup, vay mal diyip kiziyorum soyle bir. Sonra da teselli mesaji yaziyorum. Bi degisik insan oldum ciktim anlamadim.
Kendi türüne en acimasiz davrananin insan olduğunu bir kez daha gosteren durum.
Toplumun bu suriyelilere olan yaklasimina baktıkça insanligimdan utaniyorum. Daha 100. Yilini doldurmamis bir ülkenin vatandasiyiz, ulkenin kurulumunda yasanan fakirligi cok uzaktan degil dedelerinden ninelerinden dinlemis bir nesil her gun sokaklarda geziyor ve hic bir seyi anlayamiyorlar, hic bir hosgoruye sahip degiller. Vatansizligi, kaybedilen esi dostu akrabayi gectim evsiz kaldigini düşün sadece bir an icin bu geceyi disarida gecirmek zorunda olduğunu düşün. Insan gercekten acimasi bir varlik.
Modern zamanlarda masanin ustune konulan iphone6, marlboro ve araba anahtari ile anlasildigi dusunulse de oyle degildir gencler. Belirtmek icin geldim gidiyorum caav.
"gel senle bir hatıra fotoğrafı çektirelim "cümlesi hakaret,alay ,aşağılama içerebilir mi bugün öğrendim sayın sözlük.
geceden ufak ufak ağrıyıp, bir ara sırf ağrısına sebep uykudan uyandıran dişim, bugün ofisimizin neşe kaynağı oldu.
sabah kalktığımda sol yanağımın bedenimden istediği özerkliği derin sızılarla hissetmiştim, insanoğlunun hayın ve fırsat kollayan yanlarını görmem için ise bugün ofise gitmek zorunda olmam yeterliydi.
aa dişin mi şişmiş,
20'lik diş mi ,
antibiyotik al iltihap kana bulaşmasın gibi bir kaç zırvalamanın peşi sıra hadi bir hatıra fotoğrafı çektirelim, sen ben ve dişin espirileri...
Şüpheye mahal kalmamakla beraber insanoğlu fırsatçıdır, kıyıma en yakınından başlar.