(bkz: ) Prestij, yıldızlar arası uzay sahneleri, Mr. Nobody, The machinist, glass izlerken ben.
Keşke biraz zeki ya da olur ya bazı insanlar böyle ince ayrıntıları filan anlayan, gözlemci böyle işte anladınız onlardan olsam. Ama şu mr nobody'i babamda dahil çok anlamayan olmuş yani sanırım salak değilim. Neyse filmi bi ara tekrar izlemeyi planlıyorum ta ki anlayana kadar :D
Spliti izleyince de böyle bi insan garip oluyor. Böyle bir anda kendini kaptırmalar, tuhaf bakışlar, duvara doğru dönüp kahkaha atarken bir anda durup ciddileşmek ve ciddi ciddi bakmak, hemen onedio psikolojik rahatsızlık testleri çözmek. Hani havam kime? Kendi kendine mal mal hareketler can sıkıntısından neyse böyle insanlar genelde hani kendini bir anda filmde hissedip tavırlara giren ya da bir film karakteriymiş gibi davranan insanlar biraz daydreamer dediğimiz gruna giriyor. Bu karantina günlerinde belkide en sıkılmayacak insanlar olabilirler.
Okulların olduğu zamanlar sık sık yaşadığım durumdur. Okulda sırada otur, sonra tenefüste arkadaşının yanına git onun yanına otur ya da kantine git orada otur, eve gel ders çalışmak için masana otur, sonra yemek yemek için kalk sofraya otur, dinlenmek için telefonu alıp koltuğa ya da yatağa otur. Bütün günümün oturarak geçtiği günlerde yaşadığım ağrı.
1-2 ay önce evin önündeki bime giderken kapının önünde aşırı tatlı, cılız mı cılız, sevecen mi sevecen, minnak yavru ama biraz büyümüş bir kedi gördüm. O kadar kendini sevdiriyordu ki adeta bir insan gibiydi kerata. O an o kadar kalbim ısındı ki. Her okuldan dönerken ve giderken onu görüp öyle gidiyordum. Hiçbir zaman bimin önünden ayrılmıyordu. Orda oturuyordu bütün gün. Bir gün soğuk yağmurlu bir kış akşamı arkadaşımdan dönerken içim çok acıdı. Hava buz gibiydi. Eve götürmeme annemler asla izin vermezlerdi, genede yüreğim dayanmadı onu orada bırakmaya. Yan binada kedisi olan bi yaşlı teyze kediyi görünce bana havlulu kutu ve mama verdi. Bende kediyi kutuya koyup binaya götürdüm. Altta depo gibi bir yer vardı oranın merdivenlerine koydum. Her sabah ve akşam onu görmeye beslemeye gidiyodum. Mama ısıtıyordum. Pss pss dediğim anda fırlayıp bacağıma sürtünürdü. Aradan 1.5 - 2 hafta filan geçti yazı yazmışlar. Sayın kedi sahibi kediyi dışarı alın koku yapıyor filan diye. Onlara batan bu koku nedense ne bana ne babama nede ablama gelmişti. Ki apattmanın kapısı hep açık. Sonra kutusuyla beraber evin hemen önüne koyduk. Bu sefer içeri giremeyeceğini anlayınca gene eski yuvası bimin önüne gitti. Bende kutuyu, mamasını oraya koymaya başladım. Aradan biraz zaman geçti ve bir gün sadece bir gün onu görmeye gitmemiştim. Sonra giderim diye erteleyip durdum. Akşam olunca gittim bakmaya. Yerinde yoktu. Kutusuda yoktu. Pss pss dedim kimse fırlayıp bacağıma sürtünmedi. Bimin kasiyerine sordum. Biri ben bakcam deyip götürmüş. Kim, çocuk mu yetişkin mi evine mi götürdü. Hiçbirşey sormadım. Şimdi üstünden 2-3 hafta geçti. Mırnavı sahiplenen her kimse aşırı şanslı. Ve istemeden kıskanmadan edemiyorum. Ama artık onun için çok mutluyum. En azından bir yuvası, ailesi var. Ona benim ilgilendiğimin bin katını yapıyorlardır. Ben sadece mama, süt verip sevip gidiyodum. Artık onun için endişelenmeme gerek kalmayacak. Ama yinede seni çok özlüyorum be Mırnav ( evet adı buydu ) neden böyle basit görünen bir hikayeyi destan gibi anlattım bilmiyorum. Sadece benim için sıradan bir sokak kedisinden farklıydı o...
Güzellik olabilir, karakter olabilir, zeka olabilir, davranış olabilir. Ama mide bence en son sırada bile değildir. Allah aşkına hangi yüzyılda yaşıyoruz? Erkek kadının yemekleriyle hayatını geçirmicek, kendisiyle geçirecek. Yemek yapmak olsa olsa onun için bi jest filan olur. Olay erkeğin midesine düşkünlüğü anlatan bi ironi gibi bir şeyse ayrıdır.
Mutlu olduğu bir şeyi yaşı ilerlediği için insanların eleştirilerine göre hayatını şekillendirmeyip, bırakmayan cesur yürekli çocuk ruhlu adamlardır.
Not: Hepsi için geçerli değildir. Sırf oyun oynuyo diye bir kalıba sokmamak lazım insanları. xd
Mutlu olduğu bir şeyi yaşı ilerlediği için insanların eleştirilerine göre hayatını şekillendirmeyip, bırakmayan cesur yürekli çocuk ruhlu adamlardır.
Not: Hepsi için geçerli değildir. Sırf oyun oynuyo diye bir kalıba sokmamak lazım insanları. xd
Lana del rey-cherry, gods and monsters, white mustang, carmen, fucked my way up to the top.
Agbes Obel- words are dead.
Billie Eilish- bitches broken hearts.
Bonaparte- melody X.
Clairo- two hold u.
Scarlett Rose- dark times.
Egzon Selahi- one day.
Girl in red- i need to be alone.
Girl in red- we fell in love in october.
Harry Styles- sign of the times.
Joji- will he, demons.
Labrinth- Forever.
Lil Peep- save that shit, ghostboy.
The saxophones- if you're on the water.
Güncelleme: Keşfedeli çok olmadı ama cidden mükemmel bir şarkı daha buldum: heavenly