Forrest : Evet. Şey; Bilmiyorum. Bazen yağmur, yıldızlar çıkmasına izin verecek kadar duruyordu. O zaman güzel oluyordu. Gölde günbatımının hemen öncesine benziyordu. Her zaman suda milyonlarca yakamoz olurdu. Tıpkı o dağ gölü gibiydi. Çok berraktı Jenny. Sanki üstüste iki gökyüzü varmış gibi oluyordu. Sonra çölde, güneş doğduğu zaman, göğün nerde bitip, karanın nerde başladığını kestiremezdim.
Jenny: Keşke orada seninle birlikte olabilseydim.
Forrest : Oradaydın...
...
jenny ve ben köfte ile patates gibiydik...
Ben zeki bir adam degilim ama aşkın ne oldugunu cok iyi biliyorum.
ve daha nice güzel repliğe sahip olan, defalarca izlemekten asla sıkılmayacagınız,suratınızda kocaman bir gülümseme olusturan sahane bir film... **
zorla yeni sürümünü kurması için yaklasık 1.5 saat bekledikten sonra hayalkırıklığı yaratan program. halbuki ne kadar mesuttuk biz eskisiyle. ***
(bkz: katil olmak icin sebepler)
kestirme yoldan giderken denize düştüğüne üzülmeyip, " iy iki ayakkabılarım vardı da onlar suyu cekti. " diye sevinen temiz kalpli, acıksözlü yarısmacı. keske herkes o` nun gibi olabilse... *
...
Kendine iyi bak deme denmez saçma,
Kendime bakarim elbet sen hiç korkma,
Kendine kaliyor insan eninde sonunda,
Sen bize iyi bak tanrim sevdali kullarina.
kimlik sıkıntısı ceken insanların, kimliklerini bulmak için gittikleri bölgedir; nüfusun % 13'ünü göcmenler olusturur, baskenti barcelona dır.
(bkz: katalunya özerk bölgesi)
En iyilerimizin sonu genellikle kendi ellerinden olur
sırf uzaklaşmak için,
ve geride kalanlar
birinin onlardan
uzaklaşmayı neden isteyebileceğini
bir türlü tam olarak anlayamazlar.
Denizin üstünde ala bulut
yüzünde gümüş gemi
içinde sarı balık
dibinde mavi yosun
kıyıda bir çıplak adam
durmuş düşünür.
Bulut mu olsam,
gemi mi yoksa?
Balık mı olsam,
yosun mu yoksa?..
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmalı, oğlum,
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla.*
deniz olunmalı, coğu zaman sakin, bazen de dalgalı; ama hep huzuru barındırabilmeli icinde, mavisinde, yesilinde...
bir bardak kolanın içinde ortalama 5 kesme şeker bulunduğuna dair söylemleri ele alırsak yapılmaması gereken hadisedir; hatta şeker atmak bir yana, şeker atılmadan bile içilmemesi gerekir.****
anadolu illerinden birine giden tayyip top atışıyla selamlanıyormuş.
ikinci atıştan sonra yaslı bir kadın polise sormuş:
" niye ateş ediyorlar, evladım? "
polis açıklamış: "tayyip geldi de... "
" vah, vah... ilk atışta isabet ettiremediler demek... "