iki kendim varmış maviş anne
Biri benmişim biri mutsuz
Ben ölürsem maviş anne, mutsuz için
Dünyanın bütün sabahlarına bir bilet al.
Ben ölürsem mutsuza iyi bak!
"En iyi dövüştüğün gecelerdir
tüm silahlar sana doğrultulmuşken,
tüm sesler küfürlerini savururken hayalin boğazlanırken.
En iyi dövüştüğün gecelerdir
aptalların kahkahaları havayı sararken,
ölümün öpücüğünü aşk sanarken.
En iyi dövüştüğün gecelerdir
maç şikeliyken, seyirci senin kanın için çığırırken.
En iyi dövüştüğün geceler böyle bir gecededir
beyninden bin kara sıçanı kovalarken,
imkansıza karşı gelirken,
ve devam ederken her şeye rağmen." — Charles Bukowski
umutsuzluk da ağır yüktür biliyor musun? zaten bize hiçbir zaman hiç kimse sonsuzluğu vaaddetmedi. yani bu yeni bir şey değil. ve bence iyi bir şey değil sonsuzluk. sanki o zaman daha bencil insanlar olurduk.öleceğini bilmek aslında kim olduğunu hatırlatıyor insana. insan olduğunu hatırlatıyor..bir an her şey kötü gidiyor ve sen böyle bir cümlenin içine sıkışıp kalıyorsun. unutuyorsun yaşadığın güzel günleri. Bir zamanlar aşık olduğunu unutuyorsun.. Anneni unutuyorsun..çocukluğunu unutuyorsun..hayallerini unutuyorsun..unutma insanız. baktın unutuyorsun. baktın ümitsizlik seni duvara sıkıştırıyor. çık sokağa çaresizlikleri gör. çık yaşamak isteyenleri gör. işte o zaman boşalt ceplerini ver. üstünü başını ver. ellerini, ayaklarını,gözlerini ver. gülüşünü ver...öleceğini bile bile yaşamak hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamaktan iyidir. hayatın hakkını ver.
Yalnızlık unutuluyor, ayrılıklar unutturuluyor çünkü
Kalanlarsa bile bile ya sessiz ya deli
Öyleyse ben size hep Ali diyeceğim
Hikayenin gerisi zaten çok belli
Dertler zarifse vakit almaz teselli
Hoş geldin esvabımın cevabı, aklımın zamanı
Aşk bazen insandan çok evveli
Öyleyse ben size hep Ali diyeceğim
Aşk bazen çok Ali”