bugün konserine gitme şerefinde bulunduğum sanatçı. mütevazi ve adam gibi adam. en önden izledim farkettim ki sarkıları söylerken gülümsüyor. çok iyiydi, çok kusursuzdu.
onunla ilgili o kadar hayal kurarsın saatlerce fotoğraflarına bakarsın onun için gözyaşı bile dökersin ama karşına gelip senin yüzüne baktığı zaman sen bakamazsın, yüzün kızarır iki kelime dahi edemezsin. bir de çok kıskandığın halde karışamazsın ya o da çok acı.
konuktan konuğa göre değişen durumdur. zira beyazıt öztürk daha çok iyi sanatçıları değil prim yapacak konukları davet etmektedir. bana göre programın tek kötü yanı budur.
o kız bi gün kız arkadaşlarıyla oturur bi gün erkek arkadaşlarıyla oturur bi gün hepsi ile birlikte oturur. kime ne ? bu kadar yobaz olmayın kardeşim ya. cinsiyet ayrımı yapmayın.
dün akşam - çok yorgun olduğum - için uykusuzluktan ölürken elimle göz kapaklarımı açıp izlediğim dizi. bazı yerlerinde uyuya kalmış olsam da çok iyi bölümdü.
bana göre türkiye'nin yaşayan en iyi oyuncusudur. o mimikler, o gülüş, ağlayış fazla doğal. o'nu yakından tanımayı o kadar çok isterdim ki... bana hergün şiir okusun ben hergün dinleyeyim.
hâlâ anlamıyor musunuz gerçekten? sorun bi şeylerin değişip değişmediği değil birilerinin tınlayıp tınlamaması da değil. amaç bu uğurda mücadele edenlerin yalnız olmadığını göstermek, insanların tarafını belli etmesini sağlamak. yapan arkadaşlar belki somut bir şeyleri değiştiremezler ama en azından duyarlı olduklarını gösterirler.
onu kıskanırsın, ama karışamazsın
imkansız olduğunu bilirsin ama hayaller kurarsın.
o kadar hayal kurarsın ama yanına geldiğinde tek kelime dahi edemezsin.
yüzün kızarır, kalbin hızlanır ama hükmedemezsin kendine.
zordur, acı vericidir, ama sevmelerin en güzelidir.
türkiye türklerindir derken yalnız türk ırkı kastedilmez türkiye hem kendini türk hissedenlerin hem bu ülkede emeği olanların hem de türklerindir.
illa açıklama yapmak gerekiyorsa eğer.