ilk hoşgeldini benden olsun dediğim bitanecik arkadaşım yeni yazar kişisi .bir insan bu kadar şeker olabilir mi ? vanilya nasıl böyle güzel kokar? babam pasta yapmayı nerden öğrendi ?*
küçükken kalem arkasına kıçlarındaki delik sayesinde oturturduk .saçları ilk yeni aldığınızda keçeleşmemiş yumuşacıktır .yüzünüze sürterdiniz saçlarını öyle güzeldir ki o saçları yumuşacık. sonra zaman içinde kalem kutusunda pislenirdi .saçları o yumuşaklığını kaybederdi topak topak olurdu. yerine yeni bir tane alırdık . her renk saçları olan mevcuttu bende.ten renkleri esmerimsi yüzlerinde o salak gülümseme sabittir. hala satılıyor mu acaba ?
findik kurdu bernadan sonra en uyuz oldugum tip olmustur .hakikatten gereksiz bir tip . Dizide sempatiklik olsun diye yapmayin nolur cok egreti duruyor.agzina ayakkabi topuguyla vurmak istiyorum.
iş yerinde çok mutsuzsunuz yaptığınız iş değer görmüyor yada kendi performansınızı kanıtlayabileceğiniz sorumluluk gerektiren işlerde çalıştırılmıyorsunuz yada aldığınız ücretten memnun değilsiniz. haliyle kızgın ve tepkilisiniz. intikam soğuk yenen bir yemek olduğundan zamana yayarak hırsınızı almakta fayda var. size vereceğim bu zarar listesiyle yavaş yavaş intikamınızı alabilirsiniz.
1.sabah uyandınız tuvaletiniz var hafifçe, tutun. işe gelirken evde tuvaletinizi yapmayın zira iş yerinde sabah tuvalete girip iş verenin tuvalet kağıtlarını bitirim. elinizi korkak alıştırmayın bir sıçmaya 1 rulo tuvalet kağıdı kampanyası başlattınız.
2.çay, su içebileceğiniz ne varsa bol bol tüketin.şekeri bol kullanın. çayınızı alın içine minimum 5 şeker koyun. bir yudum alın ve soğumaya bırakın işiniz varmış gibi kalkın masanızdan yerinizde olmayın o çay soğusun. masanıza geri geldiğinizde çayınızın soğudunu söyleyin mızmızlanın bir çay bile içirttirmiyorsunuz diye yerine gelsin yeni çaylar. bu döngüyü mesai bitimine kadar tekrarlayın. bu sırada işemeyi unutmayın tabiki iki damla çişe bir rulo tuvalet kağıdı kampanyası devam etmekte.
3.çalışıyorsunuz bir sürü notlar alıyorsunuz. bol kağıt tüketin. evet çevreci bir hareket değil bu bakımdan üzücü ama amaç zarar vermekse duygusallığı bir kenara bırakın. yazın karalayın dosya kağıtları köpeğiniz olsun. bir sürü arkalı önlü fotokopiler çektirin .
gereksiz yere yanlış basımlar yapın. harf hatası yüzünden çöpe atılmak zorunda kalıcak tüh. renkli fotokopiyi özellikle tercih edin .
4.klimalı bir ortamda çalışıyorsanız kıçınızdan ter aksa dahi o klimayı sürekli çalıştırın. klimalar çok enerji tüketir. elektriği güzel kullanmalısınız. her türlü elektrikli ofis malzemelerini özenle kullanın . bilgisayarınız sürekli açık olsun. yazıcı sürekli çalışır vaziyette olsun . bu hem iş yerinde çalışır gözükmenize neden olur hemde fazla enerji kullanmak zarara sebebiyet verir. elektiriği hoyrat kullanmak çok önemli. tuvalet ışıklarını hep açık unutun mesela .(fotosel lambalar buna izin vermiyor artık maalesef çok üzgünüm. )
5.sıra geldi öğlen yemeğine . evet günün en önemli zamanı. eğer benim gibi sayılı yemek siparişiyle çalışılan bir yerdeysiniz yaşadınız. siz herşeyden bol tüketin. iki kişilik yemek alın yemeyin .yemek yetmesin .yemek yiyemeyenlere dışardan yemek söylemek zorunda kalsınlar. bol bol ekmek alın içecek alın ne çeşit yemek varsa hepsinden alın . bol kepçe aman elinizi korkak alıştırmayın. çok zarar ziyan evet bende üzülüyorum ama intikam için maddi zarar vermek ve göze batmamak için bunlar şart. yiyemediğiniz yemekleri sokak köpeklerinin filan yediğini hayal edin belki bir nebze içinize su serpilir.
6.akşama kadar bu şekilde takılmaya özen gösterin .sessiz sakin ama zarar verici.
edit: bu yazdıklarım maddi küçük zararlardır. bu kadar kızgınsanız ya istifa edin yada patronu dövün.
iş verene açık açık bu işi yapmam deme yerine gizliden onun dikkatini çekmeden işleri aksatma veya en ağır şekilde uzun süreye yayarak yapmaktır. seni kullanan ve hakkını vermeyen sonradan görme iş verene verilebilecek zararlar listesini az sonra açıklayacağım bekleyin.
seksi seksi kıyafetler giyip kocamın etrafında sürtüne sürtüne gezinecek olursa üstüne yırtıcı bir köpek salmayı düşündüm az önce. o nedenle ilerde köpek beslemeyi düşünüyorum. ne olur ne olmaz.( yazar kişisi halüsinasyonlar görmekte çizgi film dünyasından henüz kurtulmamaktadır.)
evin küçük kızı nihalden başkası olamaz böyle güzel duygulu çalan. yoğun duygusal geçen bir gece ardından nihalciğim duygularının bir yansıması olarak piyanonun başına oturur çalar çalar çalar. ev halkıda yatmak üzereyken yataklarında uyumayıp bu müzik eşliğinde hayallere dalarlar.
afedersiniz ama' ayyy götüm'.
ulan biz gece biraz geç yatıyoruzda anne tırsmasıyla televizyonun sesi geliyor heyheylenmesin diye kısık izliyoruz. öyle değil piyano televizyon sesine bile alt kattaki komşular duvarları yumruklar, anne çıldırır siz ne biçim evlatsınız gece yatmak sabah kalkmak bilmiyorsunuz diye olay yaratılacak evlerde yaşıyoruz. benim annem olsa o piyanonun fişini çeker nihalinde bunalımına' siktir git yat zıbar gece gece yaptığına bak götümün kenarı hallere bak hele gerizekalı 'der.
koyiyim nihale.
patlamış mısırları avuca doldurup dilinin ucuyla bir tanesini tutup ağza gelmesini sağlamak.patlamış mısır tanesi tükürükten dolayı dil ucuna yapışıyor ve adeta iguananın dilini uzaktaki bir böceğe fırtlatması gibi patlamış mısır yiyorsunuz eğlenceli birşey.*
'uzaylıyı gördükte boku kaldı afedersin' dememe yol açan kendi kendime düşünüp kendi kendime gider yaptığım düşüncedir. ama insan içten içe merak ediyor. nasıl olur lan acaba ?
şuan yaşadığım olaydır. geçmiyor vicdansız saat mahsur kaldım . çıkamıyorum . vicdansız zalım saat mutluyken ne de çabuk geçersin ama . ( yazar burada einstein ın izafiyet teorisini birkes daha anlar tastikler )
bu program için gerekli malzemeler şöyle sıralayabiliriz:
1. çirkin bir kadın
2. ona yol gösteren bu işlerde tecrübeli program sunucusu
3. diyetisyen
4. bol kaslı dar bodyli spor hocası
5. psikolog
6. şov boy bir dişçi
7. kırık hafif yumuşağımsı bir kuaför
8. gereksiz pahalı olan bir butik sahibi modacı
malzemeler tamamsa elimizdeki çirkin kadını bir hafta bunlara yoğun şekilde mağruz bırakıyoruz. sonra programın sonuna kadar bu kadının yüzünü göstermiyoruz .ailesi endilşeli bir şekilde stüdyoda bekliyor .kapı açılıyor kadın içeri giriyor. kadını boyayıp allayıp pullayıp pavyon şarkıcısı gibi yapıyorlar.
genelde sıkıntılı anlarda ortaya çıkan durumdur . tırnaktaki ojeyi kemirirsiniz ağzınıza oje parçacıkları gelir yarı tükürür yarı yutarsınız. tırnak yemekle kıyasıya kapışır.
edit: bahsedilen oje şişe içinden değil tırnağa sürülmüş kurumuş 1 günlük nurtopu gibi olan ojedir.kokusuz ve katıdır.
duyulduğu anda akılda farklı çağrışımlar yaratan şarkılardır.
örnek vermek gerekirse az önce duyduğum bir şarkıyı paylaşmak istiyorum.
banu zorlu-dik dimdik ayaktayım*
gerçekten seven insanların düşünmeyeceği ihtimaldir. sevgi ihtimaller üzerine var olan bir şey değildir. bunu diyen birine söylenecek çok az şey vardır. gerçekten hiç sevmemiştir bunu düşünen insan.
yüksek sadakatin tamda bu duruma uygun şarkısını paylaşmak isterim;
sürüklenip gidiyorum
rüzgarının tam önünde
bir batıp bir çıkıyorum
ihtimaller denizinde
bırak beni boğulayım
gözlerinin tam içinde
dibe vurup dağılayım
ihtimaller denizinde ...
şuan içinde olduğum durumdur. hayat değişir .yine yukarılardan iteklediler tekmelediler düştüm hissi yaşamaktadır şahıs. hayatın tadının iğnesiz bir şırıngayla çekilip geriye acı kötü ne varsa kalması hissidir. tüm bunlardan ötürü kişi bir daha gülemez .yanaklarda kırık aynalar vardık artık gülerse kanar.gülmeye korkar insan. mutlu olmayı suçluluk gibi görür.
ayrılık şarkılarında şarkıyı söyleyen elemanla klip kızının münakaşa yaşaması sonucu rol icabı kız bişeyler saydırır filan.dudak okumaya çalışırım hep ama genelde yabancı kızlar oynuyor anlamıyorum.herhalde basıyorlardır kendi dillerinde küfürü.
bazen gelen istektir.hiçbirşey söyleyemezsiniz.o konuşur sizi kırar incitir. susarsınız .öyle laf çevirmek size göre değildir .zaten sevmezsiniz ağız dalaşını. işte tam bu anda ortaya çıkan istektir. kolunu bacağını hart diye ısırıp koparıp yere tükürmek istersiniz etini.ancak öyle öfkenizin dineceğini hissedersiniz.
kuzey güney dizisinde kuzeyin çaldığı sazdır .markasını bilmiyorum. bir ağaçtan yapılmış* ama cinsini bilmiyorum (*: einstein mod off). cemre hediye etmiş buna bu ayşegül almış zannetmiş çalmış filan .saz çalmayıda hapiste öğrenmiş. sonra cemrenin aldığını öğreniyor. saza dokunuyor cemreye dokunuyor gibi .tellerini öpüyor filan. bir adam vardı hatta siyaset meydanında alt yazı geçmişlerdi sazıyla sevişen adam diye aklıma geldi .ilginç değil mi .güzel çaldığı için diyorlardı tabi ki ama yani teknik açıdan zaten sevişmesi olamaz. zorlasa belki olur mu?.neyse işte bildiğin saz .
'şuan hala eski tasarımdayım .iyi bişey değil mi ya geçmesek mi ki acaba ? ben geçmesem de birgün zorla geçirtecek zall biliyorum ühü. korkuyorum ben.' serzenişidir.
film belirli bir konu çerçevesinde gerçekleşirken(güzel kız aralarında bir flörtleşme başlayan ümit besen ) hem şarkıcı hem mahçup ümit abi filmin klibal görüntüleriyle şarkısını söyler. sürekli piyanosuyla birşeyler çalar .dramatik sahnelerde en can alıcı şarkıları fon müziği olur kah ağlarız kah seviniriz ümit abiyle.
eğer her uğraşa rağmen aklınıza gelebilecek tüm kimyasal maddelerle böcekleri yok etmek için savaş açmanıza rağmen böceklerden kurtulamıyorsanız evinizin altında böcek yatırı vardır. yada ben artık buna inanıyorum. herşeye rağmen kurtulamadık delirme noktasına geldik ev halkı olarak fakat hala diğer dairelerden bize böcekler misafir olmakta evin dört bir yanını tavaf etmektedirler.bu nedenle artık evimizin altında böcek yatırı olduğunu ve her sene mübarek aylarda ( kalorifer böceği olduğu için kış ayları bunların mübarek ayları) evimiz ziyaretçi akınına uğruyor. öldürüyoruz evet ama hac yolunda şehit düşüyorlar sanırım .ulu böcek tanrıları onları kutsasın .
çünkü ukalalığın zekadan geldiğini düşünüyoruz ilk etapta. hani ukala burnundan kıl aldırmıyor demekki bunda bir özellik var,' bu kadar neyine güveniyor bu ?' gibi bir düşünce beliriyor kafada. he genelde içi boş gerizekalılıktan ukala olanlar var; kendini bir halt sanmaktan gelen bir gereksiz içi boşluk, özgüven patlaması, kasıntı tipler çıkıyor bu arkadaşlar o ayrı. ama bir bayan olarak söyleyebilirim ki iddalı olan erkekler herzaman çekicidir. çünkü kadınlarda göz önündeki ulaşılmaz gibi görünen şeyleri elde etme ona sahip olma içgüdüsü var. elde edildiği taktirde kendini diğer kadınlardan üstün görüyorsun çünkü. aslında olay erkek değil gördüğünüz gibi kadın yine kadına kendini kanıtlama çabasında . biraz manyağız sanırım .erkekler kadar masum değil kadınlar o nedenle çok kafayı yormayınız bu gibi şeylere erkek yazar arkadaşlarım.karışık yani biz de pek anlamıyoruz neyi niçin yapıyoruz.
