kendi fikirlerine tapan, savunduğu şeyin yanlış olduğunu fark etse bile sırf geri adım atmamak için hâlâ savunmaya devam eden insandır. kendi hâline bırakmanız gerekir ki yoksa sinirleriniz altüst olur. asla başka fikir kabullenmez, dediği dediktir. bi zeki kendisi sanar aq salağı.
fizikteki salınım hareketidir. yay sarkacı veya basit sarkaçla yapılır. eğer sürtünme yoksa sonsuza kadar salınım sürer. ayrıca düzgün çembersel hareketin izdüşümüdür.
entry'yi giren yazara bakarım fikirlerini az çok bildiğim bir yazarsa ne yazdığı bellidir zaten, eksi vereceğimi bilirim. ama yine de okurum. yazdıkları tahmin ettiğim gibidir, eksiyi basar geçerim.
özgecan aslan'ı, şule çet'i ve daha nicesini düşündükçe savunduğum önerme. o kızların o andaki çaresizliğini düşünsenize... yapacakları bir şey yok, şerefsizin birinin kendine hakim olmamasıyla tüm hayatınız kararıyor, psikolojinin altüst oluyor. veya o pisliğin işi bittikten sonra öldürülüyorsunuz. tecavüze idam gelmeli mi? bence evet ama hemen değil. ilkel yöntemlerle olmayacak. kana ihtiyacı olan insanlar, böbrek yetmezliği olanlar, lösemiler için ilik falan hep bunlardan karşılanacak. vücudu işe yaramaz hâle gelince de ölmüş olacak zaten. yok öyle öleyim kurtulayım. o da acı çekecek.
"benim hayatta istediğim hiçbir şey olmadı
bir seni çok istedim senin de için benle dolmadı
koskoca istanbul'da beni mi buldun be kadın
allah'ın belası bir adamım yanımda kimse kalmadı."
ikisinin de bağnaz, dediğim dedik farklı fikirlere kapalı olmasıdır. ikisinin de at gözlüğü takmış bir ideolojinin köpeği olmasıdır. ikisinin üstünkörü olarak bildiği şeyi ölümüne savunmasıdır. zira gerçekten araştırsalardı biri islamcı değil müslüman, diğeri de kemalist değil atatürkçü olurdu.
"keşke ölsen de rahatlasak."
"allah belanı versin de kurtulsak senden ailece."
"lanet olsun senin gibi çocuğa."
anneme bakarak: "çok güzel bi orospu yetiştirmişsin." kazandığım başarılarda ve yaptığım iyi şeylerde babamın, onu sinirlendirdiğim zaman annemin çocuğu oluyorum.
huzuru bozanın benim olduğunu düşünüyor benim, annemin ve kardeşimin ondan nefret ettiğini bilmeden. sürekli bana böyle davranıyor çünkü ben daha fazla ezilmek istemiyorum onun karşısında. annemle kardeşim hep susuyor tabiri caizse itle çuvala girmemek için yutuyorlar tüm yaptıklarını. ama ben sessiz kalamıyorum. ilk defa kendisine karşı gelen biri olduğum için kaltak ilan ediliyorum anında. ama geçecek biliyorum, allah mazlumun ahını yerde bırakmaz.
en sevdiğim fiziksel özelliklerimden biridir. tek sevmediğim yanı bir kere güneşe çıkınca kızaran/kararan yerin tekrar kendi rengini almaması. iki yıl önce gittiğim tatilin hâlâ izlerini taşıyorum vücudumda, rengi açılmıyor.:(