bugün bi öğrencim yanıma geldi ve parmağındaki burun pisliğini koluma sürüp, gülüp yanımdan koşarak uzaklaştı. *
sonra yok öğretmenlerin şöyle tatilleri var yok yatarak kazanıyorlar bikbik de bikbik.
bu işin komik tarafı tabii, onun dışında her gün 25 tane veletle başetmek, kıllarına zarar gelmesin diye sürekli diken üstünde durmak, iyi bir eğitim verebilmek için sürekli okula erken gidip hazırlıklar yapmak, gece gündüz, özel hayat demeden saçma sapan şeyler için arayan velileri idare etmek, illet bir müdürün isteklerini sorgulamadan yerine getirmek mecburiyetinde kalmak, müfettiş gelecek telaşıyla sürekli panik havası içinde olmak, her şeyi geçtim o kadar çocugun sorumluluğunu tek başına üstlenmek, hakikaten kolay değil. kolay gibi görüküyor ama değil. valla bak değil. gel beş dakka dur sınıfımda anlarsın ne demek istediğimi.
ama her şeye rağmen güzel şey öğretmenlik. aradan uzun zaman geçince eski bir öğrencinle karşılaştıgında sana sarılıp 'öğretmenim seni çok özledim' diye ağlıyorsa geri kalan hiçbir şeyin zerre önemi kalmıyor.