vektörel tabanlı grafik çizim programıdır. bu zamana kadar başlığı açılmaması çok garip.
ilk zamanlar corel draw ile uğraşırken linux işletim sistemine geçince inkspace öğrenmek farz oldu ancak öğrenmesi biraz zaman alıyor belirteyim, hala öğrenebilmiş değilim. kullanmaya başladığımda vasat bir program gibi düşünsem de corelde yapabildiğiniz çoğu şeyi yapabiliyorsunuz fakat daha basit bir arayüzle. bunun yanında klavyeyi iyi bir şekilde kullanmak şart, kısayollara corelde olduğundan daha fazla ihtiyacınız oluyor.
artı yanları ne olabilir dersek, genel kullanıcı için sanki pek olumlu yanı yok. bence hala corel daha iyi, bu program sadece bir alternatif. ancak yaptığınız çalışmaları satacak olursanız corel draw ı lisanslı olarak kullanmanız gerekiyor çünkü telif hakları gereği lisanssız program kullanıyorsanız ücret talep ederler. inkspace tamamen free olduğu için böyle bir dert yok.
Yapılmaması gereken terbiyesizliktir. Ortalama bir sözlük kızı dertlenip sigaraya başlamıştır, canı sıkıldığında bir tane yakıp keyfine bakar. Siz olup olmadık davranışınızla onun keyfini yarıda kesmeye ne hakkınız var? Bu ne samimiyet ki onun sigarasından içeceksiniz, ayıp ya. Bence ayıp.
-gel şuraya oturalım istersen
-tamam olur, ne söylüyoruz
-ben biraz açım, iskender mi yesek
-ama ben diyetteydim, bana fazla gelir sanki
-peki o zaman sen istediğini söyle
-hmmmmmm....
-evet karar verdin mi?
-ben de iskender söylüyorum mavi..
ortalama bir sözlük kızı kilolarından şikayetçi olduğundan dolayı yesek mi yemesek mi kararsızlığı yaşanır, fakat sonra ikna olarak iskender yenir, sigara eşliğinde çay içilir, akşamüstü manzarası seyredilir, sanılanın aksine sözlük muhabbeti fazla olmaz, çünkü kısıtlı zaman içinde konuşulacak şeyler fazladır.
televizyonu açtım karşımda takım elbiseli adamlar 4 satır birşey okuyup yerine geçiyorlardı, biraz kulak verdim dediklerine, okudukları şeye göre her şeyi türk milleti için yapacaklarmış ilke ve inkılaplara uyacaklarmış, sonra da namus şeref sözü verip yerine oturuyorlar vay be adamlar göz göre göre yalan söylüyorlar bilmemkaç milyon kişinin önünde, ben bu kadar organize yalan görmedim ama dikkatli izlediyseniz onlar da farkında bu durumun, lise son sınıf öğrencisinin okulun son günü gibi bitse de gitsek havasındalar.
şu saatte ben sıcak yatagimda yatarken bazılarının sınav salonlarında karnına ağrı saplanması, heyecandan ter basması, az sonra gozetmenin başla demesiyle sınava başlayacak binlerce öğrenciye allah kolaylık versin. kolay degil.
zamanında osmanlı tarafından getirilip plevne savaşına katılmış bir doktor olup, gösterdiği başarısı nedeniyle madalya verilen, ancak sonrasında çanakkale savaşında anzaklar safında yer almış kişinin çıkarmış olduğu kitaptır.
çanakkale savaşının bir bölümünde ateşkes verildikten sonra doktorlar savaş alanındaki yaralıları toplamaya başlarlar. bir türk asker in karşı saftaki bir doktorun göğsünde osmanlı madalyası olduğunu görünce "vay hain" demiştir. fakat işin aslı öyle değildir.
yaptığımız işin kalitesi kişiliğimizi yansıtır. insanların yaptıkları işin kalitesine bakarak nasıl biri olduğunu anlayabilirsiniz. bunu topluma endekslediğimiz takdirde toplumun kalitesini de ortaya koyabiliriz. örneğin türkiyede pazar esnafının müşteriyi nasıl kandırsam diye düşünmesi veya evinize gelen ustanın baştan savma tamirde bulunması, yapılan yolların ertesi sene tekrar bozulması, öğrettiğiniz derslerin, verdiğiniz eğitimin gerçek hayatta hiçbir işe yaramaması, toplumun genel kesiminin iş yaparken yalnızca cebine girecek paraya bakması o ülkenin karakterini ortaya koyar.
4 şubat tarihinde başlamış 4 etaplık bisiklet turu.
çölün kavurucu sıcağı altında dümdüz kaymak asfaltlarda gökdelenlerin yanından geçerek ufak şehirde tur atılan bir yarış olma özelliğinin yanında para olduğu için en baba bisikletçileri de getirmişler. aynı zamanda fransa bisiklet turunun organize eden şirket düzenlediği için biraz önemli. tabi ki sezonun açılış yarışlarından biri ve sporcular kendini görme fırsatını da yakalamış oluyorlar. çoğu bisikletçi için antrenman olma özelliğinde.
ilk etabı mark cavendish aldı, bugün de okyanus ortasındaki palmiye ağacının en ucundaki atlantis hotelin önünde biten etabı ise az farkla elia viviani kazandı. bana kalırsa yarınki etap belirleyici olacak ve turun galibi ortaya çıkacak.
ingiltere'nin thames nehri üzerine yapılacak olan projedir. bisiklet kazalarını önlemek ve trafiğin yüzde 25 ini oluşturan bisikletlilerin güvenliğini sağlamak için nehrin üzerine 1 milyar dolara yapılacaktır. ancak geçişler bedava değil, 2.3 dolar.
uluslararası çapta engellilere yönelik sosyal girişim.
toplumdaki zihinsel engelli insanlarla, gönüllü olarak bu projede yer alanları eşleştirerek onları topluma kazandırma ve hayat kalitesini arttırma gibi amaçları vardır.
türkiye'de yeni yeni büyüyen bu oluşuma katılanlara sertifika verilmektedir, üniversite öğrencileri için ise bu sertifikanın önemi büyük; amerika'da kennedy ailesi bunu desteklediği için bu projede yer alıp erasmus yapacaklara ekstra avantaj sağladığını duydum.
bunun yanında meslek olarak da bu işi yapıp para kazanabiliyorsunuz.
yaklaşık 50 yıl önce gerçekleştirilen atlamadır. Felix'in ilham aldığı kişi yapmıştır ve helyum balonuyla atmosferin stratosfer katmanına çıkıp atlamıştır.
yaptığı açıklamada ilgimi çeken şu oldu; "atlayışımın ilk saniyelerinde elbiseme baktığımda hic oynanıyordu, havayla temas etmiyordum, sanki havada asılı kalmıştım"
Trek markasının ürettiği dünyanın en hafif bisikleti. Ağırlığı sadece 4.6 kg inanılması güç ama kadrosunun ağırlığı ise sadece 600 gram.
Bu çok hafif ben guvenemem diyorsanız firma buna güvence vermek için dünyada en fazla bu bisikleti teste tabi tutmuşlar.
Gerçekten müthiş.
dünyanın sayılı kaliteli outdoor giysi ve ekipmanları üreten bir firma. bunun bir üstü the north face oluyor bence.
bir ay önce mckinley marka bisiklet çantası aldım, bu kadar sağlam olduğundan haberim yoktu, sonrasında internet sitesini dolaştığımda ise heriflerin ne kadar lokal çalışıp sistem kurduklarını gördüm. bir tişört incelerken tişörtün üzerinde yazılar dikkatimi çekti, okuduğumda ürünün hafiflik derecesi ve yumuşaklık derecesi olduğunu anlayınca beynimden vurulmuşa döndüm. türkiyede bunu yapan kaç firma var sorarım size? belki vardır da benim haberim yoktur.
neyse, genelde dağcılar için malzeme üretiyorlar, dünya çapında bir marka olduğu için ürünleri biraz pahalı evet. bunun sebebi de nano teknolojisiyle üretilmesiymiş.
dün kanallari gezerken rastgele denk geldiğim cnnturk belgeseli. hic dikkate almadiginiz nesnelerin aslinda nereden türediğini anlatan çok faydali belgeseldir bence.
bir de John diye biri var spiker onu öldürmek için ugrasiyordu.
istanbul'da bulunan spor giyim mağazası. koşu, bisiklet, kayak sporları için tişört, mont, pantolon, yağmurluk vs üretir. eurosport fransa turu izlerken konuk olan arda türkmen sayesinde haberim oldu, araştırınca kaliteli malzeme ürettiğini öğrendim. henüz gitmedim ama alışveriş yapınca da bilgilendiririm.
en büyük kayıplardan biridir. yapmak isteyip de cesaret edemediğin zaman başlar. ne kadar çok istesen de yapacağına inanmıyorsan adım bile atamıyorsun. senin elini kolunu bağlayıp oturtturan bu korkuların oluyor. eski azimli zamanlarını hatırlamaya çalışıyorsun ama bir bakıyorsun ki eline hiçbir şey geçmemiş işe yaramazın tekisin sen. belki inancını en çok bu düşünce parçalıyor.
kendinde güç bulamayınca erteliyorsun, erteliyorsun, erteliyorsun.
yüksek öğretim kurulunun yeni kararıyla birlikte beni heyecanlandıran uygulama. acaba puanım yetmesine rağmen yazmadığıma pişman olduğum bölümlerden birini seçip okusam mı diye düşünüyorum sabah sabah. enteresan.
gezenimizin ilk zamanlarında henüz yerküre oluşmadan ve ortada atmosfer kavramı yokken dünyadan boyut olarak biraz daha ufak bir gezegenin dünyaya çarptığı bilim adamları tarafından kanıtlanmıştır.
çarpışmadan sonra parçalanan ufak gezegen dünyadan ayrıldı ve dünyanın hemen yanında yer aldı. şuan bildiğimiz ay, işte o ufak gezegenin son halidir.
önceleri dünyaya çok yakın olan gezegen çekim kuvveti nedeniyle dünyanın dönüş hızını arttırmıştı. yerküre oluştuktan sonra da dünya üzerinde ciddi gelgit olayları ve şiddetli fırtınalara yol açtığını bilmekteyiz. * fakat zamanla ay dünyadan uzaklaşarak çekim kuvvetini azaltmıştır. bu da dünyanın dönüş hızını yavaşlatarak yerküre üzerinde doğa olaylarını daha az görmemizi sağlamıştır ve insan ortaya çıkmıştır.
ancak şunu da belirtmek lazım ki insan ortaya çıktıktan sonra da ay'ın dünyadan uzaklaşma eğilimi yok olmamıştır. bu da dünyanın dönüş hızının gün geçtikçe yavaşlamasına yol açıyor ve zaman kavramının değişmesine neden oluyor. yani 24 saatten oluşan gün kavramının ilerde değişmesi uzak bir ihtimal değil.
ancak günlerin her 100 yılda 0.2 milisaniye uzamasını dikkate alırsak bu entry i okuyanlar bunu göremeyecektir.
salcano'nun 2014 katalogunda yer alan fiyat- performans acisindan en iyi bisiklet diye söylenen modelidir. tiagra komponentlerinin kullanilmasi ve mavic jantlar bisikleti cazip hale getiriyor. şahsen salcano markasi bana hic sicak gelmiyor nedense fakat marka acisindan bakmadigim zaman alınası duruyor. simdilik söylenen fiyat 2.050 tl civari, bunun yaninda sitesinde shimano nun apex serisi kullanildigini gördüm, haliyle fiyati da 2.500 e firlamis durumda gözüküyor.