eserin genel özeti şöyledir;
evrensel insan hakları, her bireyin, hür ve özgür iradesi ile istediği dine inanması doğrultusunda peşin bir açık çek vermektedir. daha çok ortadoğu ülkelerinin dini olan islam üzerine. batının, tarafgir bakışı ve bu bakışı daha da ileri götürüp islamofobi şeklinde tezahür etmesi. olgun ve sağ duyulu hiçbir insanın kabul edemeyeceği bir şeydir. yazar, geisser’de işte böyle insanlardan biri. fransa’nın, hristiyanların daha da önemlisi müslüman ve müslüman olduğu halde islamofobiyi kendi bakış açısı ile ele alan. köktendinci aşırı örgütlerin politikalarını genele yayan ve tüm islam dinini yargılayan insanlara bir cevap niteliği taşıyan bir kitaptır aslında.
biliniyor ki, avrupada çeşitli dönemlerde büyük çaplı ırkçılık vakalarının olduğudur. bu ırkçılıklar daha çok etnik kimlikler üzerinden değil de dini inanışlar üzerinden alev almıştır bu basit örnek vermek gerekirse hitler. günümüz çağında da insanların dinleri üzerinden islamofobi yaratılarak bir nefret dalgası var etmek ilerisinde etnik bir çatışmanında habercisi olabilir.
kitabın önsözünde de yazıldığı gibi bu kitapta, islamofobi gibi bir konu, iki farklı şekilde ele alınabilir. bunlardan her birinin kendine göre artıları ve eksileri mevcuttur. geisser, konuyu küresel ölçekte, üst planda ele almayı, birbirleri ile irtibatlandırılması zor coğrafyalardan ve özgül koşullardan devşirilen pek çok olayı arka arkaya sıralamayı veya soyut genellemeler yapmayı tercih etmiyor. bu kitabı okuyan bir kişi, konuyla alakalı hazır yargılar kazanmaktan çok, karşılaştırma yapabileceği ve üzerinde düşünebileceği bir perspektife sahip olmuş olacak.
islamofobi, kelime anlamı olarak "islam korkusu" demektir. islam dinine ya da müslümanlara karşı duyulan nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve kin besleme anlamına gelir.
fransız siyaset bilimci (bkz: vincent geisser) (bkz: ıslamophobia) adlı eserinde halen yükselişte olan islam karşıtlığının fransa'daki durumunu, küresel gelişmeler ile ele almıştır.
islamofobi, kelime anlamı olarak "islam korkusu" demektir. islam dinine ya da müslümanlara karşı duyulan nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve kin besleme anlamına gelir.
Fransız siyaset bilimci (bkz: Vincent Geisser) (bkz: Islamophobia) adlı eserinde halen yükselişte olan islam karşıtlığının Fransa'daki durumunu, küresel gelişmeler ile ele almıştır.
(bkz: Vincent Geisser)'in kitabıdır.
Özeti ise; Evrensel insan Hakları, her bireyin, hür ve özgür iradesi ile istediği dine inanması doğrultusunda peşin bir açık çek vermektedir. Daha çok Ortadoğu Ülkelerinin Dini olan islam üzerine. Batının, tarafgir bakışı ve bu bakışı daha da ileri götürüp islamofobi şeklinde tezahür etmesi. Olgun ve sağ duyulu hiçbir insanın kabul edemeyeceği bir şeydir. Yazar, Geisser’de işte böyle insanlardan biri. Fransa’nın, Hristiyanların daha da önemlisi müslüman ve müslüman olduğu halde islamofobiyi kendi bakış açısı ile ele alan. Köktendinci aşırı örgütlerin politikalarını genele yayan ve tüm islam Dinini yargılayan insanlara bir cevap niteliği taşıyan bir kitaptır aslında.
Biliniyor ki, Avrupada çeşitli dönemlerde büyük çaplı Irkçılık vakalarının olduğudur. Bu ırkçılıklar daha çok etnik kimlikler üzerinden değil de dini inanışlar üzerinden alev almıştır bu basit örnek vermek gerekirse Hitler. Günümüz çağında da insanların dinleri üzerinden islamofobi yaratılarak bir nefret dalgası var etmek ilerisinde etnik bir çatışmanında habercisi olabilir.
Kitabın önsözünde de yazıldığı gibi bu kitapta, islamofobi gibi bir konu, iki farklı şekilde ele alınabilir. Bunlardan her birinin kendine göre artıları ve eksileri mevcuttur. Geisser, konuyu küresel ölçekte, üst planda ele almayı, birbirleri ile irtibatlandırılması zor coğrafyalardan ve özgül koşullardan devşirilen pek çok olayı arka arkaya sıralamayı veya soyut genellemeler yapmayı tercih etmiyor. Bu kitabı okuyan bir kişi, konuyla alakalı hazır yargılar kazanmaktan çok, karşılaştırma yapabileceği ve üzerinde düşünebileceği bir perspektife sahip olmuş olacak.
Vincent Geisser Fransız bir sosyolog ve siyaset bilimcidir. Çalışmalarının ana temaları ve kapsamlı yazılı çıktıları Arap dünyasındaki siyasi soruları, islam'ın Fransa ve Avrupa'daki rolünü ve genel olarak Fransız siyasi partilerinde ayrımcılığı içeren sorunları içermektedir.
Eserin genel özeti şöyledir;
Evrensel insan Hakları, her bireyin, hür ve özgür iradesi ile istediği dine inanması doğrultusunda peşin bir açık çek vermektedir. Daha çok Ortadoğu Ülkelerinin Dini olan islam üzerine. Batının, tarafgir bakışı ve bu bakışı daha da ileri götürüp islamofobi şeklinde tezahür etmesi. Olgun ve sağ duyulu hiçbir insanın kabul edemeyeceği bir şeydir. Yazar, Geisser’de işte böyle insanlardan biri. Fransa’nın, Hristiyanların daha da önemlisi müslüman ve müslüman olduğu halde islamofobiyi kendi bakış açısı ile ele alan. Köktendinci aşırı örgütlerin politikalarını genele yayan ve tüm islam Dinini yargılayan insanlara bir cevap niteliği taşıyan bir kitaptır aslında.
Biliniyor ki, Avrupada çeşitli dönemlerde büyük çaplı Irkçılık vakalarının olduğudur. Bu ırkçılıklar daha çok etnik kimlikler üzerinden değil de dini inanışlar üzerinden alev almıştır bu basit örnek vermek gerekirse Hitler. Günümüz çağında da insanların dinleri üzerinden islamofobi yaratılarak bir nefret dalgası var etmek ilerisinde etnik bir çatışmanında habercisi olabilir.
Kitabın önsözünde de yazıldığı gibi bu kitapta, islamofobi gibi bir konu, iki farklı şekilde ele alınabilir. Bunlardan her birinin kendine göre artıları ve eksileri mevcuttur. Geisser, konuyu küresel ölçekte, üst planda ele almayı, birbirleri ile irtibatlandırılması zor coğrafyalardan ve özgül koşullardan devşirilen pek çok olayı arka arkaya sıralamayı veya soyut genellemeler yapmayı tercih etmiyor. Bu kitabı okuyan bir kişi, konuyla alakalı hazır yargılar kazanmaktan çok, karşılaştırma yapabileceği ve üzerinde düşünebileceği bir perspektife sahip olmuş olacak.