Sevisip sevisip edebiyat yapan erkegi okuyunca "vay minaki herif neler yapmis la" diye tepki veren gotverenlerin kotuledigi kadin. Sen sikemiyorsun diye mi bu hasmane tavirlar, bok atmalar?
Oyun veya degil, sen de sikicem diye kirk takla atmiyor musun, o taklalarin birini bile hak etmeyen hatunlar icin? Nedir bu "uhuhu kadinlar cok oyuncu amkiyea" tripleri? Kadin oyun yapiyorsa sen yapmiyor musun? Hepimiz biliyoruz "kendi gibi olan" adamlara "ozgurce sevistigini" edebiyat yaparak dile getiren kadinlarin vermedigini. Bu yuzden pictirik triplere girmiyor musun? Bu yuzden bi mekana girdiginde once cuzdanini ve arabanin anahtarini koymuyor musun masaya? "e buna geliyorlar birader" diyeceksin, o zaman ben de diyecegim ki, sana sen oldugun icin gelmeyen kadini sikmeyi, o kadin icin turlu tiplere girip kirk takla atmayi kendine yediriyorsun da, kadin oyun yapinca mi kotu oluyor lan pezevenk? Oyun buysa kurallar da boyle. Bilincaltin kendini adapte konusunda hic zorlanmiyor bu kurallara ama sen niyeyse bilincine bir turlu aciklayamamissin bu muhabbetleri corç. Kendinle celismeyi birak.
Hayir, bi de bundan sikayet eden adam disarda am etrafinda cevrelenmis her turlu organizmayi nefessiz sikecek olmasa bi nebze inandirici olurdu da, hepimiz biliyoruz o entryleri nasirli ellerle yazdigini.. Kime bu atarin?
#20266169 bu entryde bahsettiğim tiplerden birisi de bu yazar işte. mesela benim içimin boş olduğunu söylemiş. neye göre bunu söylemiş, benim nelere binaen böyle bir yazı yazdığımı biliyor muymuş bilmiyorum. muhtemelen o da bilmiyordur. fikrine katılmadığımı belirttiğim bir özel mesajda eleştiriye tahammül edememiş, kin yapmış ve sonra da gelip yazılarımdan birini bulup nick altımda aklınca intikam almış. yazık diyorum böylelerini görünce, hiç mi sevgi görmemişler, hiç mi kimse ilgilenmemiş bunlarla acaba...
nick altıma yazdığı entrydeki anlatım bozukluğunu geçtim, bahsettiği konu bile neresinden baksan elinde kalıyor. darbe yıllarındaki işkenceler yüzünden insanlar karakolun yenilenmesini güçlenmesini istemiyorlarmış da falan da feşmekan. yani bu insanların yıllardır akılları yoktu, bu kadar insan işkence görmüş olmasına rağmen 33 yıldır sustular, karakol güçlendirilmeye başlayınca akıllarına birden işkence görenleri savunmak geldi öyle mi? biz de gerizekalıyız, yıllardır lice-tapantepe bölgesinin teröristlerin en azılı olduğu yerlerden biri olduğunu bilmiyoruz. bak koç, muhtemelen bilmiyorsun, anlatayım da bişeyler öğren. lice dediğin yer, diyarbakır ile bingöl'ün genç ilçesi arasındaki ilçedir. her türlü pislik burada döner. zamanında burası şemdin sakık'ın üssüydü. o yüzden burada çok güçlüydüler. ve bırakma niyetleri de olmadı burayı hiç. buranın arazisi de pisliktir. hiç o araziye çıktın mı bilmem, orada her türlü boku yersin, bi tugay asker seni orada arasa bir yıl bulamaz. öyle girintili çıkıntılı ve kayalıktır. bölge halkı teröre alenen destek vermiştir bugüne kadar. arkandan sana sıkarlar, öyle de şerefsizdirler. memur kaçırmanın, pusunun allahının olduğu, teröre yardım ve yataklığın gırla gittiği bölge burası değil de izmir bornova sanki amına koyim. birader şaka mısın sen? daha iki gün önce tonlarca hint keneviri ele geçirildi lice'de, sen neyin kafasını yaşıyorsun? insanlar darbe döneminin işkencelerine tepki gösterecek olsalardı, bunu çoktaan yaparlardı, yeni mi akıllarına geldi? solcular ezelden beri bunun savaşını veriyorlar, her gösteride de bi kamyon dayak yiyip dönüyorlar, işte onlara inanırım. yıllarca ağalarının sözünden çıkmayan koyunların 33 sene sonra işkenceye baş kaldırmalarına ise ha siktir ordan derim. sen maşallah bu konuda çok bilgilisin sanırım. öyle önüne gelene laf etme hakkını kendinde çok kolay görüyorsun.
bir de en sona yazmış ya ayarı verip gönderirken çok okumasını tavsiye eden insanlar gibi. ciddiye bile almak gereksiz seni ama neyse yazmış olduk bu kadar satır. daha çok okumamı tavsiye etmiş canım benim. oralar okumakla araştırmakla öğrenilmiyor. git sırt çantasını al sırtına, eline al tüfeği çık bakalım tapantepe'ye, abalı'ya, ecemiş'e. ondan sonra değil sözlükte ahkam kesmek, hayat görüşün değişiyor mu değişmiyor mu görürüz.
yahu ekşi sözlükteki tepkilerle buradaki tepkilere bakıyorum da, bu kadar salak insanın bir araya gelmiş olmasına akıl erdiremiyorum. bir tarafta gezi parkında diktatöre karşı protesto yapan halk, diğer tarafta teröriste zeval gelmesin, uyuşturucu yollarımız kesilmesin, kaçakçılık yollarımıza zeval gelmesin diye devletin askerinin karakoluna saldıran militanlar. birader asker karakol yapıyorsa sanane? ki orada yoktan karakol yapılmıyor, var olan karakol güçlendiriliyor. bir düşün neden yapılıyor acaba?
akp'nin oraya çıkardığı kadın gibi duruyor.. söylemleri tamamen başbakana yakın %50'lik kesimin nefretini uyandıracak cinsten. yani al bu kelimeleri; zaman'a vakit'e manşet yap. eğer gerçekten öyleyse çok amatörce bir düşünce olmuş..
edit: insanların verdikleri tepkiye bakılırsa düşüncemde haklıyım. kadının (ya da iplerini kim elinde tutuyorsa) amacı söylediklerinin tam tersi etki yaratmaktı. tepkiler de bunu doğruluyor.
rte'nin az önce mitinginde kullandığı söz öbeği. doğrusu; mimar, şair, mühendis, sosyolog, polis, dil bilimci ve dahi aklınıza gelebilecek bütün mesleklerin erbabı büyük usta'nın telaffuzu böyleyse, demek ki biz yanlış biliyormuşuz..
ben turnusol kağıdı diye biliyordum. hmm... tdk gerekeni yapacaktır!
yani şimdi ben kalkıp bu adama, hayır efendim, doğrusu turnusol olacak dersem, cevap olarak "bana dil bilgisi mi öğretiyorsun?!?!?!? .s.s.s" der mi ki?
malum, son günlerde kendisine yöneltilen her endişeyi "sen bize bla bla'yı mı öğretiyorsun?!?" olarak algılıyor kendileri.
istanbul valisi hüseyin avni mutlu'nun beyanatı. ilk tepkim ahahasktir oldu. işte orantısız zeka diye buna denir! o kadar sprey yazı okudum, o kadar mizahi pankart gördüm ama böylesini ilk defa görüyorum.
cemaatin taraftar grubu olduklarını bir kez daha kanıtlamış topluluk. neymiş? siyasi gruplar varmış da ondan katılmamışlar gösteriye. oldu amına koyim, siyasi gruplar gelecek diye hiç hak aramayalım, protesto yapmayalım. komiksiniz..
dünya savaşının son günü yenilen tarafa savaş ilan eden şark kurnazı devletler vardır ya. işte bizim medyanın hali de en iyimser bakışla böyle. son gün tarafını değiştirerek başlarına gelecekleri değiştirebileceklerini sanıyorlar.
sizin o patronlarınız, korunaklı sandıkları villalarında çok mu güvendeler acaba?
ama dikkat edin heyecanlı gençler, adam eylemci kovalarken düşüyor. nasıl bir kovalamaksa kimse vurmadan, dokunmadan kendisi düşmüş. eylemcilerin bir suçu yok bunda.
niye eylem yapıyorsunuz? diyorsanız... eeh, siktirin gidin o zaman derim..
savaş bittiğinde ilk önce ihanet edenler infaz edilir. medya, tarafını göstererek kellesinin uçmasını hak etmiştir. siz sadece protesto ettiklerine dua edin. içeri girip yıkabilirler de ortalığı.
ama krallık ve kralcılık oynayanlar çok.. dün ve bugün, kendi illüzyonlarında boğulan malakların silkinmelerine sebep oldu sanırım. halk öfkeli, halk tepkili.
Halkimiz ordudan ne istedigini 27 nisan 2007'den sonra acik bi sekilde gosterdi zaten. Ne bekliyorsunuz ki ordudan? Noldu? Gotunuz mu sikisti yoksa? Daha durun, bunlar iyi gunleriniz. Siz orduyu sikmeye devam edin. Asil ihtiyaciniz oldugu gun ortada ordu namina bisey bulamayacaksiniz. O zaman aglayin.
öncelikle; reyhanlı'daki patlamalarda ölen insanlarımıza allahtan rahmet diliyorum. zira ortada böyle bir olay dururken buralara gelip entry yazmak zor geliyor..
ama bunu yazmazsam da olmaz. tutamam kendimi.
şimdi ortada bir aziz yıldırım gerçeği var. bu adamın fenerbahçe'ye katkısı büyüktür eyvallah. buna lafım yok. kulübü kalkındırmış mıdır? evet.
ama bunu yaparken de ezeli rekabeti düşmanlığa çevirmiş midir? çevirmiştir. 17 takımı bize düşman yapmış mıdır? yapmıştır. kendini fenerbahçe'nin sahibi gibi görmüş müdür? görmüştür... bugün sahada yaşananlar, açık ve net, tamamen bu adamın ürünüdür.
galatasaray'a hiç bir şey demiyorum. demeye yüzüm yok. o adamlara sataşan zaten bizim başkanımızdı. her fırsatta dışarıda düşman aradı, her yenilgide başarısızlıkta dış mihrakları öne sürdü. e zaten en büyük rakibimiz galatasaray olunca, bu tavırdan en çok nasibini alan da onlar oldu. ben ünal aysal'ın, takımına adam gibi yaklaşıldığında, saygılı ve centilmence bir anlayışla muhatap alındığında, uzatılacak bir zeytin dalını iteceğini düşünmüyorum. zira beyefendi bir adam. aziz yıldırım gibi çirkef değil.
bugün saha içinde volkan demirel ve emre belözoğlu kaynaklı çirkeflikleri gördüğüme göreceğime bin pişman oldum. utandım resmen, yerin dibine geçtim. drogba adamı kaldırmaya geliyor, volkan atarlanıyor. melo (ki o da çirkefin önde gidenidir. kendi taraftarı bile söyler) adamı kaldırmaya geliyor emre atarlanıyor. hele ki son pozisyon... volkan'ın yaptığı tam bir kansızlıktı. kime bu atarın birader? kime neyi ispatlamaya çalışıyorsun? siktir et üç oyuncu değişikliği hakkını, takımı yalnız bırakmayı falan.. böyle bir pozisyonu bu noktaya getirmek, sabri'nin boğazına sarılmak nasıl bir delikanlılık, nasıl bir profesyonelliktir? siktir git bu takımdan volkan. vaden doldu senin.
sizin efendiliğiniz buysa sizi de sikeyim afedersin. ulan adamı dövseler bu kadar koymazdı sanırım. beş dakika boyunca hayatında yemediği rencideyi, yemediği taşağı yemiş çocuk. efendilik, iki kelam takılıp sonrasında çocuğu rahat bırakmaktır. toplu taşıma aracında, çoluğun çocuğun bindiği metroda ana bacı kaymak efendilikse sokayım öyle efendiliğe.
bir de bu yenmiş halleri. yarınki maçtan sonra mecidiyeköy'de aynı senaryo yaşansa ve maçı fenerbahçe kazanmış olsa çocuğun kırılmadık kemiğini bulamazsınız. yerler öyle efendiliği.