MaTaFLeuR
0 (düz adam)
yedinci nesil yazar 1 takipçi 1.40 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    40 derece sıcakta bütün gün su içmemek

    17.
  1. Sonu tuvalette biten bir olaydır. Tuvalete yetişemeyenlere yazık.
    1 ...
  2. eski sevgilinin düğününde halay çekmek

    69.
  3. Nikahına beni çağır sevgilim
    istersen şahidin olurum senin
    Bu adam kim diye soran olursa
    Eski bir tanıdık dersin sevgiim
    Hayaller kurardık biz yıllar önce
    Hiç yoktu hesapta ayrılık bizce
    Bilirsin ne kadar görmek isterdim
    Beyazlar içinde seni öylece

    Garibin biriysem sevemezmiyim
    Aşkla karın doymaz diyen benmiyim
    Şimdi çok zenginsin ben ayrı garip
    Sana bir buket gül veremez miyim
    Nikah masasına oturdun işte
    Dayanmak çok zormuş böyle sevince
    Sana mutluluklar sözüm kardeşçe
    At artık imzanı git biran önce
    0 ...
  4. iç kanama

    1.
  5. Kanamalar Kanın, içinde dolaştığı atardamar, toplardamar veya kılcaldamarlardan dışarıya çıkması.

    Kanamalar, damarların anatomik bütünlüğünün çeşitli sebeplerle bozulması sonucu meydana gelmektedir. Bunları birçok şekilde sınıflandırmak mümkündür.

    iç kanamalar: Damardan çıkan kanın, vücudun tabii boşluklarına veya içi boş organlardan birine akması halidir. Bu tür kanamalar; kanamanın şiddetine göre değişen kansızlık belirtileri yanında, biriken kanın miktarının tesiriyle organların vazifelerinde meydana getireceği bozukluklar veya tabii çıkış yollarından (ağız, burun, makat, idrar yolu) dışarı atılmalarıyla kendini belli eder. Damar dışına çıkan kan, beyin zarı ile beyin arasında veya beyin yarım küreleri arasında, göz arkasında, beyin tabanında, göğüs boşluğunda, karın boşluğunda, kalb zarları arasında, eklem boşluğunda, mesanede birikebilir. Bazan kan, yumuşak dokular arasında birikerek, hematom denen kan birikintilerini meydana getirir.

    Dış kanama: Kanın, yara ağzından vücut dışına çıkması hadisesidir. Bu çıkış kanayan damarın cinsine ve yaranın büyüklüğüne bağlı olarak değişik derecelerde olabilir. Atardamar kanamaları, kan basıncı sebebiyle fışkırır tarzdadır. Bu fışkırma, kalb atımlarıyla uygunluk gösterir. Atardamar kanı, taşıdığı oksijen fazlalığı sebebiyle parlak kırmızı renktedir. Atardamar kanamaları çok tehlikelidir ve zamanında gerekli müdahale yapılmalıdır.

    Kanamalar ya yaralanmadan hemen sonra meydana gelir veya kanamayı geçici olarak durduran tedbirlerin ortadan kaldırılması sonucu (yaralının hareket etmesi, yara pansumanının değiştirilmesi, tansiyonun yükselmesi) yaralanmayı takib eden 12-24 saat içinde meydana gelir. Yaralanmadan 5-7 gün sonra yarada meydana gelen enfeksiyona bağlı olarak da ortaya çıkabilir.

    Dış kanamalar, genellikle kesici, delici veya ezici cisimlere maruz kalmakla meydana gelir. iç kanamalar ise ya çeşitli dahili hastalıklar (kan kanseri, hemofili, ülser gibi) sebebiyle kendiliğinden veya dışarıdan maruz kalınan künt darbeler, çarpmalar sonucu ortaya çıkar.

    Bir de gizli iç kanamalar vardır. Burada, gözle kan görülmemekte, fakat gizli kanama olduğu düşünülen şahıstan alınan materyalin bazı maddelerle muayeneye tutulması veya mikroskopla incelenmesi neticesinde gizli kanama anlaşılmaktadır. Mesela, dışkıda gizli kan tesbit edilebilir ki bu hal, genellikle üst sindirim sistemi iltihapları (ösofejit, gastrit, duodenit) ve ülserlerinde, barsak kanserlerinde ve iltihaplarında görülür. Tedavi görmüş belirgin kanamaların sonunda da bir süre gizli kanama devam edebilir. Herhangi bir kanama durumunda ortaya çıkacak olan belirtiler, kanamanın cinsine, yerine, devam ediş müddetine, şiddetine, yaralının genel durumuna ve müdahaleye bağlı olarak değişiklik gösterir. Küçük toplardamar ve kılcaldamar kanamaları kolayca durduğundan herhangi bir belirtiye yol açmazlar. Büyük bir atardamarın ani yırtılması ise çok kere müdahaleye zaman kalmadan ölümle neticelenir.

    Sağlam bir insanda kanamanın meydana getireceği bozukluklarda kaybolan kan miktarı önemli rol oynar. Solunum ve dolaşım sisteminde ve hücre beslenmesinde herhangi bir bozukluk meydana getirmeyen kanamalara kompanse (dengelenmiş) kanama denir. Bu tür kanama, tansiyonun düşmesine sebeb olmadan vücut ağırlığının % 1,5-2,5’unun kaybedilmesine kadar devam eden ve yavaş cereyan eden kanamadır. Bir yaralıda kanın üçte biri hızla kaybolursa ölüm meydana gelir. Halbuki, vücut kanının yarısı, hatta dörtte üçü, 24 saat veya daha uzun sürede kaybolursa, ölüm görülmeyebilir. Tansiyonu düşürmeyen, solunum sayısını arttırmayan kanama miktarına “tolerans eşiği” denir ki bu eşiğin aşıldığı durumlarda vücutta, durumu kurtarabilmek için bir takım hadiseler cereyan eder (dalak kasılır, kan yapımı uyarılır, çevredeki damarlar kasılır, su tutulması artar...). Bunlar da yetersiz kalırsa insan vücudu bocalamaya başlar ve dekompanse (dengesi bozulmuş) kanama durumu ortaya çıkar. Bu durumdaki bir hastada; şiddetli susuzluk hissi, hava açlığı, heyecan, şuur bulanıklığı, havaleler, soğuk ve soluk bir deri, soğuk ve yapışkan bir ter, tansiyon düşüklüğü, nabızda hızlanma, kulak çınlaması, etrafı karanlık görme, bulantı-kusma, bitkinlik, idrar ve dışkının kontrol edilememesi söz konusu olur ve şoka girmiş olan hasta ölür. Eğer hastada iç kanama söz konusu ise kanamanın yerine göre de belirtiler ortaya çıkar (mesela karın ağrısı, kas direnci, şişkinlik gibi). acil olarak ve doğru bir şekilde yapılacak müdahaleler ile kanamayı durdurup, tehlikeyi önlemek mümkündür.

    Kanayan damar küçük bir toplardamar veya kapiller damarlar ise vücudun aldığı tedbirlerle kanama kendiliğinden durabilir. Bu tabii gelişmeye yardımcı olarak; yaralının istirahati, yaralı bölgenin kalp seviyesinin üstünde tutulması ve yara ile oynanmaması faydalı olur. Yaranın temizlenip kapatılması yeterlidir. Asıl mesele, büyük çapta meydana gelen kanamaların durdurulmasıdır.

    Elde kan durdurmaya ait herhangi bir malzeme bulunmadığı zaman, derhal parmaklarla, kanayan damar üzerinden veya duruma göre biraz uzağından sıkıştırılır. Böyle bir sıkıştırmanın başarılı olabilmesi için, damarın altında tek bir kemik veya kemik çıkıntısı gibi sert bir yüzeyin bulunması gerekir. Kol ve bacaklarda meydana gelen atardamar kanamalarını durdurmak için kanayan yerin yukarısından elastik bir bandaj veya bir kravat, bir bez parçasıyla sıkıştırma da faydalıdır. Bu metodlar geçici kan durdurma çareleridir. Bu şekilde geçici olarak kan durdurulduktan sonra, hastanelerde, yırtılan damar ve yara tamir edilmek suretiyle kalıcı çare bulunmuş olur. Büyük kanamalarda sadece kanamayı durdurmak yetmez, aynı zamanda kaybolan kanı da yerine koymak lazımdır. Yaralı şahsı hastaneye taşırken, üşütmemelidir.

    iç kanama şüphe edilen durumlarda hastayı en kısa zamanda cerrahi servisi bulunduran bir hastaneye nakletmelidir.

    Herhangi bir darbe olmadan kendiliğinden meydana gelen burun kanamalarının, balgamda kan bulunmasının, kan kusmanın, büyük abdestte taze veya siyah renkte kan bulunmasının, idrarla kan gelmesinin ve döl yolundan olan kanamaların mutlaka sebebinin araştırılması ve tedavisinin ona göre yapılması gerekir.

    Kaynak: SağlıkKütüphanesi
    1 ...
  6. söyleyecek çok şey varken susmak

    35.
  7. En büyük erdem. Söyleyerek seviye ineceğine söyleme seviyen artsın.
    0 ...
  8. bana bunlarla gelme

    2.
  9. Bügün biraz hastayım başım ağırıyor, midem bulanıyor, vb... sözlerle işten kaytarmak isteyenlere söylenecek en güzel cümle.
    0 ...
  10. mezun olmak

    42.
  11. Ne kadar uzak olsada bir okadarda yakın olan bir kavram. insan mezun olduktan sonra çok afallıyor.
    0 ...
  12. götte sigara söndürmek

    1.
  13. Yapanı hiç tanımadığım, yapan varsa da kendisini tebrik edeceğim saçma bir olay.
    0 ...
  14. gol

    51.
  15. Bir futbolcunun para kazanmak için attıgı veya engellemeye çalıştığı olay.
    1 ...
  16. doğuştan şanslılar

    6.
  17. Bill Gates'in çocukları. Bukadar para ile doğup hemde mutluysan işte ozaman şanslısın demektir.
    0 ...
  18. salak vs zeki

    4.
  19. Bir ilişkinin başlamaması için en büyük neden.
    0 ...
  20. adana

    286.
  21. Şuan sıcaktan ve nemden kaynayan bir şehir.
    1 ...
  22. hoşlanılan kızın başkasıyla çıkmaya başlaması

    19.
  23. insanı yıkan bir olay... Elden birşey gelmez!
    0 ...
  24. yaz sıcağında oruç tutmak

    11.
  25. Büyük ihtimalle kavgalara neden olaca bir olay...
    0 ...
  26. geçti bor un pazarı sür eşşeği niğde ye

    1.
  27. Niğde'de okuyan biri olarak gerçekleşmiş bir olaydan geldiği söylenen atasözüdür.
    Bor'da açılan pazara yetişemeyen bir köylünün bor'un pazarı bitti niğde'ye git, gibi bir sözden oluştuğu söylenir.
    1 ...
  28. facebook tan soğuma nedenleri

    223.
  29. Herşeyi, ilk başlarda ne kadar cazip gelsede sonrasında çok sıkıcı bir site.
    0 ...
  30. evrim teorisi

    1259.
  31. Biyolojide evrim, canlı türlerinin nesilden nesile kalıtsal değişime uğrayarak ilk halinden farklı özellikler kazanmasıdır. Evrim, modern biyolojinin temel taşıdır. Bu teoriye göre hayvanlar, bitkiler ve Dünya'daki diğer tüm canlıların kökeni kendilerinden önce yaşamış türlere dayanır ve ayırdedilebilir farklılıklar, başarılı nesillerde meydana gelmiş genetik değişikliklerin bir sonucudur.

    Evrim, bir canlı popülasyonunun genetik kompozisyonunun zamanla değişmesi anlamına gelir. Genlerdeki mutasyonlar, göçler veya çeşitli türler arasında yatay gen aktarımları sonucu türün bireylerinde yeni veya değişmiş özelliklerin ortaya çıkması, evrim sürecini yürüten temel etmendir. Evrim, bu yollarla oluşan değişimlerin popülasyon genelinde daha sık veya daha nadir hale gelmesiyle işler.

    Dünya'daki canlı türlerinden henüz sadece 2 milyondan biraz fazlası tanımlanabilmiş ve sınıflanabilmiştir. Bazı tahminlere göre henüz tanımlanmamış 10 ila 30 milyon canlı türü vardır. Bir milimetrenin binde birinden kısa bakterilerden tutun, yerden yüksekliği 100 metreyi, ağırlığı binlerce tonu bulan sequoia servi ağaçlarına kadar dünyadaki canlı türleri, cüsse, biçim ve yaşayış biçimi açısından çok büyük farklılıklar gösterirler. Sıcak su kaynaklarında kaynama sıcaklığına yakın derecelerde yaşayan bakteriler olduğu gibi, Antarktika'daki buzullarda ya da tuz göllerinde -23°C'ye varan sıcaklıklarda yaşayan algler ve mantarlar vardır. Aynı şekilde karanlık okyanus tabanlarındaki hidrotermal çatlakların kenarlarında yaşayan devasa boru kurtçukları olduğu gibi, Everest Dağı'nın yamaçlarında, 6 bin metre yükseklikte yaşayan hezaren çiçekleri ve örümcekler vardır.

    Dünyadaki bu neredeyse sınırsız sayıdaki yaşam biçimi, evrimsel sürecin bir sonucudur. Tüm canlılar, ortak atalardan geldikleri için akrabadırlar. insan ve diğer tüm memeliler, yaklaşık 150 milyon yıl önce yaşamış sivrifaremsi bir canlıdan evrimleşmişlerdir. Memeliler, kuşlar, sürüngenler, iki yaşamlılar ve balıkların ortak atası 600 myö yaşamış su solucanlarıdır. Tüm hayvanlar ve bitkiler, yaklaşık 3 milyar yıl önce yaşamış bakterimsi mikroorganizmalardan türemişlerdir.[1] Biyolojik evrim, canlı nesillerinin ortak atadan değişerek türeme (ing: descent with modification) sürecidir. Yeni nesiller, eski nesillere göre farklılıklar taşırlar ve ortak atadan uzaklaştıkça çeşitlilik artar.

    Kaynak: Vikipedi
    0 ...
  32. tecavüze uğrayan kıza önden mi diye soran hakim

    12.
  33. Diyecek birşey bulamadığım bir konu.
    Hakimin de tecavüz olayından zevk aldığını düşündürdü. Artık olayı kendi kafasında kurmak mı istiyor orası bilinmez.
    3 ...
  34. 18 yaşında evlenen kız

    17.
  35. Severek ve isteyerek evleniyorsa sorun yok ama zorla evlendiriliyorsa işte ozaman Türkiye'nin en büyük sorunlarından birinin hala aşılamadığı gerçeyi ile karşılaşıyoruz.
    1 ...
  36. şehirler arası otobüste hıyar ve yumurta yemek

    0.
  37. Hıyar yenir tamam ama yumurta yeme olayı beni benden alıyor. Yumurtanın kokusu insanı çok rahatsız ediyor.
    0 ...
  38. otobüste yapılıcak iğrenç şeyler

    6.
  39. Soğan yersin otobüste ufak bir geğirme bile insanları rahatsız etmeye yeter.
    0 ...
  40. okuyor musun sorusuna alternatif cevaplar

    185.
  41. - Okuyomusun?
    - Niye sordun.
    - Merak ettim.
    - Dikkat çekiyorsun yapma.
    - Peki ozaman iyi günler.
    0 ...
  42. nasılsın sorusuna alternatif cevaplar

    443.
  43. - Naılsın?
    - Normal.
    (Hokkabaz filminden çok güldüğüm bir replik. )
    1 ...
  44. © 2025 uludağ sözlük