tüm insanlığı sadece iki kategoriye ayıran birinin düşüncesi. bu kadar basit olduğuna inanıyorsan, psikoloji bilimiyle uğraşanların tamamı aptalın önde gideni olmalı? yok çocuğuna bir şeyleri öğretmek için böyle aptalca bir yöntemi seçtiysen, o çocuk sen olsaydın büyüyünce bu bilgi nasıl şekillenirdi falan diye bir düşünmeli.
tüm insanlığı sadece iki kategoriye ayıran birinin düşüncesi. bu kadar basit olduğuna inanıyorsan, psikoloji bilimiyle uğraşanların tamamı aptalın önde gideni olmalı? yok çocuğuna bir şeyleri öğretmek için böyle aptalca bir yöntemi seçtiysen, o çocuk sen olsaydın büyüyünce bu bilgi nasıl şekillenirdi falan diye bir düşünmeli.
rte'yi gördüm ben. ama çok oldu. bu bilgi de gerçek hayatta çok bir sikine yarar eminim. küfürlerin %95'i başlığı açana geri kalanı bu başlığı entry girenlere girsin. herkes ego kasma peşinde aq.
genelde çomarlar tarafından kullanılan ifade. ee böyle kazandın diye böyle mi devam etmek zorundasın? önerme baştan yanlış. değişim gerektiği zaman gerçekleşir, yanlışsa neden yanlış olduğu hakkında tartış. orada yapılan vurgu da bence birlik beraberlik, güçlü duruş pozu ama çomarlar köylülük üzerine, din üzerine yorumluyor bu fotoğrafı. adı üstünde çomar.
şu ana kadar yaşamadığım acılı şey. şu ana kadar şanslı olmam dışında çok peynir tükettiğimi söyleyebilirim, bir de düzenli olmasa da dişimi fırçaladım ve çürük derdim olmadı.
propaganda için üretilen türk dizileri arasına eklenmiş bir başka dizi. tarafın ne olduğu önemli değil, size empoze edilen bir şeyin olması önemli. güçler zaman zaman değişir ama bu gerçek değişmez türkiye'de(iq seviyesi üç haneli seviyelere ulaşmadığı taktirde).
nasıl bir belanın içerisindeyse hem pkk kanadından, hem sağ kanattan, hem sol kanattan, hem de halkın belli kesimi tarafından linç edilen komedyen. ülkede yaşayan sayılı her aklıselim vatandaş gibi kendisine sabır diliyorum.
ülkece dibe vurduğumuzun gösteren olaylardan biri. beyaz'ın içinde bulunduğu duruma artık çıkıp sövse şaşırmam. bir talk show programı düzenleyen bir adamı bu kadar linç etmenin mantığı nedir? olaylarla hiçbir ilgisi olmadığı halde 1 haftadır herkes eleştiriyor. belki birilerine göre yanlış ama hiç kimseye bulaşmadan adam mesleğini icra etmeye çalışıyor. onun da mutlaka bu konularda bir fikri düşüncesi vardır ama bunu söylemeyi, paylaşmayı tercih etmiyor. linç yöntemiyle bu insanı yapmak istemediği bir şeyi sürüklemek nasıl bir insanlıktır? hiçbir suçu olmamasına rağmen adama korkudan özür dilettirirler, linç ederler, soruşturma açarlar ve bunlar yetmiyormuş gibi hala protesto ederler. beyaz olsam tüm ülkeye sövüp yurt dışına falan yerleşirim. resmen rezillik.
yarrak gibi hislere kapılmaya neden olan durum. ankara soğuğu ile birleşince tadından yenmiyor.
bir de bunların grip olup hemen etrafa yayanları var amk. amlarına koyayım ben onların çok ayıp ediyorlar. hayır yani hastaysan siktir git evinde yat ne diye okula gelip, işe gelip bizi de hasta yapıyorsun lan?
son 16 sene uefa kupası, uefa süper kupası, 7 lig şampiyonluğu, 5 türkiye kupası, 4 tff süper kupası olmak üzere toplam 18 tane kupa görmüş, yakın zamanda birilerinin şikeden dolayı siktiri yediği şampiyonlar ligi'nde çeyrek final, son 16 görmüştür. real madrid, juventus, manchester united gibi dünya devlerinden alınan galibiyetleri görmüştür ancak bazı içimizdeki avrupadan siktiri yemiş taraftarlara göre sikindirik kadıköy'de galibiyet göremediği için "ezik"miş. evet.
galatasaraylılardan çok kuşların kullandığı cümle. elindeki argümanlar o kadar kısıtlı ki kaç senedir bu cümleyi kendileri söyleyip söyleyip mastürbasyon yapıyorlar.
önce bunu hakemliğe yönlendirenleri, hakemlik lisansını vereni sonra da bunu sevmek lazım. ulan önünde insanlık suçu işleniyor, tita denen adam selçuk'u kavramış bırakmıyor. sen niye gözünün önündeki olan şeye müdahale etmiyorsun da bekliyorsun lan? bunun 3 ihtimali var, ya art niyetlisindir ya iq seviyen düşüktür gördüğün duyduğun şeylere geç tepki veriyorsundur ya da pozisyondan zevk almışsındır. sen orda beklersen selçuk tita'ya tekme de atar, amına da koyar, anasını da siker. dibine kadar da haklıdır. sikerim ulan yapacağınız işi de futbolunuzu da, gözünün önündeki şeye zamanında düdük çalamayacak kadar anguttan hakem mi olur lan? entry'e küfür etmeyerek başlamak istedim olayı anlatınca sövdüm ulan. yavşaklar.
tff'nin süper lig maçları yönetmesine izin verdiği varlık.
bazı yavşakların bu akşam yaptığı hareketi eleştirdiği maç. tita'nın yaptığı hareketi sokakta veya herhangi bir yerde başka biri yapsa anasını sikersiniz. bu adam 90 dakika sahada oynamış, o stres içindeyken siktiğimin tita'sı bu hareketi yapmış. az bile yaptı amk. ben olsam o pozisyondan sonra o hakem bozuntusuna bir güzel söver, tita'nın da azını yüzünü dağıtırdım. sabırlı futbolcuymuş, helal olsun.
dursun özbek yönetiminin kurbanı olduğunu düşündüğüm teknik direktör.
hiçbir teknik direktör yıldız isimlere, potansiyeli belli oyunculara hayır demez. utanacak kişi bu adam değil, bu adama mario gomez'in 10 milyon euro bonservis bedeli olduğunu söyleyenler, telles'i ve melo'yu son gün satanlar utansın. çok net şekilde belli, futbolcunun satılacağını bile bile neden basın toplantısında "kalacak" deyip kendini yalancı durumuna düşünürsün? transferlerin bu adamın değil teknik heyetin yönetiminde olduğu net şekilde belli.
sabri'nin zammında da suçlunun kendisinin olduğunu düşünmüyorum. sabri sarıoğlu geçen sezon 5 asist yapıp iyi bir performans göstermişti, bu tabloda hoca yönetimden yeni sözleşme yapılmasını mutlaka istemiştir. ancak fm oynamıyoruz ki bu maaşı adam belirlesin, masaya oturup alacağı maaşı bu adam değil teknik heyet konuştu. zaten sorun sözleşme yapılmasında değil, yüksek maaşlı sözleşme yapılmasıydı. yani bu da yönetimin basiretsizliği.
bence bu adamın hatası bu yönetime karşı iyi niyetli yaklaşıp bu müdahalelere sessiz kalmasıdır. bu da biraz normal karşılanabilecek bir durum çünkü adam kariyerinde ilk defa büyük kulüpte teknik direktörlük yapıyor, tecrübesi yok.
şampiyonlar liginde olası bir başarısızlıkta -ki bence olacak- her şey bu adamın üstüne yıkılacak. bu adam ilk defa şampiyonlar liginde mücadele edecek. rakipler kim olursa olsun hangi teknik direktör ilk şampiyonlar ligi oynadığı sezonda başarılı olabilmiş ki? fatih terim katıldığı ilk şl yılında(1997-1998) grup sonuncusu olmuştu. bu işler tecrübe de ister. ben şu anki mevcut kadrosuyla grupta 3. olmasını yadırgamam çünkü elindeki malzemeyle daha iyisini yapması çok zor.
özetle yönetimin hatalarına ses çıkartmayıp hatta üstlenerek kendi başını yakmıştır. umarım başarılı olur.
bu sezon galatasaray takımında en çok önem taşıyan futbolculardan biri. bu adamı beğenseniz de beğenmeseniz de takımdaki tek santrafor. burak'ın olası formsuzluğunda veya sakatlığında yerine umut bulut oynayacak.
kariyerinde bulunduğu takımlarda yaşadığı başarıları karşılaştıracak olursak:
robin van persie: feyenoord, arsenal, manchester united, fenerbahçe gibi takımlarda oynamış. feyenoord'da uefa kupası'nı almış, arsenal'de şampiyonlar ligi finalini görmüş, manchester united'da 1 kez premier lig şampiyonluğu yaşamış, 2 kez gol kralı olmuş. bireysel olarak 2008'de uefa bronz ayakkabı ödülünü almış.
wesley sneijder: ayax, real madrid, inter, galatasaray gibi takımlarda oynamış, ayax'da 1 kez lig şampiyonluğu, real madrid'de la liga ve ispanya süper kupası şampiyonluğu yaşamış, inter'de serie a şampiyonluğu, şampiyonlar ligi şampiyonluğunu görmüş geçirmiş , italya kupası, italya süper kupası, fifa dünya kulüpler kupasını kaldırmış, galatasaray'da ise 2 kez lig şampiyonluğu, 2 kez süper kupa, 2 kez türkiye kupası şampiyonluğu görmüş. kişisel başarısı olarak 2010'da uefa yılın takımına seçilmiş.
sneijder'in kariyer bakımından kazandığı kupalarla, bireysel başarılarıyla önde olduğu versus. sneijder zaten kupa kaldırmak için doğmuş*. onun haricinde ikisinin oynadığı mevkiler farklı, ikisi de oynadığı mevkinin hakkını veren oyunculardır.
burak yılmaz'ın küçük maç oyuncusu olduğunu öğrenmemi sağlayan iddia. küçük maç oyuncusu diye fernandao'ya örnek gösterdiğin adam 12/13 sezonunda şampiyonlar liginde 9 maçta 8 gol atmış bir isim. gol attığı takımlar manchester united, fc schalke 04, cfr clujşeklinde. attığı goller de takımını galibiyete taşımış goller, öyle basit goller de değil.
sağ kanadına mutlaka transferler yapması gereken kulüp.
ilk olarak kadro derinliğini ele alalım. şöyle ki 4-2-3-1 oynadığımız zaman sağ tarafta as oyuncuları olarak sabri ve yasin bulunuyor. sabri'nin yedeği tarık, yasin'in yedeği yok orada yasin yerine umut oynuyor, sol taraftan podolski çekiliyor. zaten as olarak sabri ve yasin yetersiz kaldığı gibi bu adamların yerine oynatacağın adam da yok.
yasin öztekin konusuna değinmek gerekirse, yasin sezonun 2. yarısında galatasaray'ın sol tarafında iyi işler çıkarmış bir futbolcu. podolski transferinin gelmesiyle kendisi sağ tarafa alındı, dolayısıyla verimi düştü. ben çoğu kişinin aksine yasin'in bizim için yeterli bir topçu olduğunu düşünmüyorum zaten. evet, geçen sene süper lig'de kendi mevkisinde ilaç gibi gelmişti ancak bu sene hem sağ kanada çekildi hem de geçen seneki üst formunu yine aynen devam ettireceği de meçhul. yani kendisi sağ kanatta yetersiz birisi, oraya mutlaka en az yasin'in rekabet edebileceği birisi, baş mevkisi sağ kanat olan birini almamız lazım. emre çolak da geçen sezon bu mevkide iyi işler çıkartmıştı, denenebilir fakat hamza onu gözden çıkarmış gibi görünüyor. 11'e giremiyor.
sabri sarıoğlu'yu zaten herkes biliyor. süper lig'de bile defansif yönden bizi sıkıntılara sokan bir bek oyuncusu. kesinlikle as oyuncu olabilecek seviyede değil. oraya direkt ilk 11 oynayabilecek bir transfer lazım. tabi bu transfer gerçekleşirse sabri yedeğe çekilir. bu da bir yedek oyuncunun 1.8 milyon euro kazanması demek ve mali yönden büyük sıkıntı demek. büyük bir yönetim hatası. aslında sabri'nin o kadar kötü bir futbolcu olduğunu düşünmüyorum. kendisi geçen sezon süper lig'de 5 asist yapmış bir futbolcu, kampa alınmamasına ve sezona kadro dışı başlamasına rağmen. ofansif yönden yararlı olan, ortaları isabetli (geçen sezon ligde sağ bek mevkisinde en çok isabetli orta yapan 2. futbolcu *) bir futbolcu. ben olsam bunu sağ açık olarak bir denerdim o da olmazsa yedeğe çekerdim. sabri böyle başarılı bir sezon geçirdikten sonra yönetimin yaptığı hatalı sözleşmeyle, geçmişteki performansından dolayı taraftarda oluşan ön yargıyla bu futbolcu yerin dibine sokuldu. özetle o bölgeye transfer şart, ligde risk alıp idare edebiliriz fakat şampiyonlar ligi'nde bizi oradan harcarlar.
özetle sabri ve yasin galatasaray'ın sağ tarafı için sezon boyunca özellikle defansif açıdan yeterli isim değiller. olası sakatlık durumunda yedekleri bile yok. o iki bölgeye transfer şart oğlu şart.
galatasaray'ın oyun biçiminin acayip derecede geçen sene ismail kartal'ın fb'ye oynattığı futbola benzediği maç. topa sahip olma, şutlar, orta sahada paslar falan ama sonuç gol yok ve ortada saçma sapan bir oyun. ne kadar kötü olduğumuzu burdan düşünün artık.
