elinde kıvırdığı flexi borusu ile insanlara iftira atan, ben daha cumaya gidecem diyerek bir kamu görevlisinin mesai saatleri ile ilgili derin düşüncelere dalmamıza yol açan bir garip adam. istifa etmiş... etmiş de ne olmuş beyim? ha en başımızdaki ha bu veysel karani. anlayış aynı olduktan sonra cezasını niye bu adam çeksin ki... sözün özü tam türk tipi siyasetçi, kamu görevlisi vs. dir. yalakalığını yaptığı istedimi çekiliverir meydanından...
ellerini kullanmak isteyen mantıklı insandır efendim. sikimizle telefon tuşuna basamayız değil mi ama? ya da otobüste kıçımızın lobuyla tutamaklara tutunamayız...
hele ki arkada eşyalarını yerleştirmek için sizi bekleyen uzun bir kuyruk varsa en nadide korku filmlerine taş çıkartacak atraksiyonu bizlere yaşatan alt tarafı petrol artığı nesne.
ana haber bülteni sunuculuğuna uğur dündar ı getirdiğinden beri türkiyede magazine dönüşen ana haber bültenliğini yeniden yukarılara doğru çıkaran kanal. gerçekten artık haber izlemekten keyif alıyor insan.
muhtemelen babanın okuldan çocuğu yerine iki çıtırı almasıyla son bulacak hadise. ha nereye oturtur onu bilemem tabi. ülkemizde arabaya veren çok kızımız var oysa, bulur onlar bi yerini di mi.
--spoiler--
vahşiliğin, ensestin, aşkın, cezalandırmanın tavan yaptığı uzak doğu mistizmiyle harmanlanmış muhteşem film. amerikalılar el atarsa yeni bir my sassy girl vakası yaşanabilir. aman diyeyim.
ayrıca gaz verme sahnesinden önce gelen, telefon melodisi olan ve filmin bilimum yerlerinde mırıldanan müzik harikadır.
insanlara her türlü iyiliğin türbanlı kadınlar ve sakallı adamlardan geldiği; buna karşılık her türlü kötülüğün modern görünüşlü ve türbansız kişilerden geldiğini gözlemlediğim, insanlardaki dini duyguları sömüren, gerçeğin tam tersi program. nitekim gerçek hayatta tüm iyilikler modern insanlardan geliyor *; öte yandan tüm kötülüklerse türbanlı ve sakallılardan geliyor * RTÜK ün içki yasağından önce bu tip programlara yasak koyması türkiyenin geleceği için kat kat iyidir.
içkiydi, sigaraydı falan geçtimde bunları yasaklayan akp hükümeti zihniyeti acaba binbir saçmalıklarla dolu sırlar dünyası, bilmemkaçbininci boyut adlı gerçekle alakasız, dinsel öğelerle dolu, beyin yıkayıcı programları yasaklatamıyor. pardon demokrasi değil mi, alkole gelince biz demokratiğiz, içmeyeni koruruz, dine gelince, sokarım sizin demokrasinize... hem zaten siz nurcuydunuz değil mi, fethullah baba aferin gönderir şimdi müritlerine...
redd in önceki şarkılarının akustik versiyonlarının bulunduğu 2008 yılı çıkışlı albümü. ayrıca albümün içinde senden sonra isimli bir şaheserde yerini almıştır.
şahsımın kayıtlı oldduğu izmir ekonomi üniversitesi psikoloji bölümünde okutulan acayip içerikli bir ders. bağımlı değişken, manipülasyon vb. gibi kelimelerin havalarda uçuştuğu, spss in acayip yanlarının keşfedildiği dersdir aynı zamanda.
show tv de yayınlanan programını bir bölümüne kafasındaki bereye yaptığı gözlük kılıfı ile damga vurmuş, karnıbahardan tatlı yapan, kiwiden tuzlu yemekler yapan, ferhan şensoydan ayrıldıktan sonra delirdiğini düşündüğüm insan.
rte efendinin "gerekirse bi yasa çıkartırız taşırız" dediği "özerk" kurum. tabi üzerinde durulması gereken olay bu noktada bence taşıma olayından çok gerekirse bi yasa çıkartır taşırız lafıdır. biz çoğunluğuz ya demektir bu, aynı şekilde biz istesek sizin taşaklarınızı bile söker donunuzu bile alırız demek. yasa yetkisi onlarda ya....
tarlasında, bahçesinde yetişen marulu göbeğinden tanıma yeteneğine sahip insan çeşidi. şaka değil, yıllar önce çalınan 5 demet marulunu pazarda görüp onların göbeklerinden tanıyan Ahmet Ateş türk insanının en tipik örneğidir. tabi birde mahkemenin göbeğinden tanımakla olmaz demesini sağlayan hakim vardır ki oraya hiç girmeyeceğim...